3. Hukuk Dairesi 2018/7419 E. , 2019/14 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ... ile 2005 yılında evlendiklerini, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle ... 3. Aile Mahkemesinin 2013/334 E., 2014/238 K., sayılı dosyası ile boşandıklarını, düğünlerinde takılan ziynetlerin düğün gecesi elinden alınarak davalı kayınpederin kasasına konduğunun söylendiğini, kendi üzerinde kalan bir takım ziynetlerin ise müşterek konuta hırsız girmesi nedeniyle çalındığını ileri sürerek, dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesini olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik karşılığı olan 120.000,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalılar; düğün merasiminde takılan ziynetleri almadıklarını, dava konusu ziynetlerden 28 adet burma bileziğin davacının bilgisi dahilinde emanet alındığını, düğünden sonra kuyumcuya iade edildiğini, davacı ile davalı ..."in evliliklerinin üçüncü ayında müşterek konuta hırsız girmesi nedeniyle bir kısım ziynetlerin çalındığını, diğer ziynetlerin ise davacının uhdesinde olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, taraflar evlenirken dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının davacıya hediye olarak verildiği, düğünden sonra bu ziynet eşyalarının davalılar tarafından kasaya konulacağı söylenerek davacıdan alındığı, davacıda sadece tektaş yüzük ile ... set takımının kaldığı, davacıda kalan ziynetlerin daha sonra evden çalındığı, diğer ziynet eşyalarının davalılarda bulunduğunun dinlenen tanık beyanlarından anlaşıldığı, 28 adet burma bileziğin emanet olarak davacıya takıldığının sabit olduğu, ancak emanet olsa dahi bu bileziklerin davacıya düğünde hediye edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine, Dairemizin 20.12.2016 gün, 2016/321 E, 2016/15548 K sayılı ilamı ile " Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, davacının sair temyiz itirazları bakımından; ....Davalı taraf tanık beyanlarına göre 28 adet bileziğin toplam gramının 840 olduğu anlaşıldığına göre gram olarak ortalama değerlendirme yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek 28 adet bilezik için eksik bedele hükmedilmesinin doğru olmadığı, davalıların sair temyiz itirazları yönünden ise; davacının 15 adet 250"lik( 22 ayar 40mm çapında 18,40 gram kulplu) altında bulunmaktadır. Davacının iddiası bu altınların, düğünde takılan küçük altınların tamamının düğünden sonra davalılar ve davalı ..."in annesi tarafından bozdurularak yerine alındığı şeklinde olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 15 adet 250"lik altının sunulan düğün fotoğraflarında bulunduğu belirtilmekle, davacının iddiası ve bilirkişi raporunun çeliştiği , davacının 15 adet 250"lik altına ilişkin iddiasını ispat etmesi gerektiği, mahkemece, toplanan deliller doğrultusunda bir inceleme ve araştırma yapılması ve sonucu dairesinde bir hüküm tesisi gerekirken, davacının iddiası ile çelişen bilirkişi raporu doğrultusunda söz konusu ziynete yönelik talebin de kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı ..." belirtilerek hüküm bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; düğün merasiminden sonra takılan ziynet eşyalarının davalılar tarafından kasaya konulacağı söylenerek davacıdan alındığı, davacıda kalan ve sonrasında evden çalınan sadece tektaş yüzük ile ... set dışındaki diğer ziynet eşyalarının davalılarda kaldığının dinlenen tanık beyanlarından anlaşıldığı, 840 gr ağırlığında 28 adet burma bileziğin ise davacının bilgi ve rızası ile emaneten alındığı ve onun bilgi ve rızası ile kuyumcuya geri verildiğinin davalılarca ispat edilemediği, 250"lik diye tabir edilen altınlara yönelik dava bakımından; yemin delili de hatırlatılarak davalıların yeminli beyanları alınmış olup, bu iddanın ispatlanamadığı gözetilerek, davanın kısmen kabulü ile; 7.840 TL değerinde 22 ayar fantazi işçiliği olan, bileklik, gerdanlık ve küpeden oluşan 8 gram ağırlığında bir adet madalyon set, 11.760 TL değerinde 22 ayar fantazi işçiliği olan, bileklik, gerdanlık ve küpeden oluşan 120 gram ağırlığında bir adet trabzon set, 74.760 TL değerinde toplam 840 gram ağırlığında 22 ayar fantazi işçiliği olmayan 28 adet burma bilezik ve 75.000 TL değerinde 22 ayar tanesi 17,50 gram ağırlığında 50 adet fişeklik altının aynen davalılardan, müştereken ve müteselsilen aldırılarak, davacıya iadesine, aynen iade istenen diğer taleplerin reddine, aynen iade mümkün değilse, belirlenen bedel üzerinden talebe bağlık kalınarak, 166.940 TL nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bu bedelden 46.940 TL si için ıslah tarihi 21/07/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava; ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalıların ise aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Davalının; yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;24.04.1945 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında ve 6100 sayılı HMK 326 maddesi uyarınca, "Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir". Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekâlet ücretine de mahkûm edilir. (HMK 323 1/ğ).
Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekâlet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekâlet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.Buna göre, mahkemece; dava kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen, 6100 sayılı HMK"nun 326/2 ve devamı maddeleri uyarınca, dava sırasında yapılan yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması ve davanın reddedilen kısmı üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.Somut uyuşmazlıkta; davacı bedel istemi yönünden davasını 120.000,00 TL üzerinden açmış, talebini bilirkişi ek raporu doğrultusunda bozma öncesinde verdiği ıslah dilekçesi ile 180.026,00 TL"ye yükseltmiştir. Mahkemece davacının istemi kısmen kabul edilerek davacı lehine 166.940,00 TL’ye hükmedilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; mahkemece davada kısmen kabul kararı verilmesine rağmen, yargılama giderlerinin tamamından davalıların sorumlu tutulması ve davanın reddedilen kısmı üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün "2-492 sayılı harçlar kanunu, madde 21 e göre 11.568,98 TL nispi ilam harcından peşin harç ile ıslah harcının mahsubu ile bakiye 8.494,18 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına," şeklindeki 2. fıkrasının çıkartılarak yerine “ 492 Sayılı Harçlar Kanunu madde 21"e göre alınması gerekli 11.403,67 TL karar ve ilam harcından davacıdan alınan 3.074,80 TL ıslah ve peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.328,87 TL harcın davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,” ibaresinin yazılmasına; hükmün 4. fıkrasındaki “ 4-... toplam 3.810,30 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ” ibaresinin çıkartılarak yerine “4- ... davacı tarafından yapılan toplam 3.810,30 TL yargılama giderinin (%92,7 kabul- red oranına göre)3.532,14 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına, ayrıca hükme fıkra olarak 5-Davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine’ ifadesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.