20. Hukuk Dairesi 2011/16035 E. , 2012/2542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, ..."nun duruşma isteminin gider yönünden, ..."in duruşma isteminin ise değer ve giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1965 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 657 sayılı 147.400 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ağustos 1958 tarih 17 ve Eylül 1952 tarih 24 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak tarla niteliği ile ... ve ... adlarına tespit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. Daha sonra satışlar yoluyla davalılar ... ve paydaşlarına geçmiştir. Davacı HAZİNE, çekişmeli taşınmazın kesinleşen 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığından 1180/147456 payı davalı ... adına, 3540 /147456 payı davalı ... adına, 1180/147456 payı davalı... adına, 1180 /147456 payı davalı ... adına kayıtlı olan payların iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davaya konu taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşıldığından ... ve ... adına kayıtlı bulunan paylara ilişkin tapu kaydının iptal edilerek HAZİNE adına tesciline,diğer davalılar ... ve...’nın taşınmazda payları bulunmadığından haklarında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1948 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 24 numaralı orman kadastro komisyonunca 1984 yılında yapılıp 21/11/1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ve 6831 sayılı Yasanın 2896 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.Daha sonra 59 numaralı orman kadastro komisyonunca yapılan ve 12/04/1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; 19/01/2011 günü yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 3. maddesi ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere eklenen fıkrada (Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.) hükmü getirilmiştir. Yapılan incelemede, davalılardan ... ve ..."nun tapu kaydındaki akit tablosunda belirtilen adresine dava dilekçesinin tebliği amacıyla çıkartılan tebligatın davalıların adreste bulunmadıklarından iade edilmesi üzerine,mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasında ise davalıların tebligata elverişli adreslerinin bulunamadığı,daha sonra mahkemece dava dilekçesinin ilanen tebliğ edildiği gözlenmiş olup, yaptırılan tebligat, Tebligat Yasasının 10. maddesine uygun değildir. Mahkeme davalıları kanuni şekillere uygun olarak duruşmaya davet edip, savunma hakkını kullanma olanağı vermedikçe hükmünü veremez. Mahkeme hakimi tarafından dava dilekçesi ve duruşma gününün taraflara Tebligat Kanunu hükümlerine göre resen tebliğ ettirilmesi ve tüm tarafların katılımlarının sağlanarak, taraf teşkili gerçekleştikten sonra, yargılamanın sürdürülmesi zorunlu olduğundan, davalılar ... ve ..."nun tebligata elverişli adresleri tespit edilmeden, taraf teşkili tamamlanmadan, savunma ve delillerini bildirmelerine olanak tanınmadan, davalıların savunma hakkı kısıtlanacak biçimde işin esasına girilerek, yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre ise, davacı Hazinenin davaya konu yerin 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasına dayandığı, davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın niteliği ve hukuki durumunun değişmesi söz konusu olacağından, davaya konu ... köyü 657 parsel sayılı taşınmazın, tapu kaydındaki davalılar dışındaki diğer paydaşların tamamının davada yer alması gerektiğinin düşülmemesi, bundan ayrı, davacı Hazine tarafından davaya konu taşınmaz hakkında aynı iddia ile açılan mahkemenin 2001/280 ve 2009/265 esas sayılı davalarının görülmekte olduğu gözlenmiş olup, mahkemece davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyeceği, verilecek kararların infazı olanaksız hale getirecek biçimde çelişkili olabileceğinden, bu dosyalar arasındaki fiili ve hukuki bağlantı nedeniyle H.Y.U.Y."nın 45. maddesi uyarıca birleştirilerek görülmesi gerektiğinin gözetilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ..."nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 23/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.