22. Hukuk Dairesi 2013/35443 E. , 2015/13181 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece davacının dava konusu fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı isteği için dava tarihinden önce davalı işveren temerrüde düşürülmesine rahmen, söz konusu alacaklar için dava ve ıslah tarihinden faize hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
2-Dairemiz kararlarında fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla davalı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği ifade edilmişse de işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilenememektedir. 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekalet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş ve her türlü indirimden kaynaklanan red sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsiz sonuçlara yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda fazla çalışma asıl alacaktan indirim sebebiyle red vekalet ücretine hükmedilmekte ancak Borçlar Kanunu’nun 161/son, 325/son maddeleri ile 43 ve 44. maddelerine göre ve yine 5953 sayılı Kanun"da öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada karışıklığa yol açtığı gibi eşitsizlik de yaratmaktadır. Konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden fazla çalışma asıl alacaktan yapılan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez. Ancak, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına red edilen alacak miktarları üzerinden 6100 sayılı Kanun"un 323/ğ. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesine göre 440TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı taraf lehine indirim sebebiyle rededilen miktarda dikkate alınarak 1898,52 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Bu durum bozma sebebi ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hükmün 1. fıkrasının B, C, D, E, bentleri ile hükmün 2. fıkrasının 6. bendinindeki "..B-2.875,33 TL yıllık izin ücretinin 2.850,00 TL"sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 25.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
C-567,92 TL ulusal bayram ve genel tatil ücretinin 500,00 TL"sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 25.09.2013 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
D-3.127,38 TL hafta tatili ücretinin 1.650,00 TL"sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 25.09.2013 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
E-29.329,00 TL fazla çalışma ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine...
....Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince takdir edilen 1.898,52 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine. ..." sözcüklerinin ve rakamlarının hükümden çıkartılarak yerine;
“B-2.875,33 TL yıllık izin ücretinin temerrüt tarihi olan 16.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
C-567,92 TL ulusal bayram ve genel tatil ücretinin temerrüt tarihi olan 16.01.2012 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
D-3.127,38 TL hafta tatili ücretinin temerrüt tarihi olan 16.01.2012 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
E-29.329,00 TL fazla çalışma ücretinin temerrüt tarihi olan 16.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,...
....Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince takdir edilen 440,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.