Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6861
Karar No: 2022/1386
Karar Tarihi: 22.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/6861 Esas 2022/1386 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/6861 E.  ,  2022/1386 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de; temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirketin, "Büro Yönetimi ve Sekreterlik" mesleğinde 21/10/2014-12/03/2015 tarihleri arasında 212621 numaralı protokol ile mesleki eğitim kurs gruplarında, kurs eğiticisi olarak eğitim verilmediği halde sahte belgeler düzenlenerek eğitimin tamamlanmış gösterildiğinin ve haksız kazanç sağlandığının iş başmüfettişinin 16/05/2016 tarihli ve 9972/SR/03 sayılı raporu ile tespiti edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyle, bahsi geçen eğiticilerin vermiş olduğu kurs gruplarında bulunan kursiyerlere ödenen 109.980 TL katılımcı zaruri ödemesi, 4.871,59 TL GSS pirim gideri ve iş kazası meslek hastalıkları prim gideri 20.394,49 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; ilgili kursta 180 kişinin, hasta ve yaşlı refakatçi kursunda 44 kişinin İş Kur İl Müdürlüğüne başvurduğunu ve tüm belgelerin İş-Kur tarafından temin edilip kurumlarına yönlendirildiğini, sözkonusu kurslarda program dahilinde imza föylerinde her gün düzenli olarak imzaların alınarak eğitmenler tarafından İl Müdürlüğünün denetimi altında eğitim ve sınavların yapıldığını, kurs bitiminde büro yönetimi ve sekreterlik mesleği eğitimi kursunda 88 kişinin, hasta, yaşlı ve refakatçi kursunda ise 20 kişinin istihdam edilmesinin istendiğini, kurs bitiminde yapılan sınav sonucu birçok kişinin elendiğini, kursiyerlerden birçoğunun halen kurumlarında çalışmakta ve görevini icra etmekte olduğunu, hastanelerinin kurumu zarara uğratması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, kursiyerleri kuruma yönlendiren, kişileri belirleyen, menfaatleri doğrultusunda çalışma yapanın İş-Kur İl Müdürlüğü olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; mevcut bilirkişi raporlarının (kök ve ek), hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 114.851,59 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; hüküm altına alınan alacağın davalının davadan önce gönderilen ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü 19/01/2017 tarihinden işleyecek faizi ile tahsili yerine dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 114.851,59 TL asıl alacak ile 1.302,70 TL işlemiş faizin, asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile davalının sözleşme hükümlerine aykırı ve usulsüz davrandığını ileri sürerek kursiyerlere ödenen bedelin istirdadını istemiş; davalı ise sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince; kök ve ek bilirkişi raporlarının hükme esas alındığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan raporlarda; davalı şirketin protokol hükümleri gereği eğiticiler vasıtasıyla vermesi gereken eğitimleri vermediği, bunun yanında kursa katılmayan veya kursu bırakmış/ayrılmış olan kursiyerlerin yerine ilgili kursun kursiyeri olmayan kursiyerlere ödemeler yaptığı, bu durumun soruşturma sırasında alınan kursiyer ifadelerinden ve soruşturma dosyasında bulunan belgelerden anlaşılması nedeni ile söz konusu kurslarla ilgili olarak kursiyerlerin hesaplarına davacı kurumca yatırılmış bulunan 109.980 TL katılımcı zaruri gideri ödemesi, 4.871,59 TL genel sağlık sigortası prim gideri ve iş kazası meslek hastalıkları prim gideri ödemesi olmak üzere toplam 114.851,59 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, söz konusu sonuca ulaşılırken teftiş sırasında dinlenilen ve eğitici olduğu iddia edilen ..., ile ...,’ün beyanı esas alınmıştır. Ancak ilgili kişiler beyanlarında eğitici olmadıklarını, aksine eğitim gördüklerini ifade etmişler, davalı ise ilgili kursların davacının denetim ve gözetiminde tamamlandığını, kursu başarılı olarak tamamlayan kursiyerlerin de işe alındığını savunmuştur. Ancak yargılama aşamasında işbu kişiler tanık olarak dinlenilmediği gibi kursun tamamlanıp tamamlanmadığı, bu kurslar neticesinde işe alım olup olmadığı, yine bu kurslar sebebiyle hangi kursiyerlere ne kadar ödeme yapıldığı hususları araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında bu kişilerin tanık sıfatıyla dinlemesi, gerektiğinde davacı kurum kayıtları da incelenerek ve davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı hususu alınan beyanlar nazarında tartışılarak, davalının mahkemece alınan bilirkişi raporlarına karşı yaptığı itiraz da karşılanmak suretiyle tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor alınarak, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın aynı Kanun'un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
















Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi