Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6288
Karar No: 2019/7556
Karar Tarihi: 09.12.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/6288 Esas 2019/7556 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/6288 E.  ,  2019/7556 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası nedeniyle verilen hükmün Onanmasına ilişkin Dairemizin 03/10/2019 gün ve 2019/2145 Esas - 2019/5752 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Davacı vekilinin 21/10/2019 tarihli dilekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının onanmasına ilişkin, Dairemizin 03/10/2019 tarih, 2019/2145 Esas, 2019/5752 Karar sayılı ilamında maddi hata olduğunu ileri sürerek maddi hatanın giderilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay onama ya da bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunduğu hallerde, dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayalı olarak verilmiş onama ya da bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak, evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır. Dairemizin ve Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.Maddi yanılgı kavramından amaç; Hukuksal değerlendirme dışında, tamamen maddi olgulara yönelik, ilk bakışta yanılgı olduğu açık ve belirgin olup, her nasılsa, inceleme sırasında gözden kaçmış ve bu tür bir yanlışlığın sürdürülmesinin Kamu düzeni ve vicdanı yönünden savunulmasının mümkün bulunmadığı, yargılamanın sonucunu büyük ölçüde etkileyen ve çoğu kez tersine çeviren ve düzeltilmesinin zorunlu olduğu açık yanılgılardır.
    Uygulamada zaman zaman görüldüğü gibi, Yargıtay denetimi sırasında, uyuşmazlık konusuna ilişkin maddi olgularda, davanın taraflarında, uyuşmazlık sürecinde, uyuşmazlığa esas başlangıç ve bitim tarihlerinde, zarar hesaplarına ait rakam ve olgularda ve bunlara benzer durumlarda; yanlış algılanma sonucu, açık ve belirgin yanlışlıklar yapılması söz konusu olabilmektedir. Bu tür açık hatalarda ısrar edilmesi ve maddi gerçeğin göz ardı edilmesi, yargıya duyulan güven ve saygınlığı sarsacağı gibi, adalete olan inancı ortadan kaldırır ve yok eder.
    Bu nedenledir ki; Yargıtay; bu güne değin maddi yanılgının belirlendiği durumlarda soruna müdahale etmiş baştan yapılmış açık maddi yanlışlığın düzeltmesini kabul etmiştir. Kaldı ki kimi açık, maddi yanılgıya dayalı ve yanlışlığı son derece belirgin haksız ve adaletsiz sonuçların giderilmesi kamu düzeni açısından zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/10-895E ve 2002/838K, 2003/21-425E ve 2003/441K sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Öte yandan maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulması gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez.(Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001).Somut olayda, Dairemiz kararında maddi hata bulunduğu anlaşılmakla Dairemizin 03/10/2019 gün ve 2019/2145 Esas, 2019/5752 Karar sayılı Onama kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, asıl dava dosyası yönünden 10.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava dosyası yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından, kaza tarihinin 30/09/2004 olduğu, davacının 28/03/2011 tarihinde asıl dava dosyasını açarak 10.000,00 TL maddi, 70.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, olayın Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, ilk derece mahkemesince iki adet bilirkişi kusur raporu aldınığı ilkinde davacının %20, davalının %80, ikincisinde ise davacının %15, davalının %/85 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, alınan hesap raporunda davacının %15 kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve maddi zararın 215.408,09 TL olarak tespit edildiği, davacı tarafın 10/03/2015 tarihinde maddi tazminat istemini bu tutar doğrultusunda ıslah ettiği, davalı vekilince bu ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı defi ileri sürüldüğü, mahkemenin 09/04/2015 tarihli ilk kararında ıslahın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davacı lehine 10.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, bu ilk kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16/05/2017 tarih ve 2016/1080 Esas, 2017/4081 Karar sayılı ilamı ile "tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin" davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hak gereğince davacının %20 oranında kusurlu olarak tespit edildiği ilk kusur raporuna itibar edilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince bu bozma ilamına uyulmasından sonra değişen kusur oranına göre yeni bir hesap raporu alındığı, sonrasında davacı tarafın 05/04/2018 tarihinde birleşen dava dosyasını açarak 179.463,17 TL daha maddi tazminat isteminde bulunduğu, mahkemenin 10/01/2019 tarihli kararında yukarıda bahsedilen bozma ilamında zamanaşımına yönelik bir bozma nedeni bulunmadığı, bu nedenle ıslah ve birleşen dava dosyasınının zamanaşımına uğradığı görüşünden hareket edilerek ıslah edilen maddi tazminat kısmı ile birleşen dava dosyasının zamanaşımı nedeniyle reddine, davacı lehine 10.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddeleri gereğince 10 yıldır. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir.Buna göre dosya içerisinde bulunan tıbbi raporların incelenmesinden davacının sol gözünde meydana gelen görme kaybı oranının kazadan sonra zamanla arttığı, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 26/03/2012 tarihli sağlık kurulu raporunda "sol total kayıp" yazılmak suretiyle görme yetisinin tamamen kaybedildiğinin tespit edildiği, bu haliyle değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olduğu dikkate alındığında somut olayda zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı açıktır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    1-Dairemizin 03/10/2019 tarih, 2019/2145 Esas, 2019/5752 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA,
    2-İlk derece mahkemesinin 10/01/2019 tarih, 2017/445 Esas, 2019/12 Karar sayılı hükmünün BOZULMASINA, davacı ve davalı tarafın 10/01/2019 tarihli hükme yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, karar düzeltme harcının istek halinde davacıya iadesine, 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi