Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8098
Karar No: 2022/1674
Karar Tarihi: 01.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8098 Esas 2022/1674 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı kurumun sigortalılarına verdiği tedavi hizmeti karşılığında, mevzuata aykırı olarak kesinti yaptığını ileri sürerek, kesilen tutarın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ilk bilirkişi raporunda hatalı bulunmayan kesintilerden sadece birinin mevzuata aykırı olduğuna karar vererek, kısmen kabul etmiştir. Ancak bölge adliye mahkemesi, yeniden oluşturulan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davayı reddetmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay, bilirkişi raporunun yetersiz ve hatalı olduğuna karar vererek bölge adliye mahkemesi kararını bozmuştur. Bölge adliye mahkemesi, bozma kararına uyarak yeniden karar vermiş, bu karar da temyiz edilmiştir. Yargıtay, bölge adliye mahkemesinin, bozma kararını yanlış yorumlayarak ilk derece mahkemesi kararının yeniden kaldırılmasına karar vermesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna karar vermiştir. Ancak bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmediği için, bölge adliye mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. Kararda, bölge adliye mahkemesinin bozma kararına uygun olarak yeniden esas hakkında karar vermekle yükümlü olduğu kanun maddeleri de belirtilmiştir. Bu maddeler şöyledir: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373. maddesi ile 344. maddesinin ilgili bölümü.
3. Hukuk Dairesi         2021/8098 E.  ,  2022/1674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ



    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen istirdat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; imzaladığı hizmet sözleşmesi gereğince davalı kurumun sigortalılarına tedavi hizmeti verdiğini, ancak davalı kurumun mevzuata aykırı olarak sigortalısı ... ... isimli hastanın tedavisine ilişkin olarak 94.974,09 TL ve yine sigortalısı ... ... isimli hastanın tedavisi ile ilgili olarak olarak 11.220,58 TL olmak üzere toplam 106.194,67 TL kesinti yaptığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kesilen tutarın faturaların teslim edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; bir tıbbi malzemenin bedelinin kurumca karşılanabilmesi için gerekli koşulların belli olduğunu, buna göre malzemenin uygun ameliyatta uygun koddan ve ilgili olduğu tıbbi daldan faturalanarak kurumun fiyatlandırma sistemine göre fiyatlandırılması ve kullanılan malzeme, tedavi, girişim ve ameliyatın geri ödeme kapsamında bulunması gerektiğini, bu nedenle kesintinin yasal mevzuat ve sözleşme gereği yapılmış olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir
    İlk derece mahkemesince; eczacı, adli tıp uzmanı ve emekli Sayıştay denetçisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapor doğrultusunda davalı kurumun sigortalı hasta ... ... yönünden yaptığı 94.974,09 TL'lik kesintinin ... hükümlerine uygun olduğu ancak sigortalı hasta ... ... yönünden yaptığı 11.220,58 TL'lik kesintinin ... hükümlerine uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 11.220,58 TL'nin kesintiye esas faturanın sunulduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; yeniden bilirkişi kurulu oluşturulmuş ve kurulca hazırlanan bilirkişi raporları esas alınarak, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmiş; karar, davacının temyizi üzerine, Dairece verilen 09/11/2020 tarihli ve 2020/1291 E. 2020/6249 K. sayılı kararla; 12/09/2018 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen heyette yer alan emekli Sayıştay denetçisinin, ilk derece mahkemesince alınan kök ve ek bilirkişi raporunu düzenleyen heyette de görev aldığı, ilk derece mahkemesince alınan kök ve ek raporda, ... ... isimli sigortalı hastaya kullanılan ilaç nedeniyle davalı kurumca yapılmış olan 11.220,58 TL tutarındaki kesintinin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirdiği, bölge adliye mahkemesince alınan bilirkişi raporunda ise (ilk derece mahkemesince alınan rapordakinin aksine) 11.220,58 TL'lik kesintinin yerinde olduğu yönünde görüş bildirdiği, ayrıca sözü geçen bilirkişinin görüşünden neden döndüğüne ilişkin bir açıklamada bulunulmadığı, bu haliyle hükme esas teşkil eden bilirkişi raporlarının, hüküm vermeye yeterli olmadığı anlaşıldığından, denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvrusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir: "....Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.
    Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir..."
    Zira, artık burada ilk derece mahkemesinin bir kararı mevcut değildir; bozulan karar bölge adliye mahkemesinin kararıdır, bu nedenle dosya kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir. Bölge adliye mahkemesi, yaptığı değerlendirmede bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyma kararı verecektir. Bu kararın anlamı, bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak bir karar vereceğidir.Bozmaya uyma kararı ile bozma kararı lehine olan taraf için bir usuli müktesep hak doğar (Pekcanıtez Usul-Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2017 III.Cilt, Sh.2302 vd.).
    Somut olayda; bölge adliye mahkemesi tarafından, bozma kararına uyulduğuna göre, bundan sonra yapılacak iş, bozmaya uygun olarak yeniden esas hakkında karar vermekten ibarettir. Buna rağmen, bölge adliye mahkemesince Yargıtay bozma kararı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği, dolayısıyla hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi kararına karşı tarafların yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının yeniden kaldırılmasına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının I, II ve III numaralı bentlerinde yer alan “...Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvrusunun kabulü ile Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.05.2017 tarih, 2015/213 Esas, 2017/185 Karar sayılı kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına,” ifadelerinin çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi