22. Hukuk Dairesi 2015/7613 E. , 2015/12488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... emrinde işçi olarak çalışmakta iken emekli olduğunu, itfaiye müdürlüğü emrinde şoför olarak çalıştığını, davacının üyesi olduğu ... ile davalı ... arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin 31. maddesinin “itfaiye işçisi 24 saat çalışır, 48 saat dinlenir. Çalıştiğı günlerde 6 saatte 1 ara dinlenmesi verilir. Yapılan işi niteliği ve zorunluluklar nedeni ile ara dinlenmenin verilmemesi durumunda eksik veya fazla çalışılmaya bakılmaksızın 21 saat fazla mesai ödemesi yapılır.” hükmünü ihtiva ettiğini, aynı sözleşmenin 30. maddesi hükmünün de “40 saati aşan 40-45 saat arası 5 saatlik fazla çalışma %50 fazlası ile, 45 saati aşan çalışma ücretinin %100 fazlasıyla ödenir.” şeklinde olduğunu, davacının her ay 240 saat çalıştığını, davacının ara dinlenme yapmadığından dolayı davacıya sadece 21 saatlik ara dinlenmelerdeki çalışma ücretinin ödendiğini, onun dışındaki fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücreti alacağı istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının toplu iş sözleşmesi itfaiye çalışma maddesi (31. madde) uyarınca hak ettiği fazla çalışma ücretleri, ikramiye ve kıdem tazminatlarının tamamının ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Fazla çalışma süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde, ilke olarak çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiş, devamında tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak şartı ile farklı şekilde dağıtılabileceği ifade edilmiştir. İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık 45 saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak 45 saate kadar olan çalışmaları, fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılır.
Davacı işçinin günde ortalama altı saatlik bir uyku ihtiyacı bulunduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, dört saatlik bir sürede özel ihtiyaçları için gereklidir. Nitekim, 05.04.2006 gün 9-107/144 karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararında da aynı olgu paylaşılmıştır.
4857 sayılı Kanun"a göre, günlük 14 saat çalışıldığı varsayılarak hesaplamaya gidilmelidir (03.06.2009 gün 9-190/233 Karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı).
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının, bir ay içerisinde 10 gün çalışıp 20 gün istirahat ettiği, “10 gün x 24 saat = 240 saat” çalıştığı, bu sürenin 21 saatinin ücretinin ödenmiş olduğu, bakiyesi "240-21 = 219 saat” olduğu, tespit edilen bu sürenin 4 haftaya bölündüğünde "219/4 = 54 saat" olduğu, "54-40 = 14 saat"e tekabül ettiği kabul edilerek, tespit edilen 14 saatlik fazla çalışmanın ilk 5 saati 40-45 saat arasında kaldığından 5 saatlik sürenin ücreti toplu iş sözleşmesinin 30. maddesi uyarınca normal çalışma ücretinin %50 fazlasıyla, bakiye 9 saatin ücreti ise normal çalışma ücretinin %100 fazlasıyla hesaplanması yoluna gidilmiştir.
Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda her ay 10 günlük sürede 14 saat çalışıldığı, günlük onbir saati aşan çalışmaların da her halükarda fazla çalışma kabul edildiği anlaşılmakla, davacının yirmidört saat çalıştığı günler için günde üç saat fazla çalışma yaptığı sonucu varsayılarak hesaplamaya gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.