Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16764
Karar No: 2020/4149
Karar Tarihi: 08.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16764 Esas 2020/4149 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bu Mahkeme Kararı, bir tescil davası sonucunda verilen hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu ele almaktadır. Davacı, müşterek muristen intikal eden taşınmazların usulüne uygun olarak taksim edilmediğini beyan ederek tapu kayıtlarının iptali ile kendisi adına tescilini istemiştir. Mahkeme, bazı taşınmazların davacı adına tescil edilmesine karar verirken, diğer taşınmazlarda kayıt maliklerinin adına bırakılmasına hükmetmiştir. Ancak, temyiz incelemesi sonucunda, mahkemenin yanılgılı bir değerlendirme yapıp hatalı karar verdiği belirtilmiştir. Müşterek mirastan intikal eden taşınmazların, taksim edildiği ve davacının da pay aldığı anlaşıldığından, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tesciline karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri: Tescil davaları HMK'nın 1125. maddesi uyarınca görülmekte olup, taşınmazların taksimi ile ilgili olarak Türk Medeni Kanunu'nun 620. maddesi hükümleri uygulanmaktadır.
16. Hukuk Dairesi         2016/16764 E.  ,  2020/4149 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu,...Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 23, 103 ada 20, 104 ada 33, 35, 106 ada 55, 106 ada 143, 108 ada 144, 109 ada 11, 112 ada 119, 119 ada 228 ve 128 ada 28 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan, 101 ada 23, 103 ada 20, 106 ada 143 ve 128 ada 28 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle 1/2 payları oranında Veli ve ... adlarına; 104 ada 33, 35, 106 ada 55, 109 ada 11, 112 ada 119 ve 119 ada 228 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ve 108 ada 144 parsel sayılı taşınmaz ise, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edildikten sonra taşınmazlardan 101 ada 23, 103 ada 20, 104 ada 33, 35, 106 ada 143, 112 ada 119, 119 ada 228 ve 128 ada 28 parsel sayılı taşınmazların tespitleri itiraz edilmeksizin, 106 ada 55 ve 109 ada 11 parsel sayılı taşınmazların tespitleri hükmen kesinleşmiş, 108 ada 144 parsel sayılı taşınmaz ise, hükmen ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payına yönelik olarak tapu iptali ve miras payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 23, 103 ada 20, 104 ada 33, 35, 106 ada 55, 106 ada 143, 108 ada 144, 109 ada 11, 112 ada 119, 119 ada 228 ve 128 ada 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müşterek muris ...’tan intikal eden miras payının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan payların ise kayıt malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacı ve davalılar adına tespit edilen taşınmazlar arasında bariz şekilde dengesiz dağılım olduğu, davalılardan ...’ın da samimi beyanında taksimi davalı ... ile aralarında yaptıklarını belirttiği, davacı adına tespit edilen taşınmazlar incelendiğinde, adına az sayıda taşınmaz tespit edildiğinin anlaşıldığı, yörede kız çocuklarına mal vermemek veya dengesiz bir dağılım gibi bir uygulamanın halen süregeldiği ve geçerli bir taksim bulunmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisinden intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin usulüne uygun olarak taksim edilmediğini öne sürerek dava açmış; davalı taraf ise, taşınmazlarda davacının payı bulunmadığını savunarak 11.6.2007 tarihli "mukavele (anlaşma) senedi" ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/306 Esas sayılı dava dosyasına dayanmıştır. Davalı tarafça dayanılan, tespit tarihinden sonraki tarihte düzenlendiği ve davacının imzasının da bulunduğu anlaşılan 11.06.2007 tarihli senet içeriğinde, muristen kalan taşınmazların taksim edildiği ve herkesin payını aldığı belirtilmiş olup, senet tanığı İlyas Özkan keşif sırasında, senet altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, taklit edilip edilmediğini bilemediğini, senedin düzenlendiği tarihlerde senet imzaladığını ancak senedin bu senet olup olmadığını hatırlamadığını, senedi ...’nin getirdiğini, senedin konusunun davacıya iki tarla verilmesine ilişkin olduğunu ancak içeriğini tam hatırlamadığını, buna karşın ...’nin kardeşlerinin iki tarlayı bana verdiler dediğini ifade etmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/306 Esas sayılı dava dosyasında ise, müşterek muris ... mirasçılarından ... tarafından, diğer muris mirasçısı ... aleyhine, müşterek muristen intikal ettiği ileri sürülen taşınmazların mirasçılar arasında taksim edildiği ve davaya konu ettiği taşınmazların kendisine düştüğü iddiası ile dava açıldığı, davalı tarafça da taksim savunmasında bulunulduğu ve yargılama sonucunda taşınmazların taksimen davalıya düştüğü gerekçesi ile karar verilip, bu kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan eldeki dosyada keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, taşınmazların tarafların ortak murisinden kaldığını beyan etmekle birlikte, taksim olgusunu bilmediklerini belirtmişler, mahalli bilirkişi (aynı zamanda tespit bilirkişisi) Muharrem Kılıç ise, kadastro tespiti sırasında, davacı ... ile davalı ...’nin kendilerine anlaştıklarını belirttiklerini, müşterek murisin diğer mirasçısı Ahmet’in bu sırada yanlarında olup, dışarıda beklediğini ve kendisine, iki parça yeri davacı ...’ye vermek sureti ile anlaştıklarını söylediğini beyan etmiştir. Şu halde, yukarıda belirtilen dava dosyasında, müşterek murisin mirasçılarından Ahmet tarafından, taksim iddiası ile dava açıldığına göre, eldeki dosyada müşterek muris terekesinin taksim edilmediği yönündeki beyanına itibar edilmesi mümkün bulunmadığı gibi, mahalli bilirkişi Muharrem Kılıç’ın tarafların tespit sırasında anlaştıkları ve davacıya da iki parça taşınmaz bırakıldığı yönündeki beyanı, bu beyanı doğrular nitelikte davacı adına 101 ada 48 ve 106 ada 90 parsel sayılı taşınmazların tespit edilmiş olması ve aynı yöndeki senet mümzii beyanları birlikte değerlendirildiğinde, müşterek muristen intikal eden taşınmazların taksim edildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi