Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/18575
Karar No: 2019/2007
Karar Tarihi: 19.02.2019

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - 6136 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/18575 Esas 2019/2007 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2016/18575 E.  ,  2019/2007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, 6136 sayılı Yasaya Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece sanıklar ..., ..., ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, 6136 sayılı Yasa’ya Muhalefet suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Sanıklar hakkında mala zarar verme ve 6136 sayılı yasa’ya muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanıklar hakkında 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan kurulan hükümlerde, ceza belirlenirken adı geçen Kanunun 13/1. maddesinde ‘’Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.’’şeklinde düzenleme olması sebebiyle hapis cezası yanında adli para cezası da belirlenerek uygulama yapılması gerektiği gözetilmeyerek sadece hapis cezası belirlenerek ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından, iştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin kimden ve ne şekilde tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    2-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından, iştirak halinde işledikleri suçlar nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilen sanıkların, kendisini bir vekille temsil ettiren katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinden eşit olarak sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken, söz konusu vekalet ücretinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi,
    3-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşme tarihinin, atılı suç tarihinden sonrasına 29.01.2014 tarihine ait olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi ve adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek bir başka ilamı olmaması karşısında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmesi gerekliliği,
    4-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan T.C. Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/91 Esas ve 2011/689 Karar sayılı 1 yıl 8 ay hapis cezası içeren ilamının kesinleşme tarihinin 21.01.2014 olduğu ve bu haliyle suç tarihinden sonra kesinleşen bir ilamın tekerrüre esas alınamayacağı gözetildiğinde, yerine T.C. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/1238 Esas ve 2008/1026 Karar sayılı ve 06.03.2009 kesinleşme, 12.09.2012 yerine getirme tarihleri olan, 2 yıl 6 ay hapis cezası içeren ilamın (kararda tekerrüre esas alınan ilamdaki ceza süresi esas olmak üzere kazanılmış hakkın korunması suretiyle) tekerrüre esas alınması gerekliliği,
    5-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, tüm sanıklar açısından hüküm fıkralarından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine "neden oldukları yargılama giderlerinin sanıklardan ayrı ayrı, kendisini bir vekille temsil ettiren katılan lehinde hükmedilen vekalet ücreti de dahil olmak üzere ortak olarak yapılan yargılama giderlerinin de paylarına düşen miktarda eşit olarak tahsiline"cümlelerinin eklenmesi ve ayrıca sanık ... açısından hüküm fıkralarından tekerrüre ilişkin bölümlerin tamamen çıkarılması, sanık ... hakkındaki 5237 Sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulanmasına dair bölümdeki ilamın, "T.C. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/1238 Esas ve 2008/1026 Karar sayılı ilamı (öncesi kararda tekerrüre esas alınan, T.C. Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2009/91 Esas ve 2011/689 Karar sayılı 1 yıl 8 ay hapis cezası içeren ilamının ceza süresi esas olmak üzere sanık ...’nın kazanılmış hakkının korunması)" olarak değiştirilmek, hükümlerdeki TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "T.C. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanıklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Gerekçeli karardaki kabule göre "İş yerine kapı kilidi kırılarak girildiği ziynet eşyaları ve gerçek silahların bulunduğu kasanın oksijen kaynağı ile delinip açılarak içindeki tüm eşya ve malzemelerin çalındığının" belirtilmiş olması karşısında eylemin 5237 Sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi kapsamında hırsızlık suçunu oluşturacağı, ancak müşteki sıfatıyla beyanı alınan ..."ın 10.01.2014 polis merkezinde verdiği beyanında ise iş yeri içerisinde masa çekmecesi anahtarları bulunarak açılıp muhtelif altın, kutu ve evrakların çalındığını belirtmesi karşısında, müşteki ... ile beyanda geçen Latif Erol Ariş"in beyanı alınarak atılı, dosyadaki olay yeri tespit tutanağı, diğer müşteki ..."un beyanları ile birlikte değerlendirilerek, hırsızlık suçunun anahtar ve benzeri alet kullanmak suretiyle işlenip işlenmediğinin tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturmayla sanıkların TCK"nun 142/2-d maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi,
    2-Oluşa uygun kabule göre iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun oluştuğunun belirtilmiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK"nun 116/2. maddesi yerine anılan Yasa"nın 116/1. maddesi ile hüküm kurulduğunun belirtilmiş olması,
    3-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından, iştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin kimden ve ne şekilde tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    4-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından, iştirak halinde işledikleri suçlar nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilen sanıkların, kendisini bir vekille temsil ettiren katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinden eşit olarak sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekirken, söz konusu vekalet ücretinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi,
    5-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ilamın kesinleşme tarihinin, atılı suç tarihinden sonrasına 29.01.2014 tarihine ait olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi ve adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek bir başka ilamı olmaması karşısında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmesi gerekliliği,
    6-Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan T.C. Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/91 Esas ve 2011 /689 Karar sayılı 1 yıl 8 ay hapis cezası içeren ilamının kesinleşme tarihinin 21.01.2014 olduğu ve bu haliyle suç tarihinden sonra kesinleşen bir ilamın tekerrüre esas alınamayacağı gözetildiğinde, yerine T.C. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/1238 Esas ve 2008/1026 Karar sayılı ve 06.03.2009 kesinleşme, 12.09.2012 yerine getirme tarihleri olan, 2 yıl 6 ay hapis cezası içeren ilamın (kararda tekerrüre esas alınan ilamdaki ceza süresi esas olmak üzere kazanılmış hakkın korunması suretiyle) tekerrüre esas alınması gerekliliği,
    7-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi