Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8972
Karar No: 2022/1000
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8972 Esas 2022/1000 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8972 E.  ,  2022/1000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; 13/06/2001 tarihli kira sözleşmesi ile eski malikinden kiraladığı iş yerini davalının devraldığını ve bu suretle yeni malik olarak kira sözleşmesinin tarafı haline geldiğini, kira bedellerini davalı yeni malike ödemeye devam ettiğini, cebri icra yolu ile kiralanandan haksız şekilde tahliye edildiğini, tahliyenin haksız olduğu iddiasıyla tahliye emrinin iptaline ilişkin açılan davanın mahkemece kabul edildiğini, bu karara istinaden davalı aleyhine haksız tahliye nedeniyle 03/04/2006-03/05/2006 dönemine ait kazanç kaybı zararının tahsili için açtığı kısmi davanın kabul edildiğini ve Yargıtay denetimden geçerek kesinleştiğini, bu mahkeme kararı uyarınca kar kaybının aylık 30.796,79 TL olduğunu iddia ederek; kalan beş aylık yeniden kiralama süresi bakımından toplam 153.983,95 TL maddi tazminatın ve 50.000 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; davacının tahliyeden sonra ne kadar sürede yeni bir yer kiraladığının ve ne kadar kar kaybına uğradığını ispatlaması gerektiğini, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, tacir olan davacının tahliye sonrası beş ay boyunca ticari faaliyette bulunmadığının kabul edilemeyeceğini ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kira sözleşmesi imzalanmadan önce taşınmaza ipotek konulduğunu ve haciz gereçekleştiğini, daha sonra imzalanan kira sözleşmesinin muvazaalı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının beş aylık kar mahrumiyetinden sorumlu olduğu ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 153.983,95 TL maddi tazminatın aylık değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen hüküm, her iki tarafın temyizi üzerine, Dairemizce verilen 27/02/2020 tarihli ve 2019/4922 E 2020/1768 K sayılı kararla; kiracının dava konusu kiralananla aynı vasıf ve özelliklere sahip başka bir yeri aynı şartlarda kiralayabileceği makul süre kâr kaybına hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulduğu gerekçesiyle davalı lehine, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle de davacı lehine bozulmuş, tarafların sair temyiz itirazları reddedilmiştir.
    Bozma kararına uyan mahkemece; kiracının dava konusu kiralanan ile aynı vasıf ve özelliklere sahip başka bir taşınmazı aynı şartlarda kiralayabileceği makul sürenin altı ay olarak tespit edildiği, davalının bu süre kadar kâr kaybından sorumlu olduğu ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda 6 aylık kar kaybının 30.796,79 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 30.796,79 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair maddi tazminat talebi ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Taraflar arasında daha önce görülen kar kaybı tazminatına ilişkin kısmi davada davacı fazlaya dair hakları saklı kalacak şekilde 03/04/2006 ile 03/05/2006 arası dönem için 39.000 TL kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat talebinde bulunmuş, İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesince 2011/65 E 2011/85 K sayılı karar ile 03/04/2006 ile 03/05/2006 arası döneme ait bir aylık kar kaybının 30.796,79 TL olduğu gerekçesiyle davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş ve söz konusu karar, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2012/8676 E 2012/13597 K sayılı 18/10/2012 tarihli kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece bozma öncesi verilen kararda da aylık kazanç kaybı 30.796,79 TL esas alınarak tazminat hesabı yapılmış ve karar davalının sair temyiz itirazları reddedilerek yalnız makul süre tespiti yönünden bozulmuştur. Bu durumda makul süre kar kaybı tazminatı hesabında aylık kar kaybı tutarı olarak davacı lehine kesinleşen 30.796,79 TL’nin esas alınması gerekmektedir.
    Öte yandan davacı kiracının aynı vasıflara sahip yeni bir yeri bulup kiralayabileceği makul süre altı ay olarak belirlenmiş ve bu sürenin ilk ayına ilişkin tazminat tutarına yukarıda bahsi geçen kısmi davada hükmedilmiş olup, eldeki davada davacı ilk davada talep edilmeyen 03/05/2006 sonrası beş aylık döneme ilişkin tazminat talebinde bulunduğundan, mahkemece talep edilen beş aylık tazminata hükmedilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın talep aşılarak altı aylık tazminata hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
    Hal böyle olunca mahkemece; aylık 30.796,79 TL tutar üzerinden beş aylık makul süre tazminatına hükmedilmesi gerekirken, altı aylık toplam 30.796,79 TL tazminata hükmedilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince her iki taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi