Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/642
Karar No: 2022/1730
Karar Tarihi: 02.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/642 Esas 2022/1730 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/642 E.  ,  2022/1730 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davalı kiracı aleyhine açtıkları kira bedelinin tespiti davasında Malatya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/614 E. 2011/2060 K. sayılı kararıyla 31/03/2010 – 31/03/2011 dönemi kira bedelinin bürüt 82.800 TL olarak tespitine karar verildiğini, 31/03/2013 - 31/03/2014 dönemi kira bedellerinin TÜFE oranında artış yapılarak davalıdan talep edildiğini, davalının yaptığı ödemeler düşüldüğünde toplam 61.595 TL borcu kaldığını, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini, takibin devamını, lehlerine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı; davacı kiraya verenlerin yeni yıla dair bir tespit kararı bulunmamasına rağmen, keyfi artışlarla kira alacağına ilişkin olarak icra takibi başlattıklarını, 2012-2013 yılı kira dönemine dair herhangi bir tespit kararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 28/09/2016 tarihli ve 2015/10188 E. 2016/5463 K. sayılı kararıyla; taraflar arasındaki daha önce görülen davalarda verilen kararlarda davalının dava konusu taşınmazda kiracı olduğunun kabul edildiği, bu kararlardaki tespitin bağlayıcı olduğu ve bu durumda mahkemece kesinleşmiş mahkeme kararları dikkate alınarak işin esasının incelenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, 59.568,67 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında uygulanacak icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline yönelik verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 10/02/2020 tarihli ve 2019/2800 E. 2020/1061 K. sayılı kararla; (1) numaralı bentte davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra "(2) numaralı bentte; Somut uyuşmazlık, davalının icra takibine konu edilen 2012-2013 kira dönemi bakımından ödenmeyen kira borcunun ne kadar olduğu hususundadır.
    Davacılar tarafından davalı aleyhine 2012-2013 kira dönemine ait ödenmeyen net 61.595 TL kira bedelinin tahsili amacıyla 10.04.2013 tarihinde Malatya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1729 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, davalı tarafça takibe itiraz edilmiştir. Dava konusu kiralananın 31/3/2010-31/3/2011 dönemi kira bedeli Malatya 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/614 Esas, 2011/2060 Karar sayılı kararı ile net 69.000 TL, brüt 82.800 TL olarak tespit edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Malatya 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/614 Esas sayılı kararı ile belirlenen kira bedeline her yıl için artış uygulanarak belirlenen kira bedelinden davalı tarafça yapılan ödemeler mahsup edilerek ödenmeyen kira bedeli tespit edilmiş ise de taraflar arasında yenilenen kira dönemleri için önceki dönem kira bedeli üzerinden belirli ve muayyen bir artış oranı ile kira bedelinin belirleneceği hususunda yazılı kira sözleşmesi bulunduğu kanıtlanmadığı gibi dosya kapsamında davacılar tarafından, kira sözleşmesinde artış şartı bulunduğuda ispat edilememiştir. Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporu aldırılarak; Malatya 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/614 Esas sayılı kararı ile belirlenen net kira bedeli esas alınarak davalının takibe konu dönem için ödenmemiş kira borcunun artış yapılmaksızın hesaplanması gerekirken tespit ilamına konu kira bedeline her yıl artış oranı uygulanmak suretiyle daha sonraki dönemlere ilişkin kira bedelleri tespit edilmesi ve bu şekilde davalının fazla kira bedelinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 42.200 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacıların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir .
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04/02/1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
    Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; mahkemece verilen 15/01/2019 tarihli kararda davanın kısmen kabulüne, asıl alacağın %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair hüküm kurulmuş; bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine hükmün icra inkâr tazminatına ilişkin kısmı bozma sebebi yapılmamış eş söyleyişle bu konuda davacılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Buna göre; mahkemece, Dairenin bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde icra inkâr tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine "2- İcra takibinde devamına karar verilen 42.200 TL asıl alacağın %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi