Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13724
Karar No: 2019/2826

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13724 Esas 2019/2826 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/13724 E.  ,  2019/2826 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi ... Tarla mevkiinde kain 205 ada 43 parsel sayılı 5532 m² yüzölçümlü taşınmaz, arsa niteliği ile hisseli olarak davacı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olup 28/05/2007 tarih 1626 yevmiye nolu işlem ile beyanlar hanesine taşınmazın 3947 m²"lik kısmının ... sınırında kaldığı şerh edilmiştir.
    Davacı vekili 18/04/2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; ... mahallesi, ... Tarla mevki 205 ada 43 parsel sayılı 5532 m² miktarlı arsa niteliğindeki taşınmazın davacılar adına müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğunu, 1977 tarihinde eski tapuya dayanılarak kadastro tespitinde davacıların murisleri adına tapuya tescil edildiğini, davacılardan 8/32 pay sahibi ... ve 8/32 hisse sahibi ...’a 17/11/1981 tarihinde diğer davacılara ise 22/04/2013 tarihinde tapuda intikal gördüğünü, 25/05/2007 tarih ve 1040 sayılı kadastro ... işletme şefliğinin yazısına göre taşınmazın 3947 m²"lik kısmının ... sınırında kaldığından bahisle tapunun beyanlar hanesine ... Yönetimi adına 28/05/2007 tarihinde şerh verildiğini ve bu şekilde davacıların mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek davalı Hazineden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 15/01/2016 harç tarihli dilekçesinde 10.000 TL olarak gösterdikleri talep miktarını 22.171,27 TL olarak ıslah etmiş bu bedelin tamamına faiz işletilmesini talep etmiştir.
    Eldeki dosya ile birleştirilen 2014/229 Esas sayılı dosyada davacılar vekili 28/04/2014 harç tarihli dava dilekçesi ile; ... mahallesi 205 ada 43 parsel sayılı taşınmazın ... olmadığının tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine davalı ... Şefliğinin 25/05/2007 tarih ve 1040 sayılı yazısı ile taşınmazın 3947 m²"lik kısmının ... alanı içinde kaldığına ilişkin ... takyit şerhinin iptali ile tapudan terkinini talep etmiştir.
    Eldeki dosya ile birleşen 2016/102 Esas sayılı dosyada davacı ... Yönetimi vekili, ... mahallesi 205 ada 43 sayılı parselin kesinleşmiş ... kadastrosuna göre ... sınırları içerisinde kaldığından tapu kaydının iptali ile taşınmazın Devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulüne,
    5.542,79 TL"nin davacı ..."a, 1.847,59 TL"nin davacı ..."e, 1.847,59 TL"nin davacı ..."a, 1.847,59 TL"nin davacı İsmail Akalın"a, 2.771,39 TL"nin davacı ..."ya, 2.771,39 TL"nin davacı ...", 2.771,39 TL"nin davacı ..."e, 2.771,39 TL"nin davacı ..."e dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak ödenmesine,
    Birleştirilen 2014/229 Esas sayılı davanın kısmen, 2016/102 Esas sayılı davanın ise tamamen kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 205 ada 43 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ..."nin 04/12/2015 tarihli bilirkişi raporu ekindeki Ek 1 nolu krokide (B) harfi ile gösterilen 4.100,45 m²"lik kısmının üzerindeki ... şerhinin kaldırılmasına, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.431,55 m²"lik kısmının ise tapusunun iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve ... Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 03.05.2005 tarihinde ilân edilen ... kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 14.09.1977 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Devletin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası, birleşen davalar ise kesinleşen tahdide dayalı tapu iptal ve tescil ile 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre genel mahkemede 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açılan ... kadastrosuna itiraz, takyit şerhlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın, 1977 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 11/03/1946 tarih 81 ve 05/07/1974 tarih 2 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak 5532 m² yüzölçümlü ve tarla vasfıyla 1/2"şer hisseli olarak ... ve ... adlarına tespit edildiği, satış ve intikallerle 1/4 hissenin davacı ..., 1/2 hissenin iştirak halinde İhsan çocukları davacılar ..., ..., ... ve ... adına, 1/4 hissenin ise davacı ... adına tapuya tescil edildiği, asıl dava ve birleşen 2014/229 Esas sayılı davanın tapu maliklerinin tamamı tarafından açılmış iken yargılama aşamasında pay sahibi ...’ın 19/08/2014 tarihinde öldüğü, tapudaki payının 10/11/2014 tarihinde mirasçıları...nde tapuya kaydedildiği, Avukat ... ...’in; ... mirasçılarından ... hakkında dosyaya vekaletname sunduğu, diğer mirasçılar hakkında sunulmuş bir vekaletname bulunmadığı gibi mirasçıların davaya katılımlarının da olmadığı, buna rağmen mahkemece taşınmazın tapusunun kısmen iptal edilerek mirasçılar lehine tazminata hükmedildiği görülmüştür.
    Mahkemece davacı ...’ın mirasçılarının dava hakkında bilgilendirilmeleri ve TMK"nın 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davası ile ... kadastrosuna itiraz, takyit şerhlerinin iptali istemli davalara ilişkin olarak davacı sıfatıyla davayı takip edebilmelerine olanak tanınması, kesinleşen tahdide dayalı tapu iptal ve tescil davasına ilişkin olan birleştirilen davada ise davacı ... Yönetiminin tüm tapu maliklerini davaya dahil etmesi sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması gerekirken, bu hususa riayet edilmeksizin yargılamaya devam edilip, tahkikat sona erdirilerek, esas hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    Ayrıca; alınan ... bilirkişi heyet raporunda taşınmazın 03.05.2005 tarihinde ilan edilen ... kadastrosunda kısmen tahdit sınırları içerisinde ... sayılan yer olarak bırakıldığı bildirilmiş, tahdit içinde kalan kısmın yüzölçümü bildirilmemiş, fen bilirkişi raporu ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 1.431,55 m²"lik kısmın ise 1940 tarihli hava fotoğrafında ... sayılan yerlerden olduğu bildirildiğinden mahkemece bu kısmın tapusunun iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tesciline, krokide (B) harfi ile gösterilen 4.100,45 m²"lik kısmının üzerindeki ... şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; birleşen davalar, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince on yıllık süre içinde açılan ... tahdidinin iptali ve kesinleşen tahdide dayalı tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkin olup mahkemece, ... kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışma tutanakları ile dava -3-
    konusu taşınmazı ilgilendirir ... noktalarını gösterir orijinal renkli ... tahdit haritaları eksiksiz olarak dosyaya getirtilmemiş, keşifte ... noktaları belirlenmemiş, belirlenmiş ise de bu husus keşif tutanağına yansıtılmamış, yine ... tahdidinde kullanılan hava fotoğrafları getirtilip uygulanmamıştır. Davanın niteliği gereği taşınmazın kesinleşmiş tahdit haritasındaki konumunun tespit edilmesi gerekli olup dosya kapsamına çalışma evrakları ve tahdit haritası eksiksiz olarak getirilmediğinden hükme esas raporun içeriği denetlenememektedir.
    Taraf teşkili tamamlanmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
    O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle taraf teşkili sağlanarak, tarafların delilleri toplanmalı, yörede yapılan bütün ... tahdit, aplikasyon ve 2/B madde çalışmalarına ilişkin, işe başlama, işi bitirme, çalışma tutanakları ile askı ilân tutanaklarının ve ... tahdit haritaları ile aplikasyon ve 2/B madde haritalarının özellikle orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneğinin, yine yörede yapılan ilk ... tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örnekleri ile temin edilmeli sonrasında önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... mühendisleri arasından seçilecek iki ... mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren ... Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “... sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, ... kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve ... kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile ... sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan ... sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın ... kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, ilk ... kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli,
    Yapılan bu uygulama sonucu çekişmeli taşınmazın ... tahdidi içinde kalan bölümü belirlendikten sonra bu bölümün öncesi itibariyle ... sayılan yerlerden olup olmadığının memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı uygulanması yapılması ile de belirlenmesi gerekir.
    Bu sebeple, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile amenajman planı bulunduğu yerden getirtilip, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın bu bölümünün öncesinin bu belgelerde ne şekilde göründüğü ... ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen ... içi açıklık olup olmadığının aynı bilirkişilerce rapor edilmesi gerekir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın ... tahdidi içinde kalan bölümünün ... sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kısım yönünden tapu iptali ve tescile ilişkin davanın kabulü edilerek taşınmazın değeri bakımından
    araştırma ve inceleme yapılıp Medenî Kanunun 1007. maddesi gözönünde bulundurularak tazminat hususunda karar verilmesi gerekecektir.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir.
    Taşınmazın tapu kaydı henüz iptal edilmediğinden dava tarihi itibarıyla gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Değerlendirme tarihi itibariyle taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
    Mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarında taşınmaz arazi olarak kabul edilerek tazminat hesaplaması yapılmış ise de mahkeme, taşınmazların niteliği hususunu netleştirmediği gibi taşınmazın arazi olarak kabulünün yerinde olduğu düşünülse dahi mahkemece çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, 2014 yılına ilişkin dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmemiş anılan veriler dikkate alınarak zira gelir yöntemiyle dava tarihi olan 18/04/2014 itibariyle tazminat tespit ettirilmemiştir.
    Bu durumda, tazminat istemine konu taşınmazın değerinin yöntemine uygun şekilde tespit edildiği söylenemez.
    Bu nedenle, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 18/04/2014 tarihi itibarıyla belediyece düzenlenen imar planı içinde olup olmadığı (kesinleşmiş 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde veya nazım planı içinde), bu imar planının hangi tarihte onaylandığı, kısmen imar planı içinde ise ne kadarlık bölümünün bu plan dahilinde olduğu, belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup olmadığı, belediye ve diğer alt yapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi hangilerinden yararlandığı, hangilerinden yararlanmadığı tek tek ayrıntılı olarak açıklanarak) yararlanma durumu, etrafının meskûn olup olmadığı, belediye nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine uzaklığı, beldenin gelişme yönünde olup olmadığı, kullanım biçimi itibarıyla iskan amacına yönelik yapılaşma olanakları vs. gibi hususlar (krokiye bağlanarak açıkça gösterilmek suretiyle) ilgili belediye başkanlığından istenilmeli, çekişmeli taşınmazın değerlendirme tarihi olan 18/04/2014 tarihi itibarıyla yukarıda açıklanan Bakanlar Kurulu kararı ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı çerçevesinde arsa niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde taraflara dava konusu taşınmaza mümkünse aynı beldeden ve değerlendirme tarihi olan 2014 yılından önceki yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınmalı, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmeli, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar parsellerine yakın olup olmadığı, kadastro veya imar parseli niteliğinde olup olmadığı, ... düşülmesi gerekip gerekmediği ilgili belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğünden sorulmalı, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, imar planının ölçeği ve onaylama tarihi ile dava konusu taşınmazların emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re"sen belirlenen emlak vergisine esas metrekare değeri ilgili belediye başkanlığından ayrı ayrı sorularak ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilmeli, bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor
    alınmalı, dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğunun saptanması halinde ise, arazi niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, sulu olup olmadığı, yerleşim alanlarına uzaklığı iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, taşınmaz üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak tapu kapsamındaki taşınmazların değeri, değerlendirme tarihi olan 18/04/2014 tarihine göre hesaplanmalı, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerleme tarihine göre tespit ettirilmeli, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak, tapu sahiplerinin oluşan gerçek zararları saptanmalı, oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve ... Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi