Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/330
Karar No: 2022/1308
Karar Tarihi: 21.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/330 Esas 2022/1308 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/330 E.  ,  2022/1308 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacılardan ...'ın çocuğu, diğer davacıların kardeşi olan ...'in 27/07/2013 tarihinde mülkiyeti davalıya ait olan yeni sürülmüş tarlanın içerisinde bulunan ve hiç bir güvenlik önleminin alınmadığı içi su dolu sulama havuzuna düşerek vefat ettiğini, meydana gelen olay nedeniyle davalının Türk Borçlar Kanunu'nun 69 ve 70. maddeleri gereğince sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacılardan ... ile ...için 10.000’er TL maddi ve 25.000’er TL manevi tazminat, ... için 10.000’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 130.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı; olayın meydana geldiği havuzun yaya ulaşımına uzak bir yerde olduğunu, davacı anne ve babanın kusuru nedeniyle zarar ile olay arasındaki illiyet bağının kesildiğini, manevi tazminatın zenginleşme amacını taşımaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılar ...ve ... için 10.000'en TL maddi ve 10.000'er TL manevi tazminatın, diğer davacılar için 500'er TL manevi tazminatın 27/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen, karar davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 23/10/2017 tarihli ve 2016/3659 Esas 2017/14411 Karar sayılı kararla; son alınan heyet raporunda kusur oranına ilişkin önceki iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmediği, aksine heyeti oluşturan bilirkişiler arasında kusur oranı hususunda fikir ayrılığı olduğu ve kusur oranına ilişkin söz konusu çelişki giderilmeden tazminat raporu alınması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davacılar maddi tazminat taleplerini 156.462,68 TL olarak ıslah etmiş, davacı ... yönünden maddi tazminat açısından davanın kabulü ile 52.323,54 TL'nin 10.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bakiyesinin ise 15/06/2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ... için 104.139,14 TL nin 10.000 TL'sinin dava tarihinden bakiyesinin ise 15/06/2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat yönünden davacı ... ve ...için ayrı ayrı 10.000'er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, diğer davacılar için ayrı ayrı 1.500'er TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, Dairece verilen 2020/3115 E. 2020/5645 K. sayılı kararla; "davalının sair temyiz itirazlarının reddine, davalının vekalet ücreti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi yönünden ise, dosyanın incelenmesinde; mahkemece davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... lehine manevi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne hükmedildiği halde, reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinin anlaşıldığı, davalı lehine A.A.Ü.T'nin 10. maddesi hükmü gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken reddedilen miktar yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davacılardan ... yönünden maddi tazminat açısından davanın kabulü ile 52.323,54 TL'nin 10.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren, bakiyesinin ise ıslah tarihi olan 15/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ... için 104.139,14 TL nin 10.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren, bakiyesinin ise ıslah tarihi olan 15/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ...ve ... için ayrı ayrı 10.000’er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer davacılar için ayrı ayrı 1.500'er TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09/05/1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).Somut olayda; mahkemece verilen ilk karar davacıların temyizi üzerine davacıların sair temyiz itirazları incelenmeksizin, kusur raporlarının çelişkili olduğundan bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne yönelik verilen ikinci karar ise, davalı tarafın temyizi üzerine, sair temyiz itirazları reddedildikten sonra reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması nedeniyle bozulmuştur. Diğer bir anlatımla ikinci bozma kararıyla davacılar yönünden maddi tazminat üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınan 15.267 TL’lik vekalet ücreti yönünden davacılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
Buna göre mahkemece davacılar için maddi tazminat üzerinden "4.080 TL" ücretine hükmedilmesi ve davacıların maddi hataya dayalı düzeltme istemleri sonrasında ise "4.080 TL" vekalet ücretinin bu kez maddi hata düzeltme şerhi verilerek "7.602,06 TL" olarak düzeltilmiş olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (7) numaralı bendi çıkartılarak yerine hükme "7-Maddi tazminat davası yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükte olan AAÜT’ne göre belirlenen 15.267 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine," bendinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.609,65 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi