16. Hukuk Dairesi 2017/133 E. , 2020/4152 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "tablendikatifte 4120 parsel numarası ile gösterilen çekişmeli taşınmaza komşu 335 ada 1 parsel sayılı taşınmaza uygulanan vergi kaydında dava konusu taşınmaz yönünün kamışlık olarak gösterildiği, ayrıca dava konusu taşınmazın mera parseline bitişik olduğu halde taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, bir başka ifade ile niteliği itibariyle zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olup olmadığı konusunda usulüne uygun araştırma ve inceleme yapılmadığı açıklanarak, yöntemince mera araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 335 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma ve bozma ilamında işaret edilen hususları eksiksiz yerine getirme zorunluluğu doğar. Ne var ki, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında mera araştırması yapılması gereğine değinilmesine rağmen, komşu köyden olup, olmadıkları belirtilmeyen ve dosya kapsamından da anlaşılamayan mahalli bilirkişilerin soyut nitelikteki beyanları ile yetinilmiş, taşınmazın hali hazırdaki niteliği ve öncesi hususunda ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan rapor alınmamış, tek ziraat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan rapora dayalı olarak karar verilmiştir. Diğer taraftan bir arazinin niteliğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresinin tespiti bakımından en önemli unsur hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın tespitine esas tapu kaydının oluşturulduğu 1967 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, kimden kime hangi yolla intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın kısmen ya da tamamen komşu mera parselinin işlenmesi suretiyle elde edilip edilmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; nizalı taşınmaz ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; komşu mera parselinin halen ne şekilde kullanıldığı, fiilen mera olarak kullanılıp kullanılmadığı kesin olarak belirlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, nizalı taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı ya da meradan açılıp açılmadığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise zilyetliğin hangi tarihten beri ve ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazın komşu mera parseli ile arasında toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından fark bulunup bulunmadığı hususlarında bilimsel verilere ve somut bulgulara dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; varsa yukarıda belirtilen tarihlere ait hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aleti ile inceleme yaptırılarak, taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğini, kullanım şeklini ve komşu mera parseli ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklayan ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, taşınmazın ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde taşınmazın sınırları kabaca işaretlenmeli; teknik bilirkişisinden ise, keşfi izlemeye, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı; bundan sonra dava konusu taşınmaz üzerinde tevzi tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 46/1. maddelerinde sözü edilen zilyetlikle iktisap koşullarının davalı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak saptanmalı ve toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.