Esas No: 2021/7063
Karar No: 2022/997
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/7063 Esas 2022/997 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/7063 E. , 2022/997 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BURSA 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 15/12/2015 tarihinde imzaladığı daire satış sözleşmesinin 19. maddesinde geç teslim durumunda her ay için çevrede bulunan dairelerin kira bedeli kadar gecikme bedeli ödeneceğine dair düzenlemeye yer verildiğini, dairenin 15/06/2017 tarihinde teslimi gerekirken 02/02/2018 tarihinde teslim için çağrıldığını, teslim tutanağını "her ne kadar yukarıda, taahhüt edilen tarihte teslim aldım şeklinde yazılı olsa da ben dairemi 02/02/2018 tarihinde teslim aldım" şeklinde kayıt koyarak imzalaması sebebiyle daire anahtarlarının kendisine verilmediğini, davalıya noter ihtarı göndererek anahtar teslimi ve gecikme nedeniyle sözleşme hükmüne dayalı olarak kira kaybı talep ettiğini, 17/02/2018 tarihinde anahtarları teslim aldığını ancak sözleşmenin 19. Maddesi uyarınca ödenmesi gereken 7 ay 17 günlük tazminatın ödenmediğini iddia ederek; HMK’nın 107. maddesi uyarınca bu süreye ilişkin kira tazminatının hesaplanmasını ve ihtar tarihi 07/02/2018'den itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davalıya 21/08/2017 tarihinde tapunun verildiğini, yapı kullanım izin belgesinden dairenin süresinde tamamlandığının sabit olduğunu, davalıya teslim için ulaşılmaya çalışıldığını, geç teslim tazminatı koşullarının oluşmadığını, taşınmazın üçüncüyü kişiye devredildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; sözleşme konusu taşınmazın dava tarihinden önce üçüncü kişiye devredilmesiyle sözleşmeden kaynaklanan alacak ve hakların dava dışı üçüncü kişiye geçtiği, davacının devrettiği sözleşmeye dayalı olarak alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davacının dava tarihinde sözleşmeye konu bağımsız bölüm üzerinde hak sahibi olmadığı ve sözleşmeden kaynaklanan hakların tescil tarihinde dava dışı üçüncü kişiye geçtiği gerekçesiyle, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, satın alınan taşınmazın geç teslimi dolayısıyla sözleşme hükmüne dayalı olarak alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 15/12/2015 tarihli daire satış sözleşmesinin 19. maddesinde geç teslim durumunda çevrede yer alan dairelerin kira bedelleri dikkate alınarak geçen her ay için gecikme bedeli ödeneceği düzenlenmiş, taşınmaz 17/02/2018 tarihinde davacı tarafça teslim alınmış, teslim alındıktan sonra üçüncü kişiye tapuda devredilmiştir. Sözleşmenin tarafı davacı olup taşınmazı da davacı teslim almıştır. İstem teslimde gecikmeden kaynaklı sözleşme alacağı olduğundan taşınmazın mülkiyetinin devriyle sözleşme alacağının devredildiği söylenemez.
Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğu gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın aktif husumet nedeniyle reddi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.