Esas No: 2021/4221
Karar No: 2022/1483
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4221 Esas 2022/1483 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/4221 E. , 2022/1483 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... ...’nin sahibi olduğunu, eczanesinden Kuruma faturalandırılan 61 adet reçetenin arkasındaki imzanın hastaya ya da yakınına ait olmaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 protokolünün 6.3.3. maddesi uyarınca uyarma cezası ve 94.923,55 TL cezai şart tahsili, 23 adet reçetede hasta ya da yakınına teslim edilmeyen ilaçlar bulunduğu için 6.3.10. maddesi uyarınca uyarma cezası ve 29.383,05 TL cezai şart tahsili, 19 adet reçetenin sahte olması nedeniyle 2012 protokolünün 5.3.10. maddesi uyarınca uyarı cezası ve 36.246,10 TL cezai şart, 3.605,69 TL ... bedeli tahsili, 68 adet reçetede ... tarafından yönlendirme yapıldığı için 2012 protokolünün 5.3.14. maddesi uyarınca sözleşmenin 3 ay süreyle feshi, 6.3.3, 6.3.10 ve 5.3.14. maddeler nedeniyle protokolün 4.3.6. maddesi uyarınca 32.929,89 TL ... bedelinin tahsiline karar verildiğini ancak bu işlemlerin haksız olması nedeniyle iptalini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; huzur evinde yaşayan yaşlı hastaların ... ... tarafından karşılanan reçetelerinin arkasının huzur evi personeli tarafından imzalandığı, bazı ... arkalarında ise imza ve telefon numarası bulunmadığı gibi isim de yer almadığı, bazı reçetelerde ise ... arkası imzanın ilaçları teslim alan kişiye ait olmadığı, huzur evi sakinlerinden bazılarının Dr ... ... tarafından uzman hekime gösterilmesi önerisi olmasına rağmen uzman hekimlerce ilgili hastaların muayene edilmediği ve reçetelenen ilaçların huzur evinde bir depoya konulmak sureti ile personel tarafından ... sahibinin değil hangi hastanın o an ihtiyacı varsa kullanıldığının huzurevi çalışanlarınca ifade edildiği, huzur evi hasta reçetelerinde yer alan bazı raporlu ilaçların ... sahibi hastalarca kullanılmadığı, ayrıca ... ...’nden temin edilen ilaçların bazen hasta tarafından, bazen de firma yetkilisinin yardım etme önerisi ile verilen raporlu ve raporsuz ilaçlar olduğu, ... Dr... ve sağlık ocağı personelince verilen ifadelerde bu reçetelerin yazılışları ile ilgili tutarsızlıkların yer aldığı, ... tarafından benden habersiz yazılmış denilmesine rağmen, personelin “biz reçeteyi yazardık ... bey imzalardı” dediği, buradan da hastaların gıyabında reçetelendirme yapıldığının açıkça belirlendiği, ... muhteviyatlarının incelenmesi neticesinde söz konusu ilaçların kurum ödemesinin izin verdiği en üst kullanım dozlarında ve en yüksek adetlerde yazılmış olması, belirli ilaç gruplarına yönelik reçeteler olmaları, bazı raporların özel hastane tarafından hastaları görmeden ve bilgisi dışında çıkarıldığı, bu raporların çıkarılmasına yardımcı olan firma temsilcisinin hastaların bilgisi dışında yazılan reçetelerdeki ilaçları firma satışını arttırmaya yönelik olarak başka doktorlara numune olarak verdiğinin ifade edildiği, bu durumun firma yetkilisinin ifadelerinde de yer aldığı, söz konusu hastaların reçetelerdeki ilaçlarının reçetelendirme tarihlerinin belirli bir periyotta olması ve çok sık aralıklarla reçetelendirilmesi de dikkat çekici olup aile hekimi ......'in görev yaptığı sağlık ocağının ... ...’nin bulunduğu bölgede olduğu, ...’nin ise bölge dışında yer aldığı tespit edildiğinden kurum işlemin yerinde olduğu kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Kuruma fatura edilen reçetelerin sahte olup olmadığına ve bu sahteciliğin ... veya çalışanları tarafından yapılıp yapılmadığına ilişkin davacı hakkında İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/97 esas sayılı dosyasında açılan kamu davasında davacının delil yetersizliğinden beraat ettiği anlaşılmaktadır. Hukuk hakimi T.B.K. 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değilse de mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlıdır. Bu nedenle mahkemece; her ne kadar davacı beraat etmiş ise de ceza dosyasında toplanan deliller de dikkate alınarak cezai işleme konu eylemlerden davacı tarafından gerçekleştirildiği tespit edilenler açısından Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 6.10. maddesindeki “bu protokolün yürürlük tarihinden önceki dönemlerde geçerli olan protokol hükümlerine göre kuruma fatura edilen ve kontrolleri kurum tarafından bu protokol yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için, ya da ... kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih uyarı ve cezai şarta ilişkin işlemlerin henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiil/fiiller için kurumca bu protokol hükümleri uygulanır. Ancak ... tarafından Kurumdan tebligat tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere yazılı olarak talep edilmesi halinde, ilgili protokol hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca cezai işleme konu Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 Yılı protokolünün 6.3.3, 6.3.10 maddeleri ile 2012 Yılı protokolünün 5.3.10, 5.3.14. maddelerinin, 2016 protokolündeki karşılıkları olan 5.3.2. maddesinde yer alan “Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-... olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve ... muhteviyatı ilaçların ... sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, ... sahibine veya ilacı alana ait olmadığının tespit edilmesi halinde, ... bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak ... yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde ... bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın veya ilacı teslim alan kişinin ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.”, 5.3.5. maddesinde yer alan “Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya ... tarafından eczanede yapılan denetimde, ... sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak ... uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.”, 5.3.10. maddesinde yer alan “... ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte ... veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde ... bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak ... uyarılır. Tekrarı halinde ... bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte ... veya sahte raporun ... yada eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde, bu madde hükmü uygulanmaz.” hükümlerine göre davacının ceza miktarlarının yeniden belirlendiği ve 2012 Yılı protokolünün 5.3.14. maddesinin 2016 Yılı protokolünde kaldırıldığının da dikkate alınarak, uyuşmazlık konusunda uzman, taraflar arasındaki sözleşmeler ve SUT hükümlerinden anlayan, ... ve emekli Sayıştay denetçisi bilirkişilerden oluşan üç kişilik bir heyetten; tereddüde yer vermeyecek şekilde ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli, cezai işleme konu her hastanın reçetesi nedeniyle uygulanan cezai işlemin yerinde olup olmadığının tek tek belirlendiği ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazları karşılar mahiyette bir rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine 24/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.