Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/528
Karar No: 2022/1716
Karar Tarihi: 02.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/528 Esas 2022/1716 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/528 E.  ,  2022/1716 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında birleştirilerek görülen menfi tespit ve istirdat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı asıl davada; davalılardan ..., ile imzaladığı sözleşme karşılığı diğer davalı ...'e 36 adet 882 TL bedelli senet verdiğini, beş adet senedi ödemesine rağmen yerin teslim edilmediğini, ayrıca yer Hazine'ye ait olduğundan tesliminde mümkün olmadığını ileri sürerek; geçersiz sözleşmeye istinaden verilen senetlerin iadesi ile birlikte, bu senetlerden iki tanesi ile de icra takibine geçildiğinden takibin iptaline karar verilmesini istemiş, birleşen dava da yerin tesliminin öngörülmesi ve icra tehdidi ile yeni bir sözleşme imzaladığını, bu sözleşme ile borcun 18.400 TL olarak belirlenmesine rağmen davalılardan ...'e 30.000 TL değerinde kambiyo senedi verdiğini, senedin teminat senedi niteliğinde olduğunu, borç miktarı ile senedin farklı tutarlar olmasının da bunu kanıtladığını, ayrıca başkasına ait yerin zilyetliğinin devri mümkün olmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek; bu senetten dolayı hakkında yürütülen takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davaların reddini istemişlerdir.
Mahkemece; yapılan sözleşmeye göre davalıların zilyetliğinde olan taşınmazın davacıya satılıp karşılığında bono alındığı, icra takibinden sonrada tarafların borcu yapılandırıp, davacı tarafından 30.000 TL karşılığında senet verildiği, davacının 13/04/2012 tarih 10 nolu oturumda satışa konu taşınmazdan faydalandığı, senetlerin taşınmazın satışı karşılığında verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 10/04/2014 tarihli ve 2013/31871 Esas 2014/11162 Karar sayılı kararla; birleşen dava dosyası hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmediği gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının zilyetliği devraldığı sabit olduğundan sözleşme şartlarının yerine geldiğinin kabul edildiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 03/10/2018 tarihli ve 2018/4924 Esas 2018/8925 Karar sayılı kararla; asıl ve birleşen dava yönünden eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl ve birleşen davanın kabulü ile 50.721,14 TL nin davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükmün, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece verilen 01/07/2021 tarihli 2020/5545 e. 2021/7754 k. sayılı kararla; “...asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; taraflar arasındaki sözleşmenin zilyetliğin devri sözleşmesi niteliğinde geçerli olduğu kabul edilerek, bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davada davacının senetlerinin dava sırasında ödenmiş olduğu anlaşılmakla, davacının dava konusu senetler nedeni ile ödemiş bulunduğu 7.655,64 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, birleşen davanın kabulü ile davacının davalılara takip dosyasında 50.720,14 TL borçlu olmadığının tespiti ile davacının fazladan ödemiş bulunduğu 50.720,14 TL nin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsili le davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece; verilen 27/02/2020 tarihli kararda; taraflar arasındaki sözleşmeler geçerli olduğu, kabul edilerek karar verildiği söz konusu kararın davacı tarafından temyiz edilmediği, buna göre davacının ödemesi gereken miktarın tespitine yönelik hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; ilk sözleşmeye göre tarafların 1.700 m2 için 882 TL den 36 adet senet karşılığı 31.752 TL’ye anlaştıkları, 27/05/2010 tarihinde ikinci sözleşme yapılarak ilk anlaşmanın tadil edildiği ve 18.400 TL bedel kararlaştırıldığı, bu tarihe kadar 5 adet senet bedeli 4.410 TL ödendiği, ayrıca davacının 3.245,64 TL icra dosyasına ödeme yaptığı, buna göre toplam 7.655,64 TL ödediği, her iki sözleşme kapsamında 1.700 m2 için 26.055,64 TL ödeme yapması gerektiği, fiilen kullandığı 854,63 m2 için ise 13.098,78 TL ödemesi gerektiği, bu miktardan ödeme yaptığı 7.655,64 TL mahsup edildiğinde bakiye 5.443,14 TL kaldığı, davacının 30.000 TL senet için 51.406,12 TL ve 4.757,16 TL olmak üzere toplam 56.163,14 TL ödediği, bakiye ödemesi gereken 5.443,14 TL çıkarıldığında 50.720,14 TL fazla ödeme miktarı tespit edildiği; buna karşın, mahkemece, temyize konu kararda ise; hesaplamaya göre davacının ödemesi gereken ve daha önce ödeme yaptığı 7.655,64 TL'nin asıl davada, netice olarak fazladan ödediği 50.720,14 TL'nin ise birleşen davada tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; mahkemece, her ne kadar, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar verilmiş ise de; aleyhe hüküm verme yasağı gözetilerek dava konusu sözleşmeler kapsamında davacının sadece fazladan ödediği bedele hükmedilmesi gerekirken, davacının ödemesi gerektiği 13.098,78 TL bedel kapsamında yer alan ve daha önce ödemesi yapılan 7.655,64 TL’nin, fazladan ödediği 50.720,14 TL haricinde, ayrıca tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu asıl dava yönünden kapalı, birleşen dava yönünden kararın tebliğin itibaren 15 günlük süre içerisinde açık olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi