Esas No: 2022/230
Karar No: 2022/860
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/230 Esas 2022/860 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/230 E. , 2022/860 K."İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki asıl ve birleşen alacak davasına dair İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13/03/2020 tarihli ve 2019/379 E. -2020/117 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 09/11/2021 tarihli ve 2020/11990 E. -2021/11109 K. sayılı karara karşı, davacı ve davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl ve birleşen davada davacı; davalının kardeşi olduğunu, aynı zamanda birlikte ATC Limited Şirketinin ortağı olarak çalıştıklarını, aralarındaki güven ilişkisi ve iş ortaklığının doğal sonucu olarak davalının kendi şahsi hesaplarından para çekme yetkisinin bulunduğunu, kendi birikimleri sonucu Ziraat Bankası ...Şubesinde bulunan hesabında 27.03.2003 tarihi itibari ile 220.000,00 TL parasının olduğunu, bu meblağın daha sonra yatırım hesabına aktarıldığını ve 354.338,00 TL'ye ulaştığını, ancak davalının hesabında bulunan parayı bilgisi dışında 25.03.2004 tarihinde kendi hesabına aktardığını, kredi kartı ödemeleri gibi şahsi harcamalarının sürekli şirket merkezine gönderildiğini ve davalı tarafından ödendiğini, ancak davalının bir müddet önce hesaptaki paranın bittiğini kendisine bildirdiğini, davalıdan yapılan hesaplamanın yanlış olabileceği düşüncesi ile harcamalarının ve bankadan hesabının dökümünü istediğini ancak davalının kendisine bilgi vermediğini, kendi yaptığı hesaba göre yatırım hesabında bulunan parasının bitmiş olmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile asıl davada 50.000,00 TL’nin, birleşen davada ise 150.000 TL’nin 25.03.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 300.000 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, asıl ve birleşen davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak asıl davada davacının ıslahla talep ettiği kısımlar için davanın zamanaşımı sebebi ile reddine, asıl davada davacının 50.000,00 TL'lik talebi yönünden davanın kabulü ile bu bedelin 30.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, birleşen davada davacının ıslah talebinin zamanaşımı sebebi ile reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 55.810,00 TL'nin 30.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucu hüküm, Dairemizin 09.11.2021 tarih, 2020/11990 Esas, 2021/11109 Karar sayılı kararı ile onanmış, bu kez taraflar karar düzeltme talebinde bulunmuşlardır.
1- Dosyadaki yazılara mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK'nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri ile davalının tüm karar düzeltme isteklerinin reddi gerekir.
2- Mahkemece, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kendisini vekil ile temsil ettirmiş davalı lehine 13.450 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Oysaki, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesine göre; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” Buna göre, birleşen dava yönünden reddedilen miktar dikkate alındığında, davalı lehine 12.898,05 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yukarıda yazılı şekilde fazla vekalet ücretine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip hükmün düzeltilerek onanması HUMK'un 438/7. maddesi hükmü gereğidir. Kararın bu yönden düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken zuhulen onanmasına karar verildiği bu kez yapılan karar düzeltme incelemesi sonucu anlaşılmakla Dairemizin 09.11.2021 tarih, 2020/11990 Esas, 2021/11109 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair, davalının tüm karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenle Dairenin 09.11.2021 tarih, 2020/11990 Esas, 2021/11109 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemenin hüküm fıkrasındaki “Birleşen davada davalı tarafın haklı çıktığı oran itibari ile hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” yazı ve rakamlarının hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine, “Birleşen davada davalı tarafın haklı çıktığı oran itibari ile hesaplanan 12.898,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 660,00 TL para cezasının düzeltme isteyen davalıdan alınmasına, 44,70 TL bakiye karar düzeltme harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, peşin alınan 123,60 TL düzeltme harcı ile temyiz onama harcının istek halinde düzeltme isteyen davacıya iadesine, 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.