Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8841
Karar No: 2022/1193
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8841 Esas 2022/1193 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8841 E.  ,  2022/1193 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen alacak davalarının yapılan yargılaması neticesinde davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ... Ürünleri İth. İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; asıl ve birleşen davada; davalılar ile aralarındaki tıbbi malzeme alım protokolünü iptal ettiğini, yeni protokoller hazırlanıncaya kadar davalılardan 10/08/1998 tarihli taahhütname aldığını, bu taahhütnameye göre; ileride hazırlanacak protokolün taraflarca imzalanması halinde kurum ünitelerine fatura edilen malzeme birim fiyatları ile protokolde belirlenen fiyatlar arasında fiyat farkı olması durumunda, fazla ödemeler nedeniyle döviz bazındaki farkın kurumlarınca tahsil edileceğinin, protokol akdedilmemesi halinde ise kurumlarına fatura edilen malzeme birim fiyatları ile kurumca tespit edilecek rayiç bedel arasında fiyat farkı olması halinde fazla ödemeler nedeniyle döviz bazındaki fiyat farkının, tahsilatın yapılacağı günkü kur karşılığı olarak kuruma defaten ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiğini beyanla asıl davada 279.687,96 USD, birleşen davada 8.255,42 USD kurum zararlarının, fatura bedellerinin kurumca ödendiği tarihlerden itibaren işletilecek bankaların 1 yıl vadeli ABD Dolarına uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalılar; davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; davacı kurum tarafından yapılan rayiç bedel tespitinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, asıl ve birleşen dava yönünden; davacı kurum ünitelerine verilen tıbbi malzemeler için oluşan fiyat farkından dolayı davalı şirketin sorumlu olduğu kanaatiyle Davalı ... Ürünleri İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd, Şti. yönünden KABULÜNE,
    279.687,96 USD ve 8.255,42 USD'nin bu davalıdan tahsiline, davalı ...’nın taahhütnameyi davalı şirket adına imzalayan şahıs olması ve sözleşmeyi davalı şirket nam ve hesabına vekil olarak imzalaması nedeniyle sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davalı ......Ltd.Şti.' nin tüm, davacının sair istinaf taleplerinin reddine, davacının vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/03/2017 tarihli, 2005/599 esas ve 2017/113 karar sayılı kararının "Hüküm" kısmının (5) numaralı bendinin kaldırılmasına, Davalı ... asıl davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, Mahkeme kararın diğer kısımlarının aynen muhafazasına dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine; Dairece verilen 04/03/2021 tarihli, 2020/2617 esas, 2021/2268 karar sayılı ilamıyla "...infazda tereddüt oluşturacak şekilde; sadece ilk derece mahkemesince verilen kararın hüküm kısmının 5. nolu bendinin kaldırılarak; yerine "Davalı ... asıl davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine," dair hüküm kurulması ve ilk derece mahkemesi kararın diğer kısımlarının ise aynen muhafaza edilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince bozmaya uyulduğu belirtilerek, mahkemenin davalı ... yönünden verdiği ret kararı husumete ilişkin olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2.maddesinde yer alan "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur." hükmü gereğince davalı ... yararına 1.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır gerekçesiyle davacının vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesine ait kararın kaldırılarak 2005/599 esas sayılı dosyada; davalı ... yönünden açılan davanın reddine, davalı ... ... Ltd. Şti. yönünden davanın kabulüne, 279.687,96 USD'nin ödeme tarihindeki TL cinsinden efektif satış karşılığı olan alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ... Ltd. Şti. 'den tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/57 Esas sayılı davasında; davalı ... yönünden açılan davanın reddine, davalı ... ... Ltd. Şti. yönünden davanın kabulüne, 8.255,42 USD'nin ödeme tarihindeki TL cinsinden efektif satış karşılığı olan alacağın dava tarihi olan 16/02/2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ... Ltd. Şti.'den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-)Davacının faiz başlangıcı ve faiz türüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı yasanın 4/a - (Ek madde: 14/11/1990 - 3678/30 md.) maddesinde düzenlenmiş olup, burada “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
    818 sayılı BK'nun 101. maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117. maddesinde bu hüküm ''Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer'' şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir.
    Sözleşmeye aykırılık hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
    Somut olayda; davacı tarafından, dava konusu alacağın ödenmesine ilişkin gönderilen 19.02.2003 tarihli yazıda, davalıya tebliğ tarihinden itibaren ödeme yapması için 15 gün süre verilmiş ve bu ihtarname 21.02.2003 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince dava konusu alacağa dava dilekçesinde talep ettiği gibi 09.03.2003 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca, "Devlet bankalarınca dolar (USD) üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz" uygulanması gerekirken bölge adliye mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün A bendinin b fıkrasındaki “ödeme tarihindeki TL cinsinden efektif satış karşılığı olan alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “09.03.2003 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarınca dolar (USD) üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte” ifadesi eklenerek, B bendinin b fıkrasındaki “ödeme tarihindeki TL cinsinden efektif satış karşılığı olan alacağın dava tarihi olan 16/02/2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “09.03.2003 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarınca dolar (USD) üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte” ifadesi eklenerek, bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    :



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi