(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/9595 E. , 2020/2096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1995 yılında yapılıp 17.07.1995 ilâ 17.08.1995 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen kadastro sırasında, ... köyü (Beldesi) 1863 parsel sayılı 8426,25 m² yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybettiği, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilip tutanağın beyanlar hanesine "2/B madde ve dava dışı ... evlatları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... lehine kullanım" şerhi verilerek zeytinlik niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2010 yılında yapılıp, 2011 yılında ilân edilen 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan aplikasyon, düzeltme ve güncelleme çalışmaları sırasında, dava konusu 1863 parsel sayılı taşınmaz, tescil bildirimi ile 636,17 m² yüzölçümündeki bölümü yola terk edilmiş, geriye kalan bölümleri ise, 2502, 2503, 2504, 2505 ve 2506 parsel sayıları ile 5 parçaya ifraz edilmiş ve 2503 sayılı parsel hakkında ise, tutanak düzenlenmeden 1558,14 m² yüzölçümüyle ve beyanlar hanesine davacı ... lehine zilyetlik (kullanıcı) şerhi verilerek Hazine adına zeytinlik niteliğiyle kadastro gören yerlerde düzeltme ve değişiklik işlemleri için tescil bildirimi beyannamesi ile tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili, 05.12.2013 havale tarihli dilekçesiyle; evveliyatında 1863 sayılı parsel numarasıyla "" 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılmıştır."" şerhi bulunan taşınmazın tapu kaydında 28.05.2012 tarihinde bu şerhin terkin edildiğini ileri sürerek 2503 parselin orman dışına çıkarılan taşınmazlardan olduğunun tespiti ile ""6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılmıştır."" şerhinin verilerek tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava çekişmeli taşınmaz üzerine şerh konulması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki ; hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Kanunun Ek -4.
maddesi uyarınca düzeltilen orman tahdit hattı dışında, kültür arazisi olan alanlar içerisinde kaldığı belirtilmiştir. Ancak bilirkişilerce hazırlanan raporda kesinleşen orman ve 2/B madde uygulama çalışmaları ile 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddeye göre yapılan aplikasyon ve düzeltme çalışması arasında uyumsuzluk bulunup bulunmadığı, uyumsuzluk varsa bu uyumsuzluğun nedenleri ile aplikasyon ve düzeltmenin kanun ve yönetmeliklere uygun yapılıp yapılmadığı hususları araştırılmamış, eylemli duruma göre düzeltmenin yerinde olduğu ifade edilmiştir. Bu haliyle uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası, orman rejimi dışına çıkarma haritaları ve tutanaklarını nasıl uyguladığı net olarak anlaşılamamaktadır.
O halde, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116, 1744, 3302 ve 5831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkartma haritaları, işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları Orman Yönetiminden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın X ve Y değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/06/2020 günü oybirliği ile karar verildi.