9. Hukuk Dairesi 2010/35110 E. , 2013/3749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, mahrumiyet tazminatı ile iş güvencesi tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin askıya alınarak işverence fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar, mahrumiyet ve iş güvencesi tazminatlarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, işçi ücretlerine belediyenin bütçesinin yetmediğini, bu nedenle devletin istihdam politikası gereğince işçi çalıştırmak için yeterli sayıda vize alınamadığından yönetimce bir kısım işçilerin iş sözleşmelerinin askıya alınması kararı alındığını, askıya alınmanın akdin feshi şeklinde yorumlanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, sözleşmenin fesih sebebinin davalı belediyenin vize alamaması olduğu anlaşılmakla davacının mahrumiyet tazminatı alacağı talebinin kabul edildiği ancak işverenin keyfi ve kötüniyetli olması halinde hak kazanılacak olan iş güvencesi ödeneği bakımından işverenin keyfi ve kötüniyetli olduğu davacı tarafça ispat edilemediğinden bu iş güvencesi tazminatı talebinin reddedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK.’nun 434/3. Maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen(HUMK.432/4), temyiz defterine kaydı yapılmayan(HUMK. 434/2) veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan(HUMK. 434/3) kararlar kesinleşmiş olur.
Karar davacıya 10.12.2009 tarihinde usulüne uygun olarak tefhim edilmiştir. Davacının temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresinin son günü olan 18.12.2009 tarihi geçtikten sonra 21.12.2009 tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, davacının temyiz talebinin HUMK. nun 432/4. maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle REDDİNE,
2. Davalının temyiz itirazlarına gelince;
a) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının mahrumiyet tazminatını hak edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı 01.01.1999-31.12.1999 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinin 33. maddesine aykırı olarak işten çıkarılması nedeniyle hak mahrumiyeti tazminatı isteğinde bulunmuştur. Sözkonusu maddede “işveren sendika üyesi muvakkat işçilerin işten çıkarılmasını gerektiren yüz kızartıcı suç işlemeleri ile tenkisat halleri hariç olmak üzere işten çıkarılmaları halinde kıdem tazminatlarına ek olarak işveren çıkarılan işçinin 1 yıllık ücreti tutarında hak mahrumiyeti tazminatı ödemeyi kabul eder” hükmü yer almaktadır. Bu tazminat hak mahrumiyeti adı altında düzenlenmişse de yapısı itibariyle kıdem tazminatına ek olarak verildiğinden kamusal niteliği olan kıdem tazminatı tavanına bağlıdır. Mahkemece ... 33. maddeye dayalı hak mahrumiyeti tazminatına hükmedilmesi yerinde ise de bu tazminat kamusal tavan sınırına tabi olup kıdem tazminatı tavanını aşmayacak şekilde hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hesaplanması isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.