17. Ceza Dairesi 2016/18575 E. , 2019/2007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, 6136 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar ..., ..., ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, 6136 sayılı Yasa’ya Muhalefet suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar hakkında mala zarar verme ve 6136 sayılı yasa’ya muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar hakkında 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan kurulan hükümlerde, ceza belirlenirken adı geçen Kanunun 13/1. maddesinde ‘’Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.’’şeklinde düzenleme olması sebebiyle hapis cezası yanında adli para cezası da belirlenerek uygulama yapılması gerektiği gözetilmeyerek sadece hapis cezası belirlenerek ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından, iştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin kimden ve ne şekilde tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından, iştirak halinde işledikleri suçlar nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilen sanıkların, kendisini bir vekille temsil ettiren katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinden eşit olarak sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken, söz konusu vekalet ücretinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi,
3-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşme tarihinin, atılı suç tarihinden sonrasına 29.01.2014 tarihine ait olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi ve adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek bir başka ilamı olmaması karşısında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmesi gerekliliği,
4-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan T.C. Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/91 Esas ve 2011/689 Karar sayılı 1 yıl 8 ay hapis cezası içeren ilamının kesinleşme tarihinin 21.01.2014 olduğu ve bu haliyle suç tarihinden sonra kesinleşen bir ilamın tekerrüre esas alınamayacağı gözetildiğinde, yerine T.C. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/1238 Esas ve 2008/1026 Karar sayılı ve 06.03.2009 kesinleşme, 12.09.2012 yerine getirme tarihleri olan, 2 yıl 6 ay hapis cezası içeren ilamın (kararda tekerrüre esas alınan ilamdaki ceza süresi esas olmak üzere kazanılmış hakkın korunması suretiyle) tekerrüre esas alınması gerekliliği,
5-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, tüm sanıklar açısından hüküm fıkralarından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine "neden oldukları yargılama giderlerinin sanıklardan ayrı ayrı, kendisini bir vekille temsil ettiren katılan lehinde hükmedilen vekalet ücreti de dahil olmak üzere ortak olarak yapılan yargılama giderlerinin de paylarına düşen miktarda eşit olarak tahsiline"cümlelerinin eklenmesi ve ayrıca sanık ... açısından hüküm fıkralarından tekerrüre ilişkin bölümlerin tamamen çıkarılması, sanık ... hakkındaki 5237 Sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanmasına dair bölümdeki ilamın, "T.C. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/1238 Esas ve 2008/1026 Karar sayılı ilamı (öncesi kararda tekerrüre esas alınan, T.C. Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2009/91 Esas ve 2011/689 Karar sayılı 1 yıl 8 ay hapis cezası içeren ilamının ceza süresi esas olmak üzere sanık ...’nın kazanılmış hakkının korunması)" olarak değiştirilmek, hükümlerdeki TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "T.C. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Gerekçeli karardaki kabule göre "İş yerine kapı kilidi kırılarak girildiği ziynet eşyaları ve gerçek silahların bulunduğu kasanın oksijen kaynağı ile delinip açılarak içindeki tüm eşya ve malzemelerin çalındığının" belirtilmiş olması karşısında eylemin 5237 Sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi kapsamında hırsızlık suçunu oluşturacağı, ancak müşteki sıfatıyla beyanı alınan ..."ın 10.01.2014 polis merkezinde verdiği beyanında ise iş yeri içerisinde masa çekmecesi anahtarları bulunarak açılıp muhtelif altın, kutu ve evrakların çalındığını belirtmesi karşısında, müşteki ... ile beyanda geçen Latif Erol Ariş"in beyanı alınarak atılı, dosyadaki olay yeri tespit tutanağı, diğer müşteki ..."un beyanları ile birlikte değerlendirilerek, hırsızlık suçunun anahtar ve benzeri alet kullanmak suretiyle işlenip işlenmediğinin tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturmayla sanıkların TCK"nun 142/2-d maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi,
2-Oluşa uygun kabule göre iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun oluştuğunun belirtilmiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK"nun 116/2. maddesi yerine anılan Yasa"nın 116/1. maddesi ile hüküm kurulduğunun belirtilmiş olması,
3-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından, iştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin kimden ve ne şekilde tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
4-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından, iştirak halinde işledikleri suçlar nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilen sanıkların, kendisini bir vekille temsil ettiren katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinden eşit olarak sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken, söz konusu vekalet ücretinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi,
5-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşme tarihinin, atılı suç tarihinden sonrasına 29.01.2014 tarihine ait olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi ve adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek bir başka ilamı olmaması karşısında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmesi gerekliliği,
6-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan T.C. Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/91 Esas ve 2011 /689 Karar sayılı 1 yıl 8 ay hapis cezası içeren ilamının kesinleşme tarihinin 21.01.2014 olduğu ve bu haliyle suç tarihinden sonra kesinleşen bir ilamın tekerrüre esas alınamayacağı gözetildiğinde, yerine T.C. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/1238 Esas ve 2008/1026 Karar sayılı ve 06.03.2009 kesinleşme, 12.09.2012 yerine getirme tarihleri olan, 2 yıl 6 ay hapis cezası içeren ilamın (kararda tekerrüre esas alınan ilamdaki ceza süresi esas olmak üzere kazanılmış hakkın korunması suretiyle) tekerrüre esas alınması gerekliliği,
7-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.