21. Hukuk Dairesi 2011/5969 E. , 2013/71 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Hatay İş Mahkemes
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 26/10/1998-19/09/2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının, davalı iş yerinde 26.10.1998- 19.9.2002 tarihleri arasında hizmet aktine dayalı olarak çalıştığı ancak davalı işyerinden kesintili bildirim yapıldığı iddiasına dayalı eksik bildirilen sürelerin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının noterden vermiş olduğu ibranamede 1.5.2000- 30.11.2000, 12.2.2002-20.9.2002 tarihleri arasında çalıştığını beyan ettiğinden bu süreler yönünden tespiti gereken süre olmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu dönemde ilk işe giriş bildirgesi 1.5.2000 tarihinde ikinci bildirgenin ise 11.2.2002 tarihinde verildiği, kurumdan işyerinin 506 (5510) sayılı yasa kapsamında olup olmadığının sorulmadığı, davacının davalı işyerinde 1.5.2000- 30.11.2000, 12.2.2002-20.9.2002 tarihleri arasında çalıştığını beyan eden Hatay 1.Noterliğinin 19.9.2002 tarih ve 015918 yevmiye numaralı ibranamesinin dosya arasına alındığı, yapılan adli tıp incelemesinde işe giriş bildirgelerindeki imzaların davacıya ait olup olmadığının belirlenemediği, dinlenen tanık anlatımlarında 26.10.1998- 19.9.2002 tarihleri arasında davacının, davalı işyerinde kesintisiz olarak ve sürekli hemşire olarak çalıştığı ve evlenmesi nedeniyle işten ayrıldığı , davacının evlilik tarihinin 1.10.2002 olduğuna ifade ettikleri anlaşılmaktadır.
Hizmet tesbitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve Dairemizin içtihatları gereğidir.
KARAR NO : 2013/71
Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de, çalışmanın konusu, sürekliliği, başlangıç ve bitiş tarihleri konusunda tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları işverenle, işçiyle ve işyeriyle ilişkileri dikkate alınmalı, işin ve işyerinin niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, işyerinin bordrolarında yer alan çalışanları ile komşu ve yakın işyerlerinin kayıtlarıyla ya da araştırma ile belirlenmiş kimselerin beyanlarına başvurulmalı, tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli, çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıkça belirlenmelidir.
Somut olayda dinlenilen bordro tanığı olan ve olmayan tüm tanıkların davacının hastanede dava konusu dönem boyunca hemşire olarak çalıştığını beyan ettikleri, ancak davacının kesintili bildirimlerine uygun olarak düzenlenmiş ibraname ile işverenin davanın reddini savunduğu mahkemenin de noterden düzenlenen ibranameye dayanarak davayı reddettiğinin anlaşılması karşısında, fiili çalışma olgusunun diğer delillerle ispatlanması durumunda noterde düzenlenmiş ibraname olsa bile sosyal güvenlik hakkının ihlaline yol açacak şekilde hüküm kurulamayacağı ve bu tür davaların kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle gerekirse re"sen delil toplanması ve çıkacak sonucu göre karar verilmesi gerektiği gözardı edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılacak iş, davacının çalıştığı dönem itibariyle hastane kayıtlarında davacının imzasını taşıyan tüm belgeler getirtilmeli ve gelen kayıtlarla dinlenen tanıklar birlikte değerlendirilmeye alınmak daha önce dinlenen bordro tanıklarının beyanlarının yetersiz görülmesi durumunda yeni bordro tanıklarının beyanlarına başvurulmalıdır. Ayrıca bordro tanıklarına ulaşılamaması veya ifadelerinin yeterli bulunmaması durumunda Kurumdan bilgi alınarak veya Emniyet ve muhtarlık yoluyla yaptırılacak araştırma sonucu iş yerine komşu veya yakın işyerlerinden belirlenen çalışanların ve işyeri sahiplerinin beyanlarına başvurmak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının çalışmaları yönünden hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde çalışma olgusu açıklığa kavuşturalarak sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.