Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4008
Karar No: 2022/1378
Karar Tarihi: 22.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4008 Esas 2022/1378 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/4008 E.  ,  2022/1378 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KÖRFEZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; dahili davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine yönelik yeniden verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Ankara ..., Noterliğinin 19/01/2000 tarihli ve 01445 yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile 1988 model Mercedes marka otomobili 6.728.000.000 TL bedel ödeyerek ve iyi niyetli olarak davalıdan satın aldığını, aracın ruhsatının çıkartılarak trafiğe tescil edildiğini, daha sonra yurt dışından kaçak olarak getirildiğini öğrendiğini aracı Antalya Gümrüğünde Tasiş Ambarı 1 nolu sundurmasına 30/03/2003 tarihli ve 2003/22 nolu belge ile teslim ettiğini, Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2014 tarih 2009/966 Esas, 2014/1009 karar sayılı kararı ile aracın müsaderesine karar verildiğini, kararın Yargıtay 7. Ceza Dairesince onandığını, taraflar arasındaki satış sözleşmesi Borçlar Kanunu'un 19 ve 20. maddeleri gereğince geçersiz olduğundan ve davalıya ödediği araç bedeli, herhangi bir hukuksal sebebe dayanmaksızın davalının uhdesinde kaldığını ileri sürerek; araç için ödediği bedelin satış akdinin kurulduğu tarihteki değerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilerek davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; alacağın zamanaşımına uğradığını, gerçekleşen olaylar ile ilgili bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacı ve davalının Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefetten dolayı sanık olarak yargılandıkları, davaya konu aracın bedelsiz ihracat rejimine aykırı olarak sahte belgelerle gümrük kaçağı olarak ülkeye dahil edildiği, otomobilin 17/02/1999 tarihinde davalı tarafından satın alındığı halde Gümrük İdaresine ibraz edilen belgelerde sahtecilik yapılarak 15/05/1997 tarihinde satın alınmış gibi gösterilerek ithal edildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davaya konu aracın müsaderesine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davaya konu aracın müsaderesine karar verilen Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/966 esas 2014/1009 karar sayılı dosyasının kesinleşme tarihi ve davanın açılış tarihi dikkate alındığında davaya konu alacağın zamanaşımına uğramamış olduğu, araç satış sözleşmesine konu aracın ülkeye kaçak yollarla sokulmuş olduğu dikkate alındığında sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulünün gerektiği, bu nedenle davacının sözleşmeye konu araç için ödemiş olduğu bedeli denkleştirici adalet ilkesi uyarınca talep edebileceği, satış bedelinin dava tarihine kadar ulaştığı değerin 91.416,71 TL olacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 91.416,71 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte dahili davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, dahili davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davanın hukuki niteliği itibariyle, satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcundan kaynaklandığı, davacı tarafından dahili davalıların murisi olan davalı ...’dan Ankara 42. Noterliğinin 19/01/2000 tarih 01445 yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile satın alınan dava konusu 1998 model Mercedes marka aracın, bedelsiz ihracat rejimine aykırı olarak sahte belgelerle gümrük kaçağı olarak ülkeye dahil edildiği, bu nedenle dava konusu araca 30/03/2003 tarihinde el konularak davacı ve davalılar murisi hakkında Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/966 esas 2014/1009 karar sayılı dosyasında Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa muhalefet suçundan dolayı açılan kamu davasında, davanın ceza zamanaşımının dolması nedeniyle sanıklar hakkında atılı suçlar nedeniyle düşme kararı verildiği ve davaya konu aracın müsaderesine karar verildiği, kararın Yargıtayca onanarak 13/06/2017 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 18/10/2017 tarihinde açıldığı, zamanaşımının zaptın vaki olduğu tarihte başlayacağı, davacının aracına el koyma tarihi 30/03/2003 olup zapt tarihi olan bu tarih ile dava tarihi olan 09/10/2017 tarihi arasında on yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davalının zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın bu nedenle reddi gerekirken mahkemece aksi yönde gerekçe ile zamanaşımı definin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle; dahili davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Noterde düzenlenen 19/01/2000 tarihli satış sözleşmesi ile davacı tarafça satın alınan aracın gümrük kaçağı olarak ülkeye getirilmiş olduğunun öğrenilmesi üzerine 30/07/2003 tarihinde İdareye teslim edildiği, aracın müsaderesine ilişkin ceza mahkemesi kararının 13/06/2017 tarihinde kesinleştiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir. Dava konusu edilen alacak yönünden, özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden TBK'nın 147. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağına ilişkin mahkeme gerekçesi yerindedir. Ancak zamanaşımı geçersiz sözleşmelerde ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar.
Somut olayda; her ne kadar araç davacının elinden 30/07/2003 tarihinde çıkmış ise de, ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda aracın davacıya iade edilmesi her zaman mümkün olduğundan, aracın müsadere edilmesine ilişkin kararın kesinleştiği 13/06/2017 tarihinde ifanın imkansız hale geldiği ve davanın açıldığı 09/10/2017 tarihinde de henüz zamanaşımının dolmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek, işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararının HMK'nın 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın aynı Kanun'un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi