1. Hukuk Dairesi 2021/2934 E. , 2021/4052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü;
Davacı ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro sonucu davalı ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edildiğini oysaki taşınmazın bir bölümünü 1980 tarihli senet ile aynı köyden Mehmet Kaya isimli şahıstan şahitler huzurunda satın aldığını ve o tarihten bu yana taşınmaz bölümüne zilyet olduğunu ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazın bir bölümünün tapu iptali ve adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davacı tarafın iddiasının asılsız olduğunu, davacı tarafa ... ada ... parsel sayılı taşınmazda hak verilip bu taşınmazın davacı ile adlarına müşterek yazıldığını, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin belgesizden değil tapu kaydına dayanılarak yapıldığını, tapunun miktar fazlası kısmının senetsizden iktisap edilmiş olabileceğini, tapulu taşınmazın haricen satışının geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının dava konusu ettiği bölümde uzun yıllardır zilyet olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 01.10.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 22.736.22 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Dosyadaki kadastro tutanak sureti ile tapu kayıtları incelendiğinde, Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 53.384.32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle toplam 288 pay kabul edilerek; 32 pay ... oğlu ..., 32 pay ... oğlu ..., 64 pay ... kızı ..., 8 pay ... oğlu ..., 8 pay ... oğlu ..., 7 pay ... oğllu ..., 7 pay ... oğlu ..., 37 pay ...oğlu ..., 16 pay ... oğlu ..., 16 pay ... oılu ..., 16 pay ... kızı ..., 18 pay ... oğlu ..., 4 pay ... oğlu ..., 7 pay ... oğlu ... adlarına tespit ve tescil edildiği, daha sonra ...’ın hissesi ...’a, ...’nin hissesi ...’ye, ...’nın hissesi ...’ya, ...’nın hissesi ... ve ...’ya, ..."nın hissesi ...’ya satıldığı yargılama sırasında ise davalılardan ... hissesi 24.01.2012 tarihinde kayden dava dışı ...’a satılarak tapuda intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, keşif mahallinde dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davacının dava konusu ettiği bölümü satın aldıktan sonra 25- 30 yıl kullandığı, satın aldığı şahsında 10-15 sene kullandığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Davacı taraf 1980 tarihli senet ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davalı taraf ise 15.11.1979 tarih ve 38 sıra numaralı tapu kaydı ile zilyetliğe dayanmıştır. Ne varki mahkemece, davacının dayandığı satış senedi ile davalı tarafın dayanak tapu kaydı yöntemince uygulanmamıştır.
Tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritası ve tüm oluşum belgeleri, çekişmeli taşınmazı dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler, dayanılan tapu kaydının kadastro sırasında revizyon gördüğü taşınmazların bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa bu taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı suretleri ile, oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilmemiştir. Davalı tarafın delil listesinde gösterdiği dava dosyaları getirtilip incelenmemiştir.
Öte yandan davacı taraf zilyetliğe dayandığı halde davacı yönünden belgesiz araştırması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonucu varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritası ve tüm oluşum belgeleri, dayanılan tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görmüş ise, revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tutanakları ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı suretleri ve revizyon gördüğü taşınmazlar ile bu taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek birleşik harita, dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazların tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanakları Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilmeli; davalı tarafın delil olarak dayandığı dava dosyaları getirtilip incelenmelidir.
Davacı tarafından aynı sebeple komşu bitişik ... ada ... parsel sayılı taşınmaza karşı açılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/ 166 Esas sayılı dosya ile eldeki dava dosyasının birleştirilip birleştirilmeyeceği hususu değerlendirilmelidir.
Bundan sonra, mahallinde, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca davacının dayandığı tapu kaydının dayanağı harita mevcut ise, yerel bilirkişi yardımı ve uzman teknik bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalıdır.
Uygulama yapılırken haritası bulunan kaydın kapsamının öncelikle haritasına göre belirleneceği gözetilmeli, haritası bulunmayan kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı; tapu kaydının hudutları ile davacının dayandığı satış sözleşmesinin sınırları ve mevkisi okunup, kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazın tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmelidir.
Teknik bilirkişiden, tapu kaydının varsa revizyon gördüğü parsellerin de dikkate alındığı, komşu parsellerin dayanağı kayıtların dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğunun belirlendiği ve kroki üzerinde işaretlenmek suretiyle tapu kaydının ve satış senedinin sınır denetiminin yapıldığı ve kayıtların kapsamlarının kesin olarak gösterildiği keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalıdır. Taşınmazın tümünün ya da bir kısmının tapu kaydının ya da satış senedinin kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız tespit edilmelidir.
Taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından, hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, hususlarında yerel bilirkişiler ve tanıklardan ayrıntılı ve olaylara dayalı bilgi alınmalı, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmelidir.
Bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.