... vekili avukat ... ile SGK Başkanlığı vekili avukat ...aralarındaki dava hakkında ... 21. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 2.11.2010 gün ve 4-355 sayılı hükmün Dairemizin 15.9.2011 tarih ve 2129-12650 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

K A R A R
Davacı, eczacı olduğunu ve protokol gereği yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalının, reçeteye ekli bazı raporların hastane kayıtlarında bulunmadığı gerekçesiyle sözleşmesini 3 ay süre ile feshettiğini ve 57.415,70 TL cezai şart uyguladığını ileri sürerek, davalı kurum tarafından uygulanan fesih ve cezai şart işleminin iptalini istemiş, birleştirilen davada; fesih işleminin iptali davası açması nedeniyle, davalı kurumun bu durumdan rahatsızlık duyarak tedbir kararı verilmeden neredeyse hiçbir ilaç bedelini ödememeye başladığını, davalının bu uygulamasının süreklilik arzettiğini, oysa protokolün 3.3. maddesinde reçete bedellerinin ödenmemesi şartlarının düzenlendiğini ileri sürerek, davalının protokol maddelerine aykırı şekilde reçete bedellerini ödememe işleminin iptalini istemiştir.
Davalı, yapılan işlemlerin protokol ve mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 15.09.2011 tarih ve 2011/2129-12650 E-K sayılı kararı ile; davaya konu işleme dayanak yapılan ...ve ... isimli sigortalılara ait ... kurulu raporlarının hastane kayıtlarında bulunmadığı, raporlarda bulunan imzaların ilgili doktorlara ait olmadığı, dolayısıyla raporların sahte olduğu dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, esasen bu hususlarda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, bu durumda davalı idarenin bu iki rapora ilişkin reçete bedellerini ödememekte haklı olduğu, öyle olunca mahkemece, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde birleşen davanın da kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, karar verilmiş, davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacı birleşen davası ile; davalı kurum aleyhine fesih işleminin iptaline ilişkin dava açıldıktan sonra davalı kurumun neredeyse hiçbir ilaç bedelini ödemediğini ileri sürerek ödememe işleminin iptalini talep etmiş, Dairemizin bozma ilamında da değinildiği gibi, asıl davaya konu işleme dayanak yapılan ...ve ... isimli sigortalılara ait ... kurulu raporlarının sahte olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. O halde fesih işleminin iptaline dayanak yapılan ...ve ... isimli sigortalılara ait reçete bedelleri yönünden birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde birleşen davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 15.09.2011 tarih ve 2011/2129-12650 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, hükmün karar düzeltme yoluna başvuran davacı lehine BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5,70 TL. kalan harcın karar düzeltme isteyene yükletilmesine, 01.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.