Konya Ceza Kararları - 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aykırılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8460 Esas 2019/1076 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8460
Karar No: 2019/1076
Karar Tarihi: 05.02.2019

213 sayılı Vergi Usul Kanununa aykırılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8460 Esas 2019/1076 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Mahkeme, sanığın vergi usul kanununa aykırılık suçunu işlediğine karar vermiştir. TCK’nun 53. maddesinin uygulanması sırasında Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığın sahte belge düzenlemek ve kullanmak suçundan da kamu davası açıldığı ve hüküm kurulduğu açıklanmıştır. Mahkeme, yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, delillerin ve iddia ve savunmaların kararda gösterilip tartışıldığı ve kararın doğru biçimde belirlendiği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı gösterilmiştir.

11. Ceza Dairesi 2016/8460 E. , 2019/1076 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Vergi suçu raporunda sanığın düzenlediği belgeleri kullandığının belirtildiği, iddianamede de vergi suçu raporuna atıf yapılmak suretiyle "sahte belge düzenlemek ve kullanmak" suçundan kamu davası açıldığı, karar gerekçesinde de düzenlediği belgeleri kullandığına değinilerek hükmün kurulduğu; buna göre Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 29/01/2013 tarihli iddianamesi ile sahte fatura düzenleme suçundan kamu davası açıldığı ve hükmün de sahte fatura düzenleme suçundan kurulduğu kabul edildiğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 05.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.