4. Hukuk Dairesi 2018/3087 E. , 2019/1724 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/04/2013 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 01/02/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı tarafa gerekçeli kararın tebliğ tarihi tebligat parçasında her ne kadar 02.03.2018 olarak yazılmış ise de UYAP üzerinden yapılan araştırmada gerekçeli kararın tebliğ edilmek üzere PTT’ye verildiği tarihin 28.03.2018 olduğu, PTT kayıtlarının sorgulanmasında davacı tarafa gerekçeli kararın 02.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasına 02.03.2018 olarak yazılmasının tebligat memurunun maddi hatasından kaynaklandığı anlaşıldığından davacının temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek temyiz incelemesine geçildi.
Dava tarihi 09/04/2013 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 22/11/2017 yazılması maddi hata olup bozma nedeni yapılmamıştır.
Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının 399 sayılı KHK’ya ekli 1 sayılı cetvele tabi olarak Türkiye Halk Bankası A.Ş’de (... A.Ş.) müdür unvanı ile görev yaparken özelleştirme uygulamaları sonucunda araştırmacı unvanıyla DSİ ... 1. Bölge Müdürlüğü’ne nakli yapılarak 03.05.2004 tarihinde göreve başladığını, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 22. maddesine göre bu türden ataması yapılan kişilerin Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilen kadrolarına ilişkin olarak bildirim tarihi itibari ile almakta oldukları aylık, ek gösterge, zam, özel hizmet tazminatı, makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatının bir bütün olarak göreve başladıkları tarihi izleyen ay başından geçerli olmak üzere 3 yıl süre ile saklı tutulacağını, kanuna dayalı olarak şahsa bağlı haktan yararlanma sürelerinin 3 yıl ile sınırlandırıldığını, davalının 3 yıllık süresi 15.05.2007 tarihinde dolduğu halde bu tarih ile kurumdan ayrıldığı 15.02.2008 tarihleri arasında sehven yersiz ve fazla olarak 12.056,95 TL ödendiğinin tespit edildiğini belirterek uğranılan kurum zararının tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı kurumun sebepsiz yaptığından bahisle fazla ödemenin iadesi için idari bir karar verdiğini, İdare Mahkemesi kararı ile idarenin kendisine ödemede bulunduğunu, talebin yerinde olmadığını, geri isteme şartlarının oluşmadığını, ödemelerde bir kusuru olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalıya sehven fazla ödeme yapıldığını inceleme rapor tarihi olan 27/05/2010 tarihinde öğrendiği, eldeki davanın 09/04/2013 tarihinde açıldığı, 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmamış olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı ..., kamu kurumu olup kamu kurumlarında zamanaşımı süresi, o kurumun dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamının olur tarihinde başlar. Eldeki davada, denetim raporu tarihi 27.05.2010 tarihi ise de mahkemece, davacı kurumun dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamın olur tarihi araştırılmadan ve zamanaşımının olur tarihinden itibaren başlayacağı ile uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olduğu hususu gözetilmeden eksik inceleme sonucu davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.