20. Hukuk Dairesi 2011/13602 E. , 2012/2840 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ili ... ilçesi ... köyü 141 ada 235 sayılı parsel 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 40 yıldan beri ... oğlu ..."ın fiili kullanımında olduğu belirtilerek, Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın müşterek kullanımlarında olduğunu belirterek tespitin iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu 141 ada 235 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine "İş bu taşınmaz bahçe olarak 40 yıldan beri ... oğlu ..."ın kullanımındadır" ibaresinin kaldırılarak yerine "İş bu taşınmaz Bahçe olarak 40 yıldan beri ... evlatları ..., ..., ... ( ...), ..."ın müştereken fiili kullanımındadır" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin Kadastro Müdürlüğü değil Hazine olduğu belirgin olup ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan bu durumun mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması ve Kadastro Genel Müdürlüğünün davada taraf sıfatı bulunmadığından Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır (HGK.2010/7-70-86 sayılı kararı ).
Ayrıca, 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro hakimleri infaza elverişli sicil oluşturulmakla görevli ve yetkili olduğundan, taşınmazın beyanlar hanesindeki şerh dava edilmesi nedeniyle tutanak davalı olarak gönderildiğinden mahkemece sicil oluşturulmaması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... adına Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.