Esas No: 2021/1600
Karar No: 2021/1540
Karar Tarihi: 15.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/1600 Esas 2021/1540 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
.....
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
NUMARASI : .....
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ... ... AŞ’nin kurucu ortağı olup şirketin katı atıklardan elektrik enerjisi üretimi işi yaptığını, bu kapsamda ..... ile şirket arasında sözleşme imzalandığını, müvekkilinin davalı şirket yöneticisi ....... Usd borcu olduğunu, bu borcun tasfiyesi için aralarında protokol yaptıklarını ve teminat olarak müvekkilinin şirket hisselerini ... ...’e devrettiğini, protokole göre borç ödemesi bittiğinde şirket hisselerinin tekrardan müvekkile iade edileceğini, ancak davalı ... ... AŞ’nin bölünme kararı aldığını, bölünme sonucu hisselerin diğer davalı ... devrinin gündeme geldiğini, bölünme işleminin müvekkilinin haklarını zarara uğrattığını, bölünme ile ... ... üzerinden yürütülen getirisi yüksek işlerin ..... devredileceğini böylelikle müvekkilinin ortağı olduğu şirketin değersiz hale geleceğini ... ...’yi değerli kılan en önemli faaliyetin ... Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ... kapsamında yürütülen katı atıktan elektrik üretim işi olduğunu, normal şartlarda ...’in bu sözleşmeye taraf olması için idarenin sözleşmenin devrine muvafakat etmesi gerektiğini, ancak bölünme ile birlikte muvafakat aranmayacağını, bunun kanuna karşı açık hile olduğunu, ... ...’nin almış olduğu bölünme kararının şirketin yürüttüğü katı atık işinin ... şirketine idarenin onayına gerek olmaksızın devrini sağlamak ve ... ... şirketinin faaliyet alanını daraltmak suretiyle şirketi değersizleştirmek ve şirketten alacaklı konumda olan müvekkilini zarara uğratmak olduğunu belirterek bölünme kararının tedbiren durdurulması bölünme işleminin muvazaalı olduğunun tespiti ve iptaline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının müvekkili şirketlerin hissedarı veya alacaklısı olmadığını, dava dilekçesinde belirtildiği şekliyle dava dışı ... ... ile davacı arasındaki hukuki ilişkide müvekkilinin taraf olmadığını, müvekkilinin taraf olmadığı hukuki işleme yönelik sonuçlara muhatap olmasının mümkün olmadığını dolayısıyla davacının müvekkillerine karşı işbu davayı ikame etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının alacaklı konumunda olmayıp davalı şirket ortağı ... ...’e borçlu konumunda olduğu, borcu ödenmesi şartına bağlı olarak ...’un da şirketin %40 hissesini davacıya bedelsiz devretmeyi taahhüt ettiği anlaşılmakta olup davacının ... ... şirketinden her hangi bir alacağı bulunmadığı bu kapsamda TTK 397. Maddesi hükmünün tatbik imkanı bulunmadığı, öte yandan davacının dava tarihi itibariyle davalı şirketlerde sermaye payı bulunmadığı, davacının davalı şirketlere karşı kullanabileceği ortaklıktan kaynaklanan herhangi bir hakkı bulunmadığı, bu çerçevede bölünme işleminin iptalini istemekte davacının aktif dava ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirket bölünmesi isteminin iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı vekilinin vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinden sonra istinaf incelemesi için dava dosyası Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra, davacı asil ... 22/10/2021 tarihli UYAP üzerinden Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dilekçe ile istinaf isteminden ve davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK'nın 349/2. maddesinde; "Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur." hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra davacı asil ... istinaf başvurusundan feragat edilmiş olmakla davacı asil ...'nin istinaf isteminin feragat sebebiyle reddine, istinaf talebinden feragat edilmesi nedeniyle davadan feragat hakkında Dairemizce olumlu olumsuz bir karar verilemeyeceğinden davadan feragat hakkında ilk derece mahkemesince ek karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı asil ...'nin istinaf isteminin HMK'nın 349/2. maddesi gereği feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Davadan feragat hakkında ilk derece mahkemesince ek karar verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/12/2021
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.