10. Hukuk Dairesi 2015/10127 E. , 2015/12043 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı .... vekili, şirketleri hakkında, .. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/39 esas sayılı dosyasından 27.01.2012 tarihi itibariyle, iflas erteleme hususunda tedbir kararı verilerek, 6183 sayılı kamu alacakları da dahil olmak üzere hiç bir takip yapılmamasına karar verildiğini, söz konusu tedbir kararı nedeniyle, şirketleri hakkında tedbir kararından sonra başlatılmış bulunan iş bu davaya konu takiplere devam edilebilmesinin mümkün olmadığını izahla, İcra İflas Kanunun 179/b bendi uyarınca söz konusu icra takiplerinin durdurulmasına ve yapılacak yargılama sonucunda iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacı şirket tarafından... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/39 esas sayılı dosyasından 27.01.2012 tarihi itibariyle, iflasın ertelenmesi hususunda verilen tedbir kararının üzerinden 1 yıllık erteleme süresi geçtikten sonra, Bakırköy 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/104 esas sayılı dosyası ile "İflasın Ertelenmesi" davası açıldığı ve 13.09.2013 tarihinde, iflasın ertelenmesi davasının kabulü ile iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği görülmüştür.
Anonim şirket niteliğindeki tüzel kişi işverenlerin üst düzey yönetici ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu 5510 sayılı Kanun’un geçici 7’nci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan ve uyuşmazlığa konu dönemde yürürlükte bulunan mülga 506 sayılı Kanunun 80 ve 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35’inci maddelerinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanun"un 80’inci maddesi; "İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun
./....
gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur." düzenlemesi ile birlikte bir müteselsil sorumluluk hükmü getirmiştir. Söz konusu hükme göre; sigorta primlerini (fer"ileri ile) yasal süresi içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen tüzel kişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri; işbu prim borcundan dolayı Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır.
Ancak bu sorumluluk, “haklı sebep olmaksızın” ödememe hali ile sınırlandırılmış olup; özel nitelikteki tüzel kişilerin üst düzey yönetici ve yetkilileri yönünden primlerin ödenememesi haklı bir neden sonucu ise prim borcundan ötürü şahsen sorumlu tutulamazlar. Diğer bir anlatımla şirketin prim borcundan müteselsilen sorumlu olan üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri, borcun haklı nedenle ödenemediği savunmasında bulunabilirler ve haklı nedenin varlığı halinde, prim borcundan dolayı Kuruma karşı işverenle birlikte müteselsilen sorumlu tutulamazlar.
Haklı nedenlerin neler olduğu konusunda 506 sayılı Kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği, her bir davadaki özel koşullar ile hukuki ve maddi olayların özelliklerine göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken; diğer Kanunlardaki düzenlemelerden yararlanılmalı ve bilhassa...ilkeleri göz önünde tutulmalıdır.
Öte yandan; iflasın ertelenmesi, İcra ve İflas Kanunun 179’uncu maddesinde düzenlenmiş olup, “borca batık durumda olan (aktifi pasifini karşılamayan) bir sermaye şirketi veya kooperatif hakkında, Ticaret Mahkemesi’nce iflas kararı verilmeyerek önerilen iyileştirme projesi çerçevesinde borca batık durumdan kurtulmalarını sağlayan ve iflaslarını önleyen bir kurum”dur. Anılan Kanunun 179/b,I maddesi uyarınca, erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Bu sonuç kanundan doğduğundan, mahkemenin kararında ayrıca belirtmesine gerek olmadan ve ilan edilmese dahi gerçekleşir.
Bu bağlamda; İcra ve İflas Kanunu’nun 179’uncu maddesi uyarınca iflasının ertelenmesine karar verilen ve malvarlığının korunması için gerekli tedbirler alınan şirketten, anılan Kanun’un 179/b maddesindeki “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz...” düzenlemesi uyarınca primler tahsil edilemeyecektir. Söz konusu tahsil imkânsızlığı, şirket adına primlerin tahakkuk ve tediyesinden sorumlu üst düzey yöneticinin kusurundan değil, doğrudan Kanundan doğduğundan üst düzey yönetici yönünden 506 sayılı Kanun’un 80’inci maddesinde yer alan “haklı sebep” kavramı kapsamında kabul edilecektir. Ancak, iflasın ertelenmesi hükmünden öncesine ilişkin prim borçları yönünden, borcun ait olduğu ayı takip eden ay sonu itibariyle tahakkuk ve tediye sorumluluğu gerçekleştiğinden, sonradan şirket yönünden verilen iflasın ertelenmesi kararı üst düzey yöneticinin müteselsil sorumluluğunu etkilemeyecek ve haklı neden oluşturmayacaktır.
6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35’inci maddesine göre ise; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer
../....
alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilciler mal varlıklarıyla sorumludurlar. Maddede belirtilen “tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması” aynı Kanun’un 3’üncü maddesinde tanımlanmış olup, söz konusu maddeye göre tahsil edilemeyen amme alacağı terimi; “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını”, tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi ise; “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını” ifade etmektedir.
Ayrıca, iflasın ertelenmesine ilişkin devam eden yargılama sırasında, borçlu şirket hakkında yapılan icra takiplerinin ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının tedbiren durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının da sonuç itibariyle yukarıda açıklanan iflasın ertelenmesi işlemleri ve haklı sebep kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği nazara alınmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu "nun 2012/12-602 Esas – 2012/914 Karar numaralı ilamı incelendiğinde; "İcra ve İflas Kanunu sermaye şirketleri ve... için özel bir doğrudan doğruya iflas sebebi kabul etmiştir Buna göre, sermaye şirketlerinin pasifinin aktifinden fazla olduğunun ilgililerce mahkemeye bildirilmesi ve iflasın ertelenme talebinin bulunmaması halinde mahkemece şirketin veya ... iflasına karar verilir (m.179,I c.1).
Sermaye şirketinin veya ... pasifinin aktifinden fazla olduğunu ticaret mahkemesine bildiren yönetim kurulu, üyeleri, alacaklılarından biri, şirket veya ... tasfiye halinde ise tasfiye memurları şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak, iflasın ertelenmesini isteyebilir (m.179,I c.2). Mahkeme, iyileştirme projesini ciddi ve inandırıcı bulursa, iflasın ertelenmesine karar verir (m.179,I c.3).
İcra ve İflas Kanunu’nun “Erteleme Tedbirleri” başlığı altında düzenlenen 179/a,I maddesinde “İflasın ertelenmesine karar veren mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli her türlü tedbiri iyileştirme projesini de göz önünde tutarak alır.” hükmü öngörülmüş; “Erteleme Kararının Etkileri” başlığı altında düzenlenen 179/b,I maddesinde ise, “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, somut olayda, davacı şirkete ait prim borcundan dolayı, davacı hakkında icra takipleri yapılarak ödeme emirleri
.../....
gönderilmiş ise de, borçlu davacı şirket hakkında . Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/39 esas sayılı dosyasından 27.01.2012 tarihi itibariyle, iflas erteleme hususunda tedbir kararı verilerek, 6183 sayılı kamu alacakları da dahil olmak üzere hiç bir takip yapılmamasına karar verildiği, 1 yıllık erteleme süresinin 27.01.2013 tarihinde dolmasının ardından, İcra Kütük Defteri Görüntüleme Seçim İşlemi Listesine göre 13.04.2013 tarihi itibariyle geldikleri anlaşılan takiplere ilişkin ödeme emrinin 11.06.2013 tarihinde davacı tarafa tebliğinden sonra, Bakırköy 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/104 esas sayılı dosyası ile "İflasın Ertelenmesi" davası açıldığı ve 13.09.2013 tarihinde, iflasın ertelenmesi davasının kabulü ile iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğinden, mahkemece İcra İflas Kanunu 179-b maddesinde yer alan "Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur," düzenlemesi uyarınca, başlatılan 2013/57790 ve 2013/57789 sayılı takipler yönünden durma kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.