20. Hukuk Dairesi 2011/11427 E. , 2012/2531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi ... mevkii 185 ve 186 parsel sayılı sırasıyla 11.110 m2 - 7.080 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, Nisan 938 tarih 28 ve Mart 1956 tarih 106 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak zeytinlik niteliği ile Ayşe Kılıç ve ortakları adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Daha sonra intikal yoluyla davalılara geçmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli 186 parselin tamamen, 185 parsel sayılı taşınmazın kısmen kesinleşen tahdit içinde kaldığından tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescilleri ve davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2006/176-2007/383 sayılı ilam ile dava konusu 186 parselin tamamen, 185 parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ve (B) ile işaretlenen bölümlerinin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, (B) ile işaretlenen 8.249,38 m2 yüzölçümlü kesiminin 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı gerekçesi ile 186 parselin tamamının, 185 parselin (A) ile işaretlenen bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine ve davalıların bu yerlere yönelik el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hükmün davalılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairece onanarak 18.09.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ... ile Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı); 185 sayılı taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tesciline ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesine karar verilmesi istemiyle temyize konu davayı açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 185 sayılı taşınmazın Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/176-2007/383 sayılı dosyasında hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda B ile işaretlenen 8.249,38m2 yüzölçümlü kesiminin 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline, davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen 2/B madde alanında kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1945 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1957 yılında arazi kadastrosu, 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 23.8.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/176-2007/383 sayılı dosyasında hükme dayanak yapılan orman ve fen bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidinde Hasanbaba Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığına, 1950 yılında 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrıldığına, ancak makiye ayırma işleminin 28.12.1962 tarihli rapor ile iptal edildiğine, PV poligon numarası ile 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışın çıkarıldığına, bir an için makiye ayırmanın iptal edilmediği düşünülse dahi makiye ayrılan yerlerde özel Yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 5-11 sayılı ve H.G.K.nun Y.K.Dnin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine, çekişmeli taşınmazlara ilişkin makiye ayırmadan sonra özel Yasalar uyarınca oluşturulan tapu kaydı bulunmadığına, kaldı ki temyize konu yerin eğim ölçer ile belirlenen eğimlerinin % 20-45 olduğu, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı, halihazırda üzerinin tam kapalı orman bitki örtüsü ile kaplı olduğu anlaşıldığına, 6831 sayılı Yasanın 1/j bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağına, bilimsel olarak da % 12’den fazla eğimli makilik sahaların orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza (koruma) makisi yani orman sayılması gerektiğine, bu nitelikteki taşınmazların 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrılamayacağına, ayrılmış olsa bile yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmünde sayılacağına, orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 sayılı İnançları Birleştirme Kararının ve H.G.K.nun Y.K.D.nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararının uygulama yerinin bulunmadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesinde “Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” hükümleri uyarınca çekişmeli taşınmazın tapu malikleri olan davalılar aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin “5, 6 ve 7. bentlerinin “Tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı Bakanlıklar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davacı Bakanlıklar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesinin göndermesiyle H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 23/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.