Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/201
Karar No: 2022/1008
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/201 Esas 2022/1008 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/201 E.  ,  2022/1008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile pastane türü iş yerinin ortak işletilmesi için sözleşme imzaladığını, sözleşmeye göre koyması gereken 12.500 TL sermayeyi nakit olarak ödediğini ve ortaklığın hayata geçtiğini, davalının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemesi sebebiyle işletmenin çalışamaz hale geldiğini ve iş yerine gidemediğini, böylece, ortaklık sözleşmesinin hükümsüz kaldığını, davalı tarafın kendisini ortağı olduğu dükkana almadığını, davalının üzerine düşen ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve kendisini iş yerine almaması nedeniyle ortaklığın sona erdiğini, ödediği 12.500 TL'nin tahsili için hakkında icra takibi başlattığı, davalının takibe haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
    Davalı; davacı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu ancak iddiaya konu paranın verilmediğini, savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 02/04/2015 tarihli ve 2014/13152 E. 2015/5453 K.sayılı kararla; "...dosya kapsamından; davacı ile davalının, 17/04/2012 tarihli "Adi Ortaklık" sözleşmesi ile sözleşmede belirtilen şartlarda ortaklık kurduklarının anlaşıldığı, davacı tarafından adi ortaklığa koyduğu sermaye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerektiği, mahkemece uyuşmazlığın bozma ilamında belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması gerektiği..’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; adi ortaklık sözleşmesinde gösterilen yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirilmediği, davalının zor durumda olduğu için ortak aradığı, almış olduğu adi ortaklık sermayesi ile borçlarını kapadığı, adi ortaklık kurulurken basiretli tacir gibi davranılmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile icra dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.
    HMK’nın 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
    Davaya konu 17/04/2012 tarihli ortaklık sözleşmesi ile bunun öncesinde imzalanan 13/04/2012 tarihli adi yazılı belge incelendiğinde; 13/04/2012 tarihli adi yazılı belgede davacının davalıya 500 TL ödediğinin açıkça ifade edildiği, akabinde imzalanan 17/04/2012 tarihli ortaklık sözleşmesinde ise davacının katılım payı olarak koymayı taahhüt ettiği bakiye 12.000 TL'yi ödediğine dair bir ibareye yer verilmediği, davalının da aşamalarda tespit edilen beyanlarında davacının 12.000 TL’yi ödemediğini belirttiği nazara alındığında, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın katılım payı olarak koyması gereken 12.500 TL’nin 12.000 TL’lik bölümünü ödediğini, eş söyleyişle katılım payı koyma borcunu tamamen ifa ettiğini yasal delillerle ispat edilemediği açıktır.
    Bu itibarla mahkemece, davacının 12.500 TL’den sadece 500 TL’nin davalı tarafa ödendiğinin dikkate alınması suretiyle taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin fesih ve tasfiyesi yönünde değerlendirme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi