4. Hukuk Dairesi 2018/3003 E. , 2019/1721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı S.S. ... Arsa ve Yapı Kooperatifi aleyhine 12/3/2012 gününde verilen dilekçe ile iki ihale arasındaki fark nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava tarihi 12/03/2012 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 06/03/2013 yazılması maddi hata olup bozma nedeni yapılmamıştır.
Dava, iki ihale arasındaki fark nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, hissedarı olduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için dava açıldığını, mahkemece verilen karar üzerine Kemer Satış Memurluğunun 2008/5 sayılı satış dosyası üzerinden 16/04/2010 tarihinde ilk ihalenin yapıldığını, 3.400.000,00 TL bedelle davalıya ihale edildiğini, davalı tarafın ihale bedelini süresinde yatırmadığından ihalede en yüksek ikinci teklifi veren istekliye teklif edildiği, ancak teklif ettiği bedeli yatırmadan satış memurluğunca ihalenin feshine ve satışın düşürülmesine karar verildiğini, 01.11.2010 tarihinde ikinci ihalenin yapıldığını ve davalıya 2.660.000,00 TL bedelle satıldığını belirterek, iki ihale bedeli arasındaki fark nedeniyle uğranılan zararın hissesine düşen miktarın tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı her ne kadar İİK 133/2. maddesine göre dava açmış ise de, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan davacının genel hükümler çerçevesinde tazminat talep edebileceği, davalının ilk ihalenin düşmesine sebebiyet vererek davacıyı zarara uğrattığı, iki ihale bedeli arasındaki farktan bu nedenle sorumlu olduğu gerekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesi görevlendirilen ... Şuyu Satış Memurluğunca, satışa çıkarılan 225 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, 16/04/2010 tarihli ihalede 3.400.000,00 TL bedelle davalı kooperatife ihale edildiği, ancak, yasal süresi içerisinde davalı kooperatif tarafından ihale bedeli ödenmediğinden aynı ihalede 2. en yüksek teklifi verene gönderilen ihtarnamenin de cevapsız bırakılması üzerine ihalenin, satış memurluğu tarafından re"sen feshedilerek satışın düşürüldüğü, yeniden yapılan satış talebi üzerine, satış memurluğunca, anılan taşınmazın yeniden satışa çıkarıldığı ve 01/11/2010 tarihinde yapılan 1. ihalede taşınmazda 2521/4228 paya sahip olan davalıya, 2.660.000 TL
bedelle satıldığı, satış memurluğunca, iki ihale bedeli arasındaki fark ve faizi ilave edilmek suretiyle belirlenen 3.582.575,34 TL satış bedelinin ihale alıcısı davalıdan istendiği, ancak davalı tarafından satış memurluğunun bu işleminin iptali için Kemer Sulh Hukuk Mahkemesine şikayet başvurusunda bulunulduğu, mahkemece, şikayet başvurusunun reddine dair kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesince bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesince 15/11/2011 tarihli ve 2016/270 esas, 2011/261 sayılı kararı ile bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur (İİK. m.133,II). Bu düzenleme uyarınca iki ihale bedeli arasındaki farkın ve temerrüt faizinin tahsili için, alacaklının alıcıya (veya alıcılara) karşı dava açmasına veya icra takibi yapmasına gerek yoktur. İki ihale bedeli arasındaki farkın ve temerrüt faizinin tahsili için İİK. m. 133,II c.2 deki "dairece tahsil olunur" hükmü uyarınca icra dairesi yada satış memurluğundan ilgililer de talepte bulunabilir. Şu halde, İİK m. 133, II c. 2"deki "ayrıca hükme hacet kalmaksızın" açık hükmü nedeniyle iki ihale bedeli arasındaki farkın tahsili için davacının dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Davanın hukuki yarar (dava şartı) yokluğu nedeniyle reddi yerine, işin esası incelenerek hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.