Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4819
Karar No: 2022/1522
Karar Tarihi: 24.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4819 Esas 2022/1522 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/4819 E.  ,  2022/1522 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19.HUKUK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak ve tazminat davalarında, asıl davanın kabulü ile karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 24/02/2022 tarihinde davacı/karşı davalı vekili Av. Beril Şahinkaya ile davalı/karşı davacı Asil ... ve vekili Av. ... ...geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Asıl davada, davacı, davalı avukatın annesinin sağlığında vekili olarak, muris annesinin hesabından, vekâletnamedeki yetkisine istinaden 35.384 Usd’yi çektiğini, ancak bu bedeli muris annesine de ödemediğini ileri sürerek davalı tarafından tahsil edilen bu bedelden mirasçılık hissesi olan ½ ye isabet eden 17.692 Usd’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; karşı davada ise avukat olan davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, asıl davada davacı olan davalı ile imzalamış oldukları avukatlık ücret sözleşmesine göre hak ettiği vekalet ücreti ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile talebini 269.989,08 TL’ye çıkarmıştır.
    Asıl ve karşı davada davalılar, ayrı ayrı haksız davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulüne karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı- karşı davacı istinaf yoluna başvurmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı- karşı davacının asıl davaya ilişkin tüm karşı davaya ilişkin ise sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davalı- karşı davacının karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; karşı davanın avukatlık ücret sözleşmesine istinaden talep edilen vekalet ücreti ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, davalı- karşı davacı avukatın azlinin haksız olduğu kabul edilerek, “...davalının hak ettiği vekalet ücretinin belirlenmesi için taraflar arasındaki sözleşme irdelenmelidir. Sözleşme incelendiğinde ücret maddesinde 5 adet mask'ın davalıya ait olacağı veya 250.000 TL ödeneceğinin yazılı olduğu görülmektedir. Avukatlık kanunu'nuın 164. Maddesinde "....yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz." hükmünü içermektedir. Bu hüküm gereğince "5 adet Mask'ın davalıya ait" olacağı ifadesi ücret sözleşmesini geçersiz kılmaktadır. Bu sebeple davalının karşı davasındaki taleplerinin sözleşmenin bu maddesine dayanan kısmının reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak davalı gördüğü bu hizmet dolayısıyla bir ücrete hak kazanacaktır. Vekalet ücretinin talep edildiği İstanbul 4. FSHM söz konusu davada avukatın kazanacağı vekalet ücreti dava değeri belirli bir meblağı ifade etmediğinden davalı maktu vekalet ücreti olan 1.350,00 Türk Lirasına hak kazanacağı, Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davaya ve diğer işlere ilişkin olarak davalının, talep edeceği ücreti vekaletin 22.700,00TL olabileceği, bilirkişi kurulu raporu ile belirlenmiştir. Bilirkişilerce yapılan hesaplamalarda görüleceği üzere toplam karşı davacı avukatın talep edebileceği ücreti vekaletin 22.700,00 TL +1.350,00 =24.050,00TL ve belgelendirilen 800,00TL masraf ile birlikte 24.850,00TL karşı davacı avukatın karşı davalıdan talep edebileceği” gerekçesiyle karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı- karşı davacının karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince de “dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, ayrıca alınan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu gerekçesiyle davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Dosyaya kazandırılan ve aslı mahkeme kasasında muhafaza edilen “Avukatlık Ücret Sözleşmesi” başlıklı ve tarafların imzasını içeren sözleşmeye bakıldığında, “Avukatlık Ücretinin Ödenme Şekli” alt başlıklı 10. maddenin 3. bendinde “İstanbul 7. Asl. Huk. Mah. Nin 2006/25 E. sayılı dosyasında dava konusu olan maskların5(Beş) adedi veya herhalükarda 250.000 YTL(ikiyüzellibinyenitürklirası) avukatlık ücreti olmak üzere avukata ödenecektir.” şeklinde düzenleme bulunduğu görülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki, avukatlık ücreti avukatın vekalet hizmetine karşılık olarak avukatla iş sahibi arasında serbestçe kararlaştırılabilir ise de, ücret tarifesindeki asgari miktarın altında kalan bir ücret karşılığında iş ve dava kabulü de ayrıca yasaklanmıştır. ( Av. Kanunu md. 163/1, 2, 3 ) Öte yandan avukatlık ücreti belli bir miktarı da kapsamalıdır. Şu kadar ki hasılı davaya iştirak olmamak, davada gösterilen başarıya göre değişmek ve yüzde yirmibeşi aşmamak kaydıyla dava olunan veya hükmolunan şeyin belli bir yüzdesinin de avukatlık ücreti olarak kararlaştırılması mümkündür. ( Av. Kanunu md. 164/1, 2, 3 ) Bu durumda dava olunan veya hüküm altına alınan şeyin değeri ile avukatlık ücreti arasında herhangi bir bağlantı kurulmamaktadır.Bu koşullar altında avukatlık ücreti belli bir miktarı kapsamak üzere serbestçe kararlaştırılabilir. Somut olaya bakıldığında, taraflar arasında imzası inkar edilmeyen “Avukatlık Ücret Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin az yukarıda zikredilen maddesinde kararlaştırıldığı üzere, dava konusu edilen 5 adet Mask’ın davalı-karşı davacıya avukatlık ücreti olarak ödeneceğine ilişkin kısmı, hasılı davaya iştirak niteliğinde olup geçersizdir. Ancak aynı maddenin devamında “...veya herhalükarda 250.000 YTL(ikiyüzellibinyenitürklirası) avukatlık ücreti olmak üzere avukata ödenecektir.” şeklinde avukatlık ücretinin belirlendiği açıktır. O halde, sözleşmenin 3. maddesinin ilk kısmı geçersiz ise de açıkça rakam belirlenen kısmı geçerlidir ve davalı- karşı davacı avukatın, haksız azledildiği kabul edildiğine göre, avukatlık ücretinin de bu miktar esas alınarak hesaplanması gerekmektedir. O halde mahkemece, bu husus değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının asıl davaya ilişkin tüm, karşı davaya ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı- karşı davacı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
    (Muhalif)

    -K A R Ş I O Y-
    Davalı vekili, karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin hak kazandığı vekalet ücret sözleşmesinde belirtilen İstanbul 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2006/25 E. Sayılı dava dosyasına konu olan masklardan 5 (Beş) adetinin verilmesine ya da 250.000,00 TL'nin şimdilik 1.000,00 TL'sinin işlemiş ve işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı/karşı davacının istinaf itirazları, istinaf mahkemesince reddedilmiş; davalı/karşı davacı vekili kararı temyiz etmektedir.
    Taraflar arasında imzalanan "Avukatlık Ücret Sözleşmesi" başlıklı sözleşmede; "İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/25 E. sayılı dosyasında dava konusu olan maskların 5 (Beş) adedi veya herhalükarda 250.000 YTL avukatlık ücreti olmak üzere avukata ödenecektir." şeklinde düzenlemede bulunulduğu anlaşılmaktadır.
    Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde; "Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.
    Yüzde yirmi beşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.
    İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz..." hükmüne amirdir.
    Davalı/karşı davacının dilekçesindeki talebi; dava dosyasına konu masklardan 5 adetinin verilmesine ya da 250.000 TL'nin şimdilik 1.000 TL'sinin verilmesine ilişkindir. Bu durumda gerek sözleşmede kararlaştırılan avukatlık ücreti, gerekse talep edilen avukatlık ücreti hasılı davaya iştirak niteliğindedir. Kanunun amir hükmüne göre, bu tip sözleşmeler geçersizdir.
    Sayın çoğunluk, Avukatlık Kanununun 163/son maddesinde ifadesini bulan "avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz" hükmünden hareketle, Avukatlık ücretine yönelik, sözleşmede kararlaştırılan hükmün bir kısmını geçersiz, bir kısmını geçerli kabul etmişse de; Kanun koyucunun iradesi ücrete ilişkin hükmün bölünmesi değildir. Davalı-karşı davacı, sözleşme hükmünde ücret alacağını dava konusu masklardan 5 adetine hasrettiği gibi, dava dilekçesinde de bu iradesini sürdürmüştür. İradesi ve talebi, hasılı davaya iştirak olduğundan, ücrete ilişkin hüküm tümden geçersizdir.
    Kaldı ki, kanunda tavan olarak belirlenen yüzde yirmi beşi aşmamak üzere ücret kararlaştırması da burada uygulanamamaktadır. Zira, Avukatlık ücretine konu davada müddeabih belirsizlik oluşturmaktadır. Maskların değeri tespit edilememiştir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da, belirsizlik oluşturan ücret sözleşmelerinin geçersiz oluğuna içtihat edilmiştir.
    Açıkladığımız nedenlerle, "sözleşmenin rakamla belirlenen kısmının geçerli olduğuna ilişkin" Sayın Çoğunluğun bozma gerekçesine tarafımca iştirak edilmemiştir. Hükmün ONANMASI görüşündeki karşı oyumdur. 24/02/2022






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi