Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16452
Karar No: 2020/4147

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16452 Esas 2020/4147 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından yapılan incelemenin ardından, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın konusu olan taşınmaza ilişkin yapılan araştırma ve inceleme yeterli bulunmamış, tarafların iddiaları ile alınan deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, kararda belirtilen kanun maddeleri şu şekildedir: Tapu Kanunu (M. 264), Medeni Kanun (M. 689), İmar Kanunu (M. 18).
16. Hukuk Dairesi         2016/16452 E.  ,  2020/4147 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "yöntemince kayıt uygulaması yapılmadığı açıklanarak, davacının dayandığı 26.08.1993 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı ile dava konusu taşınmaza kadastro çalışmaları sırasında uygulanan 18.03.1949 tarih 11 sıra numaralı tapu kaydının ve çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgelerin tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra mahallinde yöntemince keşif yapılarak bu keşif sırasında sözü edilen tapu kayıtlarının sınırları tek tek okunmak suretiyle, mahalli bilirkişi ve tanıklardan tapu kayıtlarının sınırlarının zeminde gösterilmesinin istenilmesi, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanının sağlanması ve bu şekilde dava konusu taşınmazın hangi tapu kaydının kapsamında kaldığının kesin olarak belirlenmesi; dava konusu taşınmaz bölümünün her iki tapu kaydının kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde hangi tapu kaydına ne sebeple üstünlük verileceğinin tartışılması; dava konusu taşınmazın her iki tapu kaydının kapsamında kalmadığının tespit edilmesi halinde ise, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kim tarafından, neye istinaden ve ne zamandan beri zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi; teknik bilirkişiye, uygulanan tapu kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, bir tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında başka bir taşınmaza revizyon görmesinin bu tapunun mutlak suretle o taşınmaza ait olduğu anlamına gelmeyeceğinin gözden kaçırılmaması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 113 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 113 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, fen bilirkişiler ..."ün 22.03.2016 tarihli raporu ve ekindeki krokisinde (C) harfi ile gösterilen 3.570,62 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı adına, geriye kalan ve aynı raporda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin ise tapu malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ile davalı ... ... tarafından temyiz edilmiş, davalı ... ...’in temyizi yönünden 16.08.2016 tarihli ek karar ile, temyiz isteğinin süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine, bu kez iş bu karar davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, davalı ... ...’in yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan 16.08.2016 tarihli temyiz isteğinin süre yönünden reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA
    2- Mahkemece, 18.03.1949 tarih 11 sıra numaralı tapu kaydının dava ve temyize konu (A) ve (B) ile gösterilen taşınmaz bölümlerine uyduğu, davacı tarafın pay satın alma iddiasının, tapulu taşınmazın haricen satın alınması mümkün olmadığından geçerli bulunmadığı, diğer taraftan ... ile ... arasında taşınmaza ilişkin herhangi bir taksim olmadığı, bu halde her ne kadar davacının babasına ..."in kendi payını sattığı tanıklarca belirtilmiş ise de, bu kişilerin taşınmazda elbirliği halinde mülkiyet sahibi olduğu ve bu nedenle elbirliği maliklerinden birisinin payının başkasına devretmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 113 ada 10 parsel sayılı taşınmazın temyize konu (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerinin, tespite esas olup, davalı tarafın dayandığı 18.03.1949 traih 11 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı ve tapu malikleri ve her bir tapu malikinin mirasçıları arasında bir taksim bulunmadığı ve dolayısı ile tapu maliklerinden Hava mirasçısı Muzaffer’in davacıya pay satışının geçerli olmadığı doğru olarak belirlenmiştir. Ancak, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının son malikleri Mustafa ... ve Mahmut kızı Hava adına oluşan tedavül kaydı satın alma yolu ile oluştuğundan .... paylarının müşterek mülkiyete tabi olduğunun kabulü zorunlu olup, tapu maliklerinden .... tespit tarihinden 20 yıl öncesinde 1977 yılında öldüğüne ve taşınmazın zilyetliğinin de davacıda olduğu bildirildiğine göre, bu kişinin payının 13/B – c hükmü uyarınca hukuki kıymetini yitirip yitirmediğinin tartışılıp, değerlendirilmesi zorunludur. Ne var ki Mahkemece, bu husus üzerinde durulmamıştır. Diğer taraftan, mahkemenin önceki tarihli kararında 113 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 31.05.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş ve bu karar yalnızca davacı tarafından temyiz edilmekle reddedilen kısımlara yönelik olarak bozulmuş olup, ilk karar davalı tarafça temyizi edilmediğinden sözü edilen bölüm yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu halde, bu husus da göz önüne alınmamış ve belirtilen bölüm hükme esas bilirkişi raporunda (B) ve (C) ile gösterilen kısmın içerisinde kaldığı halde, kazanılmış hakka riayet edilmeksizin bu bölüm tespit malikleri üzerinde bırakılmıştır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, önceki tarihli mahkeme kararında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile son karara esas alınan bilirkişi raporu çakıştırılmak sureti ile ilk raporda (B) harfi ile gösterilen kısmın ikinci raporda (B) harfi ile gösterilen bölümün hangi kısmına denk geldiği belirlenmeli, bu kısmın kazanılmış hak gereği davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeli, (B) kısmından geriye kalan bölüm ile (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden ise davalı tarafın dayandığı tapu kaydının Havva payı yönünden hukuki kıymetini yitirip yitirmediği tartışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davalı ... dava konusu 113 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 113 ada 11 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle davada taraf olup, mahkemece bu taşınmaza yönelik olarak olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı halde, ... aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi