22. Hukuk Dairesi 2014/2085 E. , 2015/12538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai, hafta tatili ile yövmiye ücretleri alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların ... kontrolünde olan bölgelerde kesim işi yaptıklarını, davalılara ait işyerinde beş ay süre çalıştığını beyanla ödenmeyen fazla mesai, hafta tatili alacakları ve ücret alacaklarını davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkileri nezdinde sadece bir hafta kadar çalıştığını, davacının yaşı ve yaptığı iş birlikte değerlendirildiğinde davacının iddia ettiği şekilde çalışmasının olağan dışı olduğunu, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 4. maddesine göre elliden az işçi çalıştırılan tarım ve orman işi yapılan işyerlerinde iş kanunu hükümlerinin uygulanamayacağını, bu sebeple davanın görevsizlik nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir Asliye Hukuk Mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "iş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya "iş mahkemesi sıfatıyla" bakmaya devam olunur.
Davanın, 4857 sayılı Kanun kapsamı dışında kalması halinde, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi ./..
gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca, 4857 sayılı Kanun"a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanun"a dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4857 sayılı Kanun"un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50"den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren aralarındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde elli dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, iş yerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı Kanun"un 4. maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1-Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2-Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3-Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4-Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, 4857 sayılı Kanun kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler 4857 sayılı Kanun"a tabidir.
Yargıtay İçtihatların Birleştirilmesi Genel Kurulunun 23.05.1960 tarihli ve 11-10 ile 10.05.1974 tarihli ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asildir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmesi gereken bir husustur.
Mahkemece yukarıdaki ilkeler ve kanun hükümleri çerçevesinde davacının yaptığı işe göre araştırma yapılarak davacının yaptığı işin orman işi olup olmadığı hususu tespit edilmeli ve akabinde göreve ilişkin olarak iş yerinde elliden fazla sayıda işçi çalışıp çalışmadığı ve buna bağlı olarak davanın 4857 sayılı Kanun"un 4. maddesi kapsamında iş mahkemesinin görev alanında kalıp kalmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde bir değerlendirme yapılmadan doğrudan davanın esası hakkında hüküm tesisi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.