20. Hukuk Dairesi 2011/11352 E. , 2012/2540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 27.5.2004 tarihli dilekçe ile Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.7.1986 gün 1983/188-1986/310 sayılı kararıyla adına tescil edilen A.Dudullu 4781 parselin, 1993 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 312 ada 10 parsel numarasıyla mükerrer olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiği, 312 ada 10 parselin beyanlar hanesinde taşınmaza hiç zilyet olmayan ...ın zilyet olduğunun yazıldığı, tapu kayıtlarındaki mükerrerliğin giderilmesi ve ...ın zilyet olduğuna ilişkin şerhin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken orman rejimi dışına çıkarıldığı, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin Hazine adına tescil edilmesinin Yasa gereği olduğu, öncesi orman olan yerlerin özel mülkiyete konu edilemeyeceği, taşınmazın 312 ada 10 parsel numarasıyla hükmen Hazine adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2.6.2010 gün 2010/3678-7664 sayılı bozma kararında özetle “1972 yılında yapılan kadastro sırasında A.Dudullu 764 parsel sayılı 363 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 2510 sayılı Yasa uyarınca oluşan Mart 1957 tarih 181 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... adına tespit edildiği, Orman Yönetiminin, açtığı davanın Üsküdar Tapulama Mahkemesinin 1974/41-1976/175 sayılı kararıyla 764 parselin 225 m2 yüzölçümlü kesiminin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı anlaşıldığından 766 sayılı Yasanın 46/1maddesi uyarınca işlem yapılmasına, 138 m2 yüzölçümlü kesiminin ... adına tapuya tesciline karar verildiği kesinleşmesi üzerine 14.3.1978 tarihinde 764 parsel sayılı taşınmaz 138 m2 yüzölçümlü olarak ... adına tapuya tescil edildiği, 02.10.1992 tarihinde yapılan satış yoluyla ...a geçtiği, ..."in, 764 parselin Üsküdar Tapulama Mahkemesinin 1974/41-1976/175 sayılı kararıyla orman olduğu gerekçesiyle tespit dışı bırakılan 225 m2 yüzölçümlü kesiminin orman rejimi dışına çıkarıldığından adına tapuya tescili istemiyle Orman Yönetimi ve Hazine aleyhine açtığı davanın Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.7.1986 gün 1983/188-1986/310 sayılı kararıyla 225 m2 yüzölçümlü taşınmazın ... adına tapuya tesciline karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesince onanarak 6.7.1987 tarihinde kesinleştiği, kararın infazı üzerine 225 m2 yüzölçümlü yer 4781 parsel numarasıyla arsa niteliği ile ... adına tapuya tescil edildiği, 22.1.1992 tarihinde yapılan satış üzerine ...’a geçtiği, 1993 yılında yapılan ek kadastro sırasında 312 ada 10 parsel sayılı 222,90 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 764 parselin bir parçası olduğu, mahkeme kararıyla hükmen ormana bırakıldığı, 1744 sayılı Yasa uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, 2510 sayılı Yasa uyarınca dağıtılan yerlerden olduğu, 764 parselin ... adına tescilli olduğundan söz edilerek ...’ın zilyetliğinde bulunduğu kütüğün beyanlar hanesine yazılarak arsa niteliği ile Hazine adına tespit edildiği, Hazinenin, kütüğün beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin silinmesi istemiyle açtığı davanın Üsküdar Kadastro Mahkemesinin 24.11.1997 gün 1997/208-66 sayılı kararı ile reddedildiği, temyiz edilmeksizin 18.5.1998 tarihinde kesinleştiği, böylelikle Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.7.1986 gün 1983/188-1986/310 sayılı kararıyla 4781 parsel numarasıyla ... adına tescil edilip 22.1.1992 tarihinde yapılan satış yoluyla davacı ...’a geçen taşınmaz hakkında 1993 yılında yapılan ek kadastro sırasında 312 ada 10 parsel numarası verilerek Hazine adına tespit edildiği ve bu tespitin 18.5.1998 tarihinde kesinleştirilerek aynı yer hakkında mükerrer iki ayrı tapu kaydı oluşturulduğu, bu durumda ikinci kayıt olan 312 ada 10 parsele ilişkin tapu kaydının iptaline ve kadastro paftalarında buna göre gerekli düzeltmelerin yapılmasına karar verilmesi ” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, 312 ada 10 parsele ilişkin tapu kaydının iptaline ve kadastro paftalarında buna göre gerekli düzeltmelerin yapılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mükerrer tapu kaydının iptali niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1943 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1965 yılında yapılan genel arazi kadastrosu, 17.04.1981 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 4.1.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, bu ormanlarda ve evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına
23/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.