
Esas No: 2014/1170
Karar No: 2015/12745
Karar Tarihi: 07.04.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/1170 Esas 2015/12745 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ücret, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin ve ücret, vergi iadesi, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin hizmet süresi hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74. ve 75., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 25. ve 26. maddeleri uyarınca hakim, dava veya cevap dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, tarafların bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemez ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka şeye karar veremez.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde açıkça Temmuz 2007- Eylül 2011 tarihleri arasında davalı işverenin yurt dışı işyerinde çalıştığını belirtmiş ve bu dönem çalışması için talepte bulunmuş olup; dava konusu alacaklar hesaplanırken, davacının 22.04.2004-10.10.2004 arası yüzaltmışdokuz gün, 06.06.2007-ağustos 2008 tarihleri arası dörtyüzkırkbeş gün ve 06.05.2009-09.10.2011 tarihleri arası iki yıl beş ay dört gün olmak üzere toplam dört yıl bir ay sekiz gün çalışması olduğunun kabulü, taleple bağlılık kuralı ile bağdaşmamaktadır. Hüküm altına alınan alacaklar hesaplanırken, dava dilekçesinde belirtilen hizmet süresi ile bağlı kalınarak sonuca gidilmelidir. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-İşçi ücretinin ödenmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı işçi son bir yıldır ücretinin ödenmediğini ileri sürmüş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, davacının son bir yıllık ücretinin ödenmediği kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Ancak; dosya kapsamından davacının yurt dışında çalıştığı sürelerde ücretinin, eşinin Türkiyedeki hesabına yatırılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmakta olup; davacının eşine ait banka hesabına ait hesap hareketleri getirtilip titizlikle incelenmeli ve davalı şirket tarafından davacının ücretinin eşi hesabına yatırılıp yatırılmadığı tespit edilmelidir. Eksik inceleme ile davacının son bir yıllık ücretinin ödenmediğinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.