
Esas No: 2020/9122
Karar No: 2022/734
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/9122 Esas 2022/734 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan haksız yere tutuklu kaldığı iddiasıyla tazminat talebinde bulundu. Ancak yerel mahkeme, davayı reddetti. Davacı vekili bunun üzerine temyiz başvurusunda bulundu. Yargıtay ise mahkemenin, davacının uyuşturucu madde kullanmak suçundan beraat etmesine rağmen, haksız yere tutuklu kaldığı gerçeğini göz ardı ederek davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu belirtti. Ayrıca, mahsup tazminatının denge ve nesafetin sağlanması açısından tutukluluğun nedeninin göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, davacının 5271 sayılı CMK'nın 141/1 ve devamı maddelerinde belirtilen şartların gerçekleştiği gözetilmeden tazminat talebinin reddedilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtildi. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 5271 sayılı CMK'nın 141/1 ve devamı maddeleri, 144/1-a, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/9 - 2015/446 sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 14/12/2014 - 08/01/2015 tarihleri arasında 25 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan beraatine ve uyuşturucu madde kullanma suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, kararın 23/10/2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Davacının tutuklamaya konu eyleminin tek olduğu, uyuşturucu madde kullanmak suçunun davacının tutuklanmasına esas olan suçtan bağımsız nitelikte ayrı bir suç olma özelliği taşıması ve davacı yönünden tazminat davasına dayanak teşkil eden ceza dava dosyasında yapılan yargılama sonucu verilip kesinleşen beraat kararı ile birlikte, beraatle sonuçlanmış suça ilişkin olarak yapılmış olan tutuklamanın haksız hale geldiğinin anlaşılması nedeniyle, davacı hakkında beraat kararının yanı sıra uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olması halinde bile davacı lehine tazminata hükmedilmesine engel teşkil etmeyeceği ve koruma tedbirleri nedeniyle tazminat verilmesine ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 141/1 ve devamı maddelerinde belirtilen şartların davacı yönünden gerçekleştiği gözetilmeden, uğranıldığı iddia olunan maddi ve manevi zararla ilgili makul bir tazminata hükmedilmesi yerine yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
2)5271 sayılı CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak manevi tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacı hakkında uyuşturucu madde kullanma suçundan bulunulan suç duyurusunun akıbeti araştırılarak, davacı hakkında bu suçtan mahkumiyet kararı verilmiş olması halinde davacının tutuklu kaldığı sürenin bu mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.