Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8594
Karar No: 2022/866
Karar Tarihi: 10.02.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8594 Esas 2022/866 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8594 E.  ,  2022/866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tapu iptal tescil olmadığı takdirde alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın alacak yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... vd. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; muris babasının, davalılar ve bir kısım davalılar murisleri arasında düzenlenen 10/04/1980 ve 16/12/1980 tarihli harici ve muhtarlık onaylı gayrimenkul satış sözleşmesi ile Anamur İlçesi ...., Köyü 109 parselde kayıtlı 6.000 m² yüzölçümündeki taşınmazı toplam 350.000 TL karşılığında satın aldığını, satış sonrası davaya konu taşınmazın fiilen teslim edilerek bugüne kadar nizasız ve fasılasız kullanıldığını, buna rağmen tapuda devrinin yapılmadığını, bugüne gelindiğinde taşınmazın baraj kamulaştırma alanı içinde kaldığını ileri sürerek; davaya konu taşınmazın davalılar ve murisleri adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile adına tescilini,olmadığı takdirde taşınmaz için takdir edilen kamulaştırma bedelinin tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar; davaya konu 10/04/1980 ve 16/12/1980 tarihli sözleşmelerin adi nitelikte olduğunu, taşınmaz kadastro tutanağının 26/04/1983 tarihinde kesinleştiğini, bu nedenle tapunun iptali ile tescili isteminde bulunulamayacağını, davanın zamanaşımına uğradığını, bedel iadesine yönelik talebin de dikkate alınmayacağını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 185,23 TL'nin 46,31 TL'lik kısmının davalı ... ...tan, 138,92 TL'lik kısmının ise davalılar ... ve ...'dan tahsiline, diğer davalılar aleyhine açılan davanın zamanaşımından reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 18/12/2017 tarih ve 2016/6974 E. 2017/18101 K. sayılı kararla; tereke adına takip edilecek davada tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesinin zorunlu olduğu, bu sebeple mahkemece ...'ın tüm mirasçılarının davaya dahil edilip muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanarak temsilciden davaya diyeceklerinin sorulması için davacı tarafa süre verilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak tereke temsilcisi atandıktan sonra yapılan yargılama sonucunda; davacıların murisi tarafından ödenen bedelin denkleştirici adalete göre hesaplanan 43.942,83 TL üzerinden davalılardan tahsiline dair verilen kararı, davacı ve bir kısım davalıların temyizi üzerine, Dairece verilen 21/09/2020 tarihli ve 2020/3567 E. 2020/4430 K. sayılı kararla; davacı ve bir kısım davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların menkul hükmünde olduğu ve zilyetliğinin devri ile mülkiyet hakkının kazanıldığı, davaya konu taşınmazın haricen satışa konu edildiği 10/04/1980 ve 16/12/1980 tarihlerinde tapusuz olduğu ve zilyetliğinin devredildiği, dolayısıyla satışın geçerli olduğu, davaki istemin taşınmazın acele kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu, sözleşmelere taşınmazın tamamı olan 6.000 m² nin konu edildiği ancak taşınmazın hissedarlarından ...’ın sözleşmenin tarafı olmadığı, bu sebeple onun hissesine denk gelen 2.000 m² düşüldükten sonra diğer davalıların payına düşen 4.000 m² üzerinden ve yine davalıların hisseleri oranında kamulaştırma bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; taşınmazın kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 337.534,11 TL'den davalıların hisselerine (4.000 m²) tekabül eden 225.022,74 TL'nin nemalarıyla birlikte davalılardan hisseleri oranında tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; karar, davalılardan ... vd. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) HMK'nın 26. maddesinde hüküm altına alınan taleple bağlılık ilkesi; hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği anlamına gelmektedir.
    Bu ilke uyarınca, dava konusunu (müddeabihi) davacı belirler. Mahkeme ancak davacı tarafından belirlenen konuda karar verebilir. Davacının talep etmediği bir şey hakkında karar verilemez. Mahkemece talepten daha azına karar verilebilir ise de dava sonucunda kurulacak hükmün sınırını, tarafların karara bağlanmasını istediği talep sonucu belirler.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 190.000TL’nin tahsilini talep ettiği, yargılama sırasında ıslah talebinde bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece kamulaştırma bedelinden davalıların hissesine düşen 225.022,74 TL'nin tahsiline karar verilmiş olması, HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de; bozmaya uyan mahkemece, davacının satın aldığı 4.000 m² lik bölüme isabet eden kamulaştırma bedelinden davalıların hisselerine düşen tutarların tespit edilmesi, diğer bir anlatımla herbir davalının davacıya ödemekle sorumlu bulundukları tutarın belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, infazda tereddüt yaratacak ve uyulan bozma kararı ile davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal edecek şekilde, 225.022,74 TL'nin nemalarıyla birlikte davalılardan hisseleri oranında tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi