9. Hukuk Dairesi 2010/38715 E. , 2013/3706 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, ücret alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, dini-milli bayram çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1959 yılından bu yana basın sektöründe çalıştığını, sürekli sarı basın kartı sahibi olduğunu, davalı işverenin yanında ise 2004 yılından bu yana çalıştığını, davacının 6 aylık maaş alacağı bulunduğu halde bu hususların düzeltileceği yerde davacının isminin gazetedeki künyeden çıkartıldığını, ahlak ve iyiniyet kuralları ile bağdaşmayan bu durum karşısında müvekkilinin iş akdini Noterden çektiği ihtarname ile İş Kanunu"nun 24. ve 5953 sayılı Yasa uyarınca feshettiğini belirterek, ücret alacağı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma-hafta tatili-yıllık izin, dini-milli bayram çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iddiaların doğru olmadığını davacının 04.01.2008 tarihinde işe başladığını, işe istediği saatte geldiğinden eksik mesai yaptığı için fazla mesai ücreti isteyemeyeceğini, davacın ücret alacağı bulunmadığını, maaşlarını tam olarak aldığını, aylık ücretinin 1.500,00 TL değil 567,84. TL olduğunu, davacının işi kendisinin terk ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğundan İş Kanunu"nun 24.maddesine ge iş akdini feshi sebebiyle kıdem tazminatı almaya hak kazandığı, aylık ücretinin 1.500,00 TL olduğu, davalı tarafın davacıya ücretini ödediği hususunu ispat edemediği, davacının fazla mesai yaptığı ve hafta sonları ile milli bayramlarda da çalıştığı, davalı tarafın davacıya yıllık izinlerini kullandırdığını ispat edemediği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, milli bayram ücreti ve yıllık izin ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ihbar tazminatı hakkının olup-olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olup, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün değildir.
Ücret alacağının ödenmemesi sebebiyle İş Kanunu"nun 24. maddesine göre gazeteci işçi tarafından yapılan haklı fesih halinde, 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasında Münabetlerin Tanzimi Hakkında Kanunu"nun 11. maddesine göre ihbar tazminatı talep edilemez.
Somut olayda, davacının iş akdini ücretlerini alamadığı için kendisinin feshettiği anlaşılmakla ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 31.01.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
Davacı, davalı yanında 5953 Sayılı Basın İş Yasasına tabi olarak çalıştığını, ücretlerinin ödenmediğini, iş akdini bu nedenlerle tek taraflı ve haklı olarak sona erdirdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının iş akdini fazla mesai, ücret ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediği için haklı feshettiği kabul edilerek hesaplanan kıdem tazminatı ile fazla mesai, ücret ve hafta tatili ücretlerinin kabulüne karar verilmiştir.
Olayda tartışmalı olan husus gazeteci olarak Basın İş Kanunu kapsamında çalışan davacının ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesinin haklı feshe ve buna bağlı olarak kıdem tazminatı talep etmeye imkan verip, vermediği noktasındadır.
Davacının faaliyet alanı basın ve yayıncılık olan davalı iş yerinde yaptığı, işin 5953 sayılı yasanın 1. maddesi kapsamında olduğu çekişmesizdir.
5953 Sayılı Basın İş Yasasında gerek önceki 1475 Sayılı Yasanın 16 maddesi gerekse yürürlükteki 4857 sayılı İş Yasasının 24/II-e maddesinde belirtildiği gibi ücretlerinin zamanında ödenmemesinin işçiye haklı fesih hakkı vereceği şeklinde bir düzenleme bulunmamaktadır.
5953 Sayılı Yasada ücretin zamanında ödenmemesinin neticeleri yönünden aynı yasanın 14/2. maddesinde “ Gazetecilere ücretlerini zamanında ödemeyen işverenler, bu ücretleri, her gün için %5 fazlasıyla ödemeye mecburdurlar.” şeklinde düzenlemeye yer vermiştir.
Aynı şekilde 5953 Sayılı Yasanın 11. maddesi bu kanuna göre çalışanın hangi durumda (haklı nedenle) feshi hakkı olduğunu düzenlemiştir. Buna göre “ Bir mevkutenin veche ve karekterinde gazeteci için şeref ve şöhretini veyahut umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici bir vaziyet ihlal edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu halinde” gazeteci akdi derhal feshedip kıdem tazminatı talep edebilecektir.
Madde metninden de anlaşıldığı gibi düzenleme çok dar tutulmuştur. Yasada yer almayan ücretin geç veya eksik ödenmesi hususu, işçiye haklı fesih hakkı verip kıdem tazminatı almasına olanak tanımamaktadır. Bu konunun yasanın bir boşluğu şeklinde değerlendirilip kıyas yoluyla doldurma yoluna gidilmesi de mümkün değildir.
Yüksek ... HGK.nun 16.05.2001 gün 2001/9-417 E 2001/419 K, ... 9. H.D 28.06.2007/34521 E, 2007/ 21159 K, ... 9 HD 24.02.2003/11580 E, 2004/ 3119 K sayılı kararları da aynı görüş ve doğrultudadır.
Bu nedenle davacının ihbar tazminatı talebinin yanında kıdem tazminat talebinin de reddi gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun kıdem tazminatına yönelik temyiz talebinin reddine ilişkin kararına katılamıyorum. 31.01.2013