
Esas No: 2021/9401
Karar No: 2022/6447
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9401 Esas 2022/6447 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Dargeçit ilçesi ... Köyü'nde bulunan 101 ada 344 ve 345 parsel sayılı taşınmazlar için açılan tapu iptali ve tescil davasında, çekişmeli taşınmazların davalı Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin bozmasının ardından yapılan yargılama sonucunda, 101 ada 352 parsel sayılı taşınmazın da Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ve bu yönde karar bozulmuştur. TMK'nin 715. maddesi, \"Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar\" konusunu düzenlemektedir. Bu kapsamda, aktif nehir yatakları ve etki alanında bulunan yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün değildir. Kararın detaylı incelenmesi için, HUMK'un 428. maddesi uyarınca okunması gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dargeçit ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 344 parsel sayılı taşınmaz 2008 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında, Hazine adına ham toprak vasfıyla 1.696,16 m2 yüzölçümlü olarak, 101 ada 345 parsel sayılı taşınmaz ise Hazine adına ham toprak vasfıyla 59.945,51 m2 olarak tespit ve tescil edildikten sonra, 101 ada 345 parsel sayılı taşınmaz 2015 yılında ifraz edilerek 101 ada 351, 352, 353 ve 354 parseller oluşmuştur.
Davacı ... 17.01.2012 havale tarihli dava dilekçesiyle, ... ili Dargeçit ilçesi ... Köyü 101 ada 344 ve 345 parsel sayılı taşınmazların kendisine miras kaldığını ve eklemeli olarak 100 yılı aşkındır tarım arazisi olarak kullanıldığını ileri sürerek, taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 101 ada 344 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 101 ada 345 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'ın 10.11.2013 tarihli rapor ve eki krokisinde "A" harfi ile gösterilen 4630,69 m2'lik ve "B" harfi ile gösterilen 660,32 m2'lik kısımlarının Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline ilişkin önceki hüküm, davalı Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 10.11.2014 tarih ve 2014/5433 - 9269 Esas, Karar sayılı ilamıyla; “Hazinenin davada taraf olarak yer aldığı, davacı gerçek kişinin de belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmış olduğu, buna göre bu koşulların davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiği, çekişmeli 101 ada 345 parsel sayılı taşınmaz Dicle nehrine bitişik olduğu halde keşifte tespit bilirkişileri dinlenmediği gibi jeolog bilirkişi eliyle inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığına ilişkin rapor alınmadığı, eski ve yeni ... fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazların niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadıklarının saptanmadığı, dosya kapsamına alınan kadastro tutanaklarının incelenmesinden davalı oldukları belirlenen komşu taşınmazlara ilişkin davaların akıbetlerinin araştırılmadığı belirtilerek, eksik araştırma ve incelemeyle, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, 101 ada 352 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri ... ... ... ve ...'ın 14.11.2017 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 4.630,69 m2'lik kısmın, yine aynı rapor ve krokide B harfi ile gösterilen 660,32 m2'lik kısmın davalı Hazine adına olan tapusunun iptali ile dahili davacılar -davacının mirasçıları- adına tapuya kayıt ve tesciline; 101 ada 344 parselin ise orman içi açıklık olduğu gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş; hüküm, dahili davacılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosunun, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapıldığı, genel arazi kadastrosu işleminin ise 09.09.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre dahili davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
2. Davalı Hazinenin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK’nin 715. maddesi: “Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz. Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların kazanılması, bakımı, korunması, işletilmesi ve kullanılması özel kanun hükümlerine tâbidir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Bu doğrultuda aktif nehir yatakları ile bunların etki alanında bulunan yerler kural olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün değildir.
Somut olayda, dosya kapsamındaki ... fotoğraflarından, 101 ada 352 parselin içinde bulunan ve fen bilirkişilerince A ve B harfleriyle gösterilen dava konusu kısımların Dicle nehrine bitişik olduğu anlaşılmakta olup, yine dosya kapsamında bulunan 18/05/2018 havale tarihli jeoloji mühendisi raporunda, çekişme konusu yerlerin Dicle nehrinin etki alanında kaldığının belirtilmiş olması karşısında, bu yerlerin yukarıda belirtilen ilke çerçevesinde zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu anlaşılmakla; Mahkemece, 101 ada 352 parsel yönünden de davanın reddine kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 30.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.