20. Hukuk Dairesi 2012/2499 E. , 2012/3112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 117 ada 1, 118 ada 1, 119 ada 1 ve 2, 120 ada 1, 121 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10, 122 ada 1, 123 ada 1 ve 2, 124 ada 1, 125 ada 1, 126 ada 1, 293 ada 1 ve 294 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, tarla niteliği ile Hazine adına, 120 ada 1 parsel köy tüzel kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacılardan ...; 118 ada 1, 119 ada 1, 121 ada 1, 121 ada 5, 8 ve 10, 293 ada 1, 294 ada 1, diğer davacılar ... , ... ve ... ise; 117 ada 1, 118 ada 1, 119 ada 1 ve 2, 120 ada 1, 121 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10, 122 ada 1, 123 ada 1 ve 2, 124 ada 1, 125 ada 1 ve 126 ada 1 parsel taşınmazların 100 yılı aşkın süredir kendi zilyetlik ve tasarruflarında olduğu, orman ve mera olmadığı, tarım arazisi olduğu, kendi adlarına yazılması için zilyetliğe dayalı olarak dava açmışlardır. Mahkemece; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile;
1) Asıl davaya konu ... ili, Merkez ... köyü, Kayku mahallesi sınırlarında kain;
a) 119 ada 2 parsel ve 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddi ile, ayrı ayrı kadastro tutanağındaki tespit gibi tapuya tescillerine.
b) 117 ada 1 parsel; 119 ada 1 parsel; 121 ada 2, 3, 4, 6, 7 ve 9 parseller; 122 ada 1 parsel; 123 ada 1 ve 2 parseller; 124 ada 1 parsel; 125 ada 1 parsel ve de 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ve bu taşınmazlara ait kadastro tutanakların malik yönünden iptali ile; 1/6 hisse oranıyla ... oğlu, 1939 d.lu ... adına; 1/6 hisse oranıyla ... kızı, 1945 d ... adına; 1/6 hisse oranıyla ... oğlu, 1953 d.lu ... adına; 1/6 hisse oranıyla ... kızı, 1954 d.lu ... adına; 1/6 hisse oranıyla ... kızı, 1956 d.lu ... adına; 1/6 hisse oranıyla ... oğlu, 1962 d.lu ... adına ayrı ayrı tespit ve tapuya tescillerine,
2) Birleşen davaya konu ... ili, Merkez ... köyü, Kayku mahallesi sınırlarında kain;
a) 293 ada 1 parsel ve 294 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddi ile, ayrı ayrı kadastro tutanağındaki tespit gibi tapuya tescillerine,
b) 118 ada 1 parsel; 121 ada 1, 5, 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ve bu taşınmazlara ait kadastro tutanakların malik yönünden iptali ile; ... oğlu, 1943 d.lu ... adına ayrı ayrı tespit ve tapuya tescillerine,
karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 118 ada 1, 119 ada 1, 121 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde
yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek ve 119 ada 2, 120 ada 1, 293 ada 1 parsel ile 294 ada 1 parsel hakkında açılan davaların feragat nedeniyle reddine, tespit gibi tesciline biçiminde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, hükmün bu parseller yönünden onanması gerekmiştir.
2) Davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki; 1951 tarihli hava fotoğrafları ve 1953 tarihli memleket haritasının ve kadastro paftasının incelenmesinde, çekişmeli taşınmazlardan 117 ada 1 parsel, 122 ada 1 parsel, 123 ada 1 ve 2, 124 ada 1, 125 ada 1, 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazların dört yönden 101 ada 1 numaralı orman parseli ile çevrili oldukları ve 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesine göre orman içi açıklığı konumunda kaldıkları anlaşılmaktadır. Orman içi açıklıkları, tapu kaydı ve kesin hüküm istisnası dışında süresi ne olursa olsun zilyetlikle kazanılamazlar.
Bu nedenle; söz konusu taşınmazlar, bu haliyle memleket haritasındaki görümünde 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu, gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra no"lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde "... 6831 sayılı Yasanın 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı" öngörülmüştür.
6831 sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (17/06/2004 gün ve 5192 sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla
çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacı gerçek kişilerin 117 ada 1, 122 ada 1, 123 ada 1 ve 2 parseller, 124 ada 1, 125 ada 1, 126 ada 1 ve 2 parseller hakkındaki davasının reddine, taşınmazların kadastro tespitinde olduğu gibi orman niteliği ile hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; 118 ada 1, 119 ada 1 parsel, 121 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2) Yukarıda 2. bentde açıklanan nedenlerle; 117 ada 1, 122 ada 1, 123 ada 1 ve 2, 124 ada 1, 125 ada 1, 126 ada 1 sayılı parsel hakkındaki davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parsellere yönelik BOZULMASINA 05/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.