Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1717
Karar No: 2019/3581

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1717 Esas 2019/3581 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı vekili, müvekkilinin %50 pay oranında şirket ortağı olduğunu ve şirketten dışlandığını ileri sürerek TTK 638/2 maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar davacının ortaklıktan doğan sermaye koyma borcunun dondurulmasına ve ilgili tedbirlerin alınmasına, davacının ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ise davacının talebinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. İlk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılması sebebiyle yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri: TTK 638/2, TMK 2. maddesi, HMK 353/b-1, HMK 370/1, HMK 372.
11. Hukuk Dairesi         2018/1717 E.  ,  2019/3581 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/05/2017 tarih ve 2014/634 E - 2017/319 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2018 tarih ve 2017/776-2018/98 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının, % 50 pay oranında şirket ortağı olduğunu, davacı şirket müdürlüğünden istifa ettikten sonra diğer ortak ... ve şirket dışından Kaan Bakla"nın münferit imzaları ile şirketi temsile yetkili müdür olarak atandığını,...’in şirket ortağı olduktan sonra davacının şirketten dışlandığını, yönetim ve hesaplar konusunda bilgi verilmediğini, 27/12/2011 tarihinden sonra toplantı yapılmadığını, kar payı dağıtılmadığını, 14/05/2012 ve 01/03/2014 tarihlerinde ortaklar kurulu toplantısı yapılmasına rağmen davacıya tebligat yapılmadığını, davacının toplantılara bizzat katılmış gibi gösterilip imzasının taklit edildiğini, ortaklık ilişkisinin devam ettirilmesinin çekilmez hal aldığını ileri sürerek TTK 638/2 maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar davacının ortaklıktan doğan sermaye koyma borcunun dondurulmasına ve ilgili tedbirlerin alınmasına, davacının ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili,..."in şirket hissesini devir aldıktan sonra şirkete koyacağı sermayenin tamamını ödediğini, şirketin kar etmediğini ve zarar etmeye başladığını, çalışanların maaşlarının ve yazılan çeklerin ortak..."in 1.722.500 TL ve 1.267.000 USD"nin şirkete verdiği borç ile ödendiğini, davacının sorumluluklarını yerine getirmediğini, sermaye borcunu ödemediğini, şirkette hiç bir usulsüz işlem yapılmadığını, davacının sermaye ödeme borcundan kurtulmak amacaıyla huzurdaki davayı açtığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin kuruluşundan itibaren kar etmediği, yönetici ortak...’in sermaye borcunun tamamını ödediği, davacı ortağın dava tarihi itibariyle bakiye 62.582 TL sermaye borcu bulunduğu, şirketin özvarlığını yitirdiğini ve diğer ortak ile dava dışı üçüncü kişinin verdiği borç ile faaliyetine devam ettiği, davacının oğlu ve kızının şirkette yönetici ve tam yetkili olarak fiilen çalıştıkları, şirket ortağı olan davacı annenin bilgi alamadığı, şirkete girişinin engellendiği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının kızının 2013 yılında işten ayrıldıktan sonra yapılan 01/03/2014 tarihli genel kurula davacının davet edilmediği ve genel kurul tutanağındaki imzanın davacıya ait olmadığı, davacının kuruluştan bu yana devam eden ve sessiz kalarak kabul ettiği 2 yıllık süreçte kızının işten ayrılması ile harekete geçmesi, 01/03/2014 tarihli genel kurulun iptali için dava açmaması, sermaye borcunu yatırma yükümlülüğünün tamamlanacağı 01/11/2014 tarihine 5 ay kala davayı açmasının iyiniyetli bulunmadığı, talebin TMK 2. maddesi gereğince hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi