Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4179
Karar No: 2022/1399
Karar Tarihi: 22.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4179 Esas 2022/1399 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı ile mesai arkadaşı olan davacı, davalının hesabına borç niteliğinde toplam 350.020 TL gönderdiğini ve davalının ödeme yapacağı vaadinde bulunduğunu iddia ederek dava açmıştır. Davalı ise gönderilen paranın borç değil, mevcut borcun ödenmesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli inkar nedeniyle ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek davayı reddetmiş, bölge adliye mahkemesi ise davalının 144.100 TL geri ödeme yaptığını ve borcun 205.900 TL olduğunu belirterek kısmen kabul kısmen reddetmiştir. Yargıtay ise davalının gerekçeli inkar nedeniyle ispat yükünün davacıda olduğunu kabul etmiş ancak davacının iddiasını kesin delillerle kanıtlayamadığından davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK'nın 353/1-b-2 ve 371. maddeleri uyarınca davalı yararına BOZULMASINA karar verilmiştir.
HMK'nın 353/1-b-2 maddesi: \"Başka delil toplanamayacağı açıkça ortada olmayan hallerde, tarafların sıfatları, davacının iddiası ve savunmanın cevabı, varsa tanık ve bilirkişi beyanları ile yazılı belgelerin tek başlarına kesin delil sayılabileceği\"
HMK'nın 371. maddesi: \"Bir kararın temyizen incelenerek bozulması halinde, davacının vekalet ücreti dahil bütün masrafları yargılama giderleri olarak, bozmayı gerektiren nedenlere uygun düşecek şekilde hükmedilir.\"
3. Hukuk Dairesi         2021/4179 E.  ,  2022/1399 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : SAKARYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazı iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 22/02/2022 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile mesai arkadaşı olduğunu, davalının banka hesabına borç niteliğinde olmak üzere toplam 350.020,00-TL gönderdiğini, davalının güzel bir iş bulduğunu, para kazanacağını ve bu paranın getirisi ile borcunu ödeyeceğini vaadettiğini, bunun üzerine 3 ayrı havale ile bu parayı gönderdiğini, davalı tarafından bir kısım borcun ödendiğini, ancak bir miktar borcun da ödenmediğini, bu nedenle Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2016/1423 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının haksız şekilde takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, 14/08/2013 tarihli 100.005,00-TL'lik dekontta "... borç bedeli", 20/09/2013 tarihli 50.010,00-TL'lik dekontta "... şirket ortaklığı için borç" şeklinde açıklama yapıldığını, 20/06/2013 tarihli 200.005,00-TL'lik dekont üzerinde herhangi bir kayıt olmadığı için zaten mevcut bir borcun ödenmesi olarak nitelendirilmesi gerektiğini, diğer iki ödeme dekontu üzerine yazılan açıklama kısımlarının da borç aldığını değil, kendisine olan borcun davacı tarafından ödendiğini ortaya koyduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacının davalıya havale ile gönderilen paranın borç olarak gönderildiğini ispat etmek zorunda olduğu, davacının iddiasını yazılı delille ispat edemediği, miktar itibari ile tanık da dinlenemeyeceği, davacının yemin delilini de kullanmadığı, davasını
    ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince, davacının havalelerinden sonra davalı tarafından da 11 ayrı tarihte toplam 144.100,00-TL'nin davacı hesabına gönderildiği, bu nedenle yanlar arasında ödünç ilişkisinin mevcut olduğu, davacının davalıya 350.000,00-TL gönderdiği, davalının da 144.100,00-TL geri ödeme yaptığı, davalı tarafından ödenmeyen asıl borç miktarının 205.900,00-TL olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26/04/2018 tarih ve 2016/164 esas, 2018/103 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2016/1423 esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen 205.900,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalıya karz ilişkisine dayalı olarak borç para verdiğini ve geri ödenmediğini ileri sürerek, verdiği paranın davalıdan tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, gönderilen paranın borç olarak gönderilmediğini, mevcut borcun ödemesi olduğunu, borç olduğuna dair bir açıklama bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Bu hali ile davalı, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını (havale ile para gönderildiğini) kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır. Davacı delil olarak banka havale dekontlarına dayanmışsa da havale kural olarak bir ödeme vasıtasıdır. Başka bir ifade ile havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) iddia eden bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Davaya konu banka dekontlarındaki açıklamaların gönderilen paraların borç olarak gönderildiğini ispata yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Dosya kapsamından, davacının paranın borç olarak gönderildiğine dair iddiasını kesin delillerle kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 371. maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi