Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11816
Karar No: 2019/2855

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/11816 Esas 2019/2855 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, zilyedliğinde bulunan taşınmazın 2/B sahasında bırakıldığı iddiasıyla sınırlandırmanın iptalini ve tescil kararı verilmesini istemiştir. Mahkeme davanın takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar vermiş, HMK'nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmıştır. Daire bu kararı usulden bozmuştur çünkü alt vekâlet ilişkisi için vekâletnamede açıkça yetki verilmiş olması şartının arandığı ancak davacının ilk vekili tarafından tevkil yetkisi verilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, vekaletnameye istinaden tanzim edilen yetki belgeli avukatın mazeret beyanıyla birlikte dosyanın incelenmesi için süre talep etmesi gerektiği halde mazereti reddedilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir ve karar bozulmuştur. Avukatlık Kanunu'nun alt vekâlet ilişkisini düzenleyen 56/5. maddesi ve 171/2. maddesi açıklayıcı kanun maddeleridir.
20. Hukuk Dairesi         2016/11816 E.  ,  2019/2855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 12/07/2010 tarihli dilekçesiyle davacının zilyedliğinde bulunan taşınmazın kısmen ...; kısmen de 2/B sahasında bırakıldığı iddiasıyla, sınırlandırmanın iptalini ve davacı adına tescil kararı verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın takipsiz bırakılması nedeniyle 07/11/2012 tarihinde işlemden kaldırılmasına; 3 aylık yasal süre içinde de yenilenmemesi nedeniyle HMK"nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 2014/9017 - 2015/1871 E.K. sayılı kararıyla hükmün sair yönleri incelenmeksizin usulden bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dosya kapsamından, davacının ilk vekili Av. ... tarafından 06/07/2011 tarihinde Av. ... ..."e; 24/01/2012 tarihinde de Av. ... ..."a yetki belgesi verildiği, bu belgelerle davanın takip edildiği, daha sonra 07/11/2012 tarihinde davanın takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığı, yasal süre içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Avukatlık Kanununun alt vekâlet ilişkisini düzenleyen 56/5. maddesi "Avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekâletname hükmündedir." ve 171/2. maddesi "Avukata verilen vekâletnamede başkasını tevkile yetki tanınmış ise, yazılı sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça, işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir. Vekâletnamede, bunun düzenlendiği tarihten sonra açılacak veya takip edilecek bütün dava ve işlerde vekâlete ve başkasını tevkile genel şekilde yetki verilmişse, avukat, bu tarihten sonraki dava ve işlerde müvekkilinden ayrıca vekalet almaya lüzum kalmaksızın işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir" hükümlerini içermektedir. Buna göre; alt vekâlet ilişkisi için vekâletnamede açıkça yetki verilmiş olması şartının arandığı; ancak ... 1. Noterliğince düzenlenen 19/04/2010 tarihli ilk vekâletnamede davacının Av..."e tevkil yetkisi vermediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yetkisiz vekillerce davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” denilmektedir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zilyetliğe dayalı on yıllık süre içinde ... tahdidine itiraz ve tescil istemlerine ilişkindir.
    Yörede 1963 yılında yapılan ... kadastrosu ve 1993 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1950 yıllarında yapılmış, taşınmaz bu çalışmada tespit harici bırakılmış, sonradan 1694 numaralı ... ve 1623 numaralı 2/B parselinde bırakılmıştır.
    Temyiz itirazlarına ve incelenen dosya kapsamına göre; bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 77/4. maddesinde avukatın istifa etmesi, azledilmesi veya dosyayı incelememiş olması sebebiyle yargılamanın başka bir güne bırakılamayacağı; ancak, dosyanın incelenmemiş olması geçerli bir özre dayanıyorsa, hâkimin bir defaya mahsus olmak üzere, kısa bir süre verebileceği, verilen süre sonunda, dosya incelenmemiş olsa bile davaya devam olunacağı düzenlenmiştir. Somut olayda 29.12.2015 tarihli vekaletnameye istinaden tanzim edilen yetki belgeli avukat 30.12.2015 tarihli duruşma için aynı günlü dilekçe ile mazeret beyanıyla birlikte dosyanın incelenmesi için süre talep etmiş olmakla, yukarıda anılan yasa maddesi uyarınca talebi geçerli bir özre dayanan davacı vekiline bir defaya mahsus olmak üzere kısa bir süre verilmesi gerekirken aynı tarihli duruşmada mazeretinin reddine dair ara kararı kurulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, açıklanan bu husus bozma nedeni sayılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi