Esas No: 2022/821
Karar No: 2022/1698
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/821 Esas 2022/1698 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı ile davacı arasında imzalanan gayrimenkul aracılık sözleşmesine dayanılarak açılan tazminat davasında, taşınmazların sözleşmeye aykırı bir şekilde satıldığı ve sözleşme gereği ödemesi gereken ücretin ödenmediği iddiasıyla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Ancak, hesap hatası yapıldığı ve ek raporun hükme esas alınmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Kanunlar olarak 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile 13.01.2014 tarihinde imzalanan gayrimenkul aracılık sözleşmesi gereğince davalıya ait ...,Mah. 189 ada 9-10-13 parsel sayılı 2-B arazilerinin satışlarına aracılık edileceği hususunda anlaşmalarına rağmen taşınmazların sözleşmeye aykırı bir şekilde davalı tarafından satıldığını ve sözleşme gereğince ödemesi gereken ücreti gönderilen ihtarnameye rağmen ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş, Yargıtay (kapanan)13. Hukuk Dairesinin 2016/18293 E. 2018/3824 K. sayılı kararı hüküm bozulmuş olup; bozmaya uyularak ilk derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı emlakçı, mal sahibi davalıdan dava konusu taşınmazları dava dışı şahıslara satıldığından bahisle tellaliye ücreti talep etmektedir. Davalının sözleşme altındaki imzayı inkar etmesi üzerine Mahkemece grafoloji uzmanına yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde imzanın davalının eli ürünü olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Taraflar arasında yapılan 13.01.2014 tarihli gayrimenkul aracılık sözleşmesi 1. maddesi gereği sözleşme süresinin 13.01.2014- 13.01.2016 tarihleri arasında geçerli olacağı, 4. maddesinde ise "... sözleşmeden caysalar veya akdedilen sözleşmeye aykırı tutum ve davranışlar ile sözleşmenin ifa kabiliyetini ortadan kaldırsa bile madde 3 te gösterilen taşınmaz (m2 yüzölçümü 130 TL bedel fiyat=TL satış bedeli) işbu bedelin %3'üne tekabül eden meblağı tellaliye ücreti olarak emlak komisyoncusuna ayrı ayrı (alıcı %3 satıcı %3 olmak üzere) ödeneceği kabul ve taahhüt etmiştir." şeklinde belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişiden aldırılan kök rapor gereği, davanın kısmen kabulüne, 19.269,90 TL'nin 12.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından hesap hatası yapıldığından bahisle kök rapora yapılan itiraz neticesinde alınan ek raporda, dava konusu 3 adet parsele ilişkin yüzölçümlerinin toplama hatası neticesinde yanlış hesapladığından, bu kez 6.941,41 m2'nin sözleşme gereği 130 TL ile çarpımının %3'üne tekabül eden 27.071,49 TL alacağın olduğu şeklinde görüş belirtilmişse de, ek rapor hükme esas alınmamıştır. Hal böyle olunca, maddi hesap hatasının düzeltildiği ek raporun sehven hükme esas alınmayarak, yazılı şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.