
Esas No: 2021/1417
Karar No: 2022/397
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1417 Esas 2022/397 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, misilleme amacıyla bir kişiye ait özel hayatına ilişkin bilgileri açıklayarak suç işlemiştir. Ancak, yayımlanan haberde kamu yararı bulunduğu ve bir kısmı kamuoyu tarafından da bilinen soruşturma sürecine ilişkin bilgilerin haber verme sınırları aşılmaksızın haber konusu yapıldığı gerekçesiyle sanık hakkında gizliliğin ihlali suçu oluşmadığına karar verilmiştir. Katılan vekilinin itirazları sonucunda karar bozulmuş ve hüküm düzeltilerek onanmıştır. Sanığın beraat ettirildiği kararda, CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verildiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Gizliliğin ihlali
Hüküm : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
Gizliliğin ihlali suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ayrıntıları Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.04.2021 tarihli, 2019/150-2021/160 sayılı kararında belirtildiği ve 15.12.2013 olan suç tarihinde yürürlükte bulunan 6352 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 285. maddesinin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, gizliliğin ihlali suçunun masumiyet karinesi ve kişilerin özel hayatına ilişkin bilgilerin gizliliğini koruma altına alması ve masumiyet karinesinden yararlanma hakkı ile özel hayatı veya haberleşme içeriklerinin gizliliği ihlal edilen kişinin suçun mağduru olduğuna açıkça yer verilmesi karşısında, hakkında katılma kararı verilen şikayetçi Vural Zafer’in sanığa isnat edilen eylemden doğrudan doğruya zarar görmesi nedeniyle gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Sanık ... tarafından hazırlanıp, Milliyet gazetesinin 15.12.2013 tarihli nüshasının 1. sayfasında; “Ocakbaşı Vurgunu” ve devam eden 19. sayfasında; “Ocakbaşında Keyif Yapıp Vurgun Pazarlığı Yaptılar-Önce Şalgam Sonra İhale!” başlıkları ile yayımlanan haberde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve gizlilik kararı alınan 2010/140174 sayılı soruşturma dosyasındaki bilgilere ve “Emniyete Göre Örgütün Şeması” alt başlığında örgüt şemasına yer verilip, şikayetçi Vural Zafer ve haklarında soruşturma yapılan diğer kişilerin henüz kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmamasına rağmen soruşturma konusu suçu işledikleri yönünde kesin yargı oluşturacak şekilde suçlu sayılmama karinesinden yararlanma haklarının ihlal edildiği iddiasına dayalı olarak, sanık hakkında TCK’nın 285/2. madde ve fıkrasındaki gizliliğin ihlali suçundan kamu davası açıldığı olayda;
Yayımlanan haberde kamu yararı bulunduğu ve bir kısmı kamuoyu tarafından da bilinen soruşturma sürecine ilişkin bilgilerin haber verme sınırları aşılmaksızın haber konusu yapıldığı gerekçesine dayalı olarak, sanığa yüklenen gizliliğin ihlali suçunun yasal unsurlarının oluşmamasından dolayı sanık hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin suçun unsurlarının oluştuğuna ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. madde ve fıkrasına uyulmaması,
2- Vekalet ücretinin sanık yerine davanın tarafı olmayan sanık müdafiileri lehine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ilk paragrafındaki “sanığın” ibaresinden sonra gelmek üzere, hükme, “CMK'nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince” ibarelerinin eklenmesi, hüküm fıkrasının üçüncü paragrafındaki “sanıklar müdafine” ibarelerinin, “sanığa” şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.