MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı ile prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları, 2011 yılı Ekim ayı ücreti ve 2011 yılı Eylül- Ekim prim ücretlerine ilişkin alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının, davalı şirkette talep ettiği miktarda alacağının bulunmadığını, ayrıca talep edilen miktarları kabul etmemekle birlikte davacı tarafın talep ettiği faiz oranının fahiş olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kıdem ve ihbar tazminatları yönünden davanın kabulüne, 2011 yılı Ekim ayı ücreti ve 2011 yılı Eylül- Ekim prim ücretlerine ilişkin talepler jakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkemece, prim ve maaş alacakları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, yeterince inceleme ve araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmesi doğru değildir.
Yargılama sırasında davalı tarafından bu alacaklara ilişkin ödeme yapıldığı da nazara alındığında iş yerinde prim uygulaması bulunduğu davalının da kabulündedir. Bu itibarla mahkemece davalı tarafa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 220. maddesi uyarınca; bu alacak kalemleri ile ilgili tüm kayıtları ibraz etmek üzere kesin süre verilmesi, ilgili belgeleri ibraz etmediği veya aynı sürede hakkında kabul edilebilir bir mazeretini delilleriyle birlikte sunmadığı taktirde davacı tarafın söz konusu alacak kalemlerine ilişkin beyanının kabul edilebileceğinin ihtar edilmesi, belgeler toplandıktan sonra buna göre asıl alacak miktanının tespit edilmesi, davalı tarafça süresinde ilgili belgeler ibraz edilmediği taktirde ise davacı tarafa prim ve maaş alacağının ne kadar olduğu konusunda açıklattırma yapılarak, asıl alacak miktarının tespiti edilmesi, her iki halde de davalı tarafça yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra hüküm kurulması gerkirken eksik incele ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.