Esas No: 2021/8102
Karar No: 2022/1598
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8102 Esas 2022/1598 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/8102 E. , 2022/1598 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıba karşı sorumluluk davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine; davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 15/11/2018 tarihinde davalılardan ...Otomotivden sıfır km. araç satın aldığını, 9 km. gittikten sonra aracı ekspere gösterdiğini, yapılan incelemede aracın sol arka tavan üst kısmında kuş pisliğinden kaynaklı boya zedelenmesi tespit edildiğini, durumu davalılardan ...Otomotivin satış yetkilisine bildirdiğinde gelen 01/03/2019 tarihli cevapta mevcut durumun kuş pisliği benzeri dış etkenden kaynaklı olduğu ve Renault ...tarafından garanti kapsamında değerlendirilmediğinin bildirildiğini, yine aracı bir süre kullandıktan sonra araç belli km. ulaştığında sürekli ve rahatsız edici şekilde araçtan ıslık sesi gelmeye başladığını, bu durumu da davalılardan ...,’a bildirdiğini ve muadil araç ayarlandığı takdirde muadil araçla test yapılacağının sözlü olarak tarafına bildirildiğini, davalı ...tarafından gönderilen mailde arızanın tespiti için (şanzıman arıza tespiti) servise davet edildiğini, serviste vites kutusu söküldükten ve arıza tespit edildikten sonra durumla alakalı teknik birim ile yazışma yapılacağı ve yapılması gereken onarım işlemi için onay alınacağı, yapılacak onarım ya da değişim ile ilgili işlemin garanti kapsamında olup olmadığının ise tespit sonrasında teknik birim tarafından verileceği bildirildiğini, davalı firma tarafından açılacak olan aracın delil tespiti ile bilirkişi huzurunda açılmasını istediğini ve aracı davalı...’a bıraktığını, bu firmanın servisinde aracın açıldığını ve bilirkişi incelemesi sonucunda ise aracın parça kaynaklı sıkıntısı olduğunun belirtildiğini, seçimlik haklarını kullanmak üzere aracın toplatılmasını talep ettiğini, aracın tamirini davalı...’dan istemediğini, bu işlem için de kendisinden 1.892,80 TL işçilik masrafı alındığını, aracın gizli ayıplı olduğunu, aracı satın aldığı tarihten itibaren 7 ay geçmesine rağmen mağduriyetinin giderilmediğini ileri sürerek; dava konusu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde satın alınan ayıplı malın iade edilerek bedelinin 15/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsilini, bu iki talepte mümkün olmadığı takdirde satış bedelinden indirim yapılarak tarafına ödenmesine karar verilmesini, ayrıca seçimlik haklarını kullanması nedeniyle ve malın ayıplı olması nedeniyle yapılan toplam 3.378,31 TL'nin tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Otomotiv; davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını, tamire ilişkin seçimlik hakkını kullanması nedeniyle aracı söktüklerini, sonrasında da aç kapa ücreti olarak değil de davacının tamir seçimlik hakkını kullanmaktan vazgeçmesi nedeniyle işlem yapmadan aracı topladıklarını, davacıdan tahsil edilen 1.892,80 TL’nin ise aracın toplatılması masrafı olduğunu, misli ile değişim isteminin de yerinde olmadığını, tespit raporunu kabul etmediklerini, aracın gizli ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Motorlu Araçlar; husumet itirazında bulunduklarını, varlığı iddia edilen ayıbın açık ayıp olduğunu, ihbarın süresinde yapılmadığını, satıcı tarafından davacıya araç teslim edilirken davacının aracı muayene ederek eksiksiz ve hasarsız olarak teslim aldığını, dış etkenler sonucunda oluşan zararların garanti kapsamı dışında olduğunu, dava konusu araçta üretim kaynaklı bir arıza veya herhangi bir ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; araçta gizli ayıp bulunduğu, tüketicinin kullanımından sonra araçta çeşitli defalar arızaların meydana gelmesi nedeni ile garanti kapsamında araçta onarımların yapıldığı, her ne kadar davacı tüketici tarafından seçimlik haklardan misli ile değişim talep edilmiş ise de, yapılan servis işlemlerinden sonra araçtaki gizli ayıbın giderildiği, yani ıslık sesinin giderildiği, bu durumun mekanik bir uygulama olduğu, parça üretiminde, malzeme ve üretim hatası olmadığı, araçta değer kaybına yol açmayacağı ancak boya hasarı dolayısıyla 3.000 TL'lik bir değer kaybının olduğu, söz konusu hasarın aracın nitelikli parçalarından kaynaklanmadığından misli ile değişimin orantısızlığa neden olacağı, bu itibarla tüketicinin misli ile değişim seçimlik hakkını kullanmasının iyi niyet kurallarına aykırı ve satıcı aleyhine orantısızlığa sebep olacağı gerekçesiyle; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve bedel iadesi talebinin reddine, bedel indirimi talebi ile yapılan masrafın kabulü ile değer kaybı yönünden 3.000 TL boyadan kaynaklı değer kaybının ve 1.892,80 TL serviste alınan ücret olmak üzere 4.892,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı taraflar istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı aracın ayıpsız misli ile değişiminin gerektiğini ileri sürmüş ise de, son düzenlenen bilirkişi raporunda da ayrıntı olarak açıklanan ayıbın niteliği ve aracın değerinde meydana gelen değer kaybına göre 6502 sayılı TKHK’nın 11.maddesinin 3. fıkrası gereğince malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmeye göre, davacının seçimlik haklarından misli ile değişim veya bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı, mahkemece hakkaniyet gereği bedelden indirim seçimlik hakkının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olup değer kaybının hesaplanma yönteminde de bir usulsüzlük bulunmadığı, davacının delil tespiti dosyasında alınan rapor ile mahkemece alınan raporların çelişkili olduğu yönünde istinafta bulunmuş ise de, raporların araçtaki boya ayıbına ilişkin belirlemesinin gizli ayıp olup üretim kaynaklı olarak ortak tespitin bulunduğu gerekçeleriyle; davalıların istinaf talepleri yönünden ise, davalıların istinaf taleplerinin davanın kabul edilen kısmına yönelik olduğu, kabul edilen dava değerinin 4.892,80 TL olup istinaf edilen değerin hüküm tarihi itibariyle HMK'nın 341/2. maddesinde yazılı 2021 yılı kesinlik sınırı olan 5.880 TL'nin altında olduğu, ilk derece mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının kesin karara karşı yapılması sebebiyle HMK'nın 346. maddesine göre reddedilmesi gerektiği, ancak mahkemece bu yönde bir karar verilmediği gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin HMK'nın 341/2, 346 ve 352/1 maddeleri gereğince reddine; istinaf başvurusunun kötü niyetle yapıldığı saptanamadığından HMK'nın 351 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve bedel iadesi talebinin reddine; bedel indirimi talebi ile yapılan masrafın kabulü ile; değer kaybı yönünden 3.000 TL boyadan kaynaklı değer kaybının ve 1.892,80 TL serviste alınan ücret olmak üzere 4.892,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesini talebine ilişkindir.
Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir".
6502 sayılı Kanun'un 9. maddesine göre; "Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür."
6502 sayılı Kanun'un 10. maddesine göre; "Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz".
6502 sayılı Kanun'un 11/1 maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür".
11/2 maddesine göre, Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici ve ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı malın kendisi tarafından piyasa sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
11/3 Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
6502 sayılı Kanun'un 56/3 maddesine göre; "Tüketici bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur".
Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 9. maddesine göre; "Tüketicinin, ücretsiz onarım hakkını kullanması halinde malın;
a) Garanti süresi içinde tekrar arızalanması,
b) Tamiri için gereken azami sürenin aşılması,
c)Tamirinin mümkün olmadığının, yetkili servis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi, durumlarında; tüketici malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini satıcıdan talep edebilir. Satıcı, tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur" şeklinde düzenleme mevcuttur.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; dosya kapsamında yer alan ve davalılardan ...Otomotiv tarafından sunulan servis kayıtları ve iş emirlerine ilişkin belgeler ve dosyada yer alan davacı tarafça davalı ...Otomotiv çalışanına gönderilen ve 6100 sayılı HMK’nun 199. maddesine göre belge niteliğine haiz olan 14/03/2019 tarihli e-mail içeriği incelendiğinde görüleceği üzere, söz konusu servis kayıtlarında davacının ücretsiz onarıma ilişkin bir talebi olmadığı, ilgili e-mailde de davacının "şu aşamada tüketici olarak seçimlik haklarımın hepsini saklı tutarım’’ ifadesine yer verdiği açık olmakla, davacının ücretsiz onarım hakkını kullanmadığı kuşkusuzdur.
Kaldı ki, davalılardan ...Otomotiv de dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde "davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını, tamire ilişkin seçimlik hakkını kullanması nedeniyle aracı söktüklerini, sonrasında da aç kapa ücreti olarak değil de davacının tamir seçimlik hakkını kullanmaktan vazgeçmesi nedeniyle işlem yapmadan aracı topladıklarını’’ beyan etmiş olmakla, davacının ücretsiz onarım hakkını kullanmadığını ikrar etmiştir.
Bu itibarla bölge adliye mahkemesince; ayıbın niteliği ve davacının dava konusu ettiği seçimlik hakları nazara alınmak suretiyle inceleme ve değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, harçtan muaf olmasına rağmen davacı tüketiciden peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine, HMK’nın 373/2 maddesi uyarınca dava dosyasının bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.